Son Mühür / Osman Günden - İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) 133. toplantısı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde, Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirildi. Ege Genç İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (EGİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer’in yönettiği toplantıda, İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, "Teknik Komite Misyon Belirleme Çalışması İlerleme Durumu" ve "Kemeraltı Araştırma Programı" başlıklı sunumlarını yaptı. Ayrıca İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz, “Hafıza İzmir” başlıklı çalışmaları paylaştı.
İzmir’in yapı stoku sorunu
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir'in yapı stoku ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Şehri tehdit eden deprem riski nedeniyle yapı stoku probleminin çözülmesinin, tıpkı altyapı, ulaşım ve trafik sorunları gibi öncelikli bir mesele olduğunu belirten Tugay, “İzmir’in yapı stoku problemini halletmesi lazım. Tıpkı altyapı, ulaşım, trafik sorunu gibi. Öyle ya da böyle bu dönemde riskli binaların yenilenmesini sağlayacağız. Zor olabilir, sıkıntılı olabilir ama yapılması imkansız değil” dedi.
Depreme dayanıksız binalar için ilk adımlar
Başkan Tugay, İzmir'deki deprem riski taşıyan binalarla ilgili yapılan tarama çalışmalarını da gündeme getirdi. Özellikle Bayraklı ve Bornova'daki binaların dayanıklılık açısından tarandığını belirten Tugay, “Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile İnşaat Mühendisleri Odası'nın beraber geliştirdiği bir yöntemle, dışarıdan gözlemle ve basit testlerle bu tarama yapılıyor. Bununla beraber 'benim binamı kontrol eder misiniz' diyen kişilerin binalarını da eklediğinizde 4 bin 100 civarında bina, depreme dayanıksız olarak değerlendirilmiş” ifadelerini kullandı.
Ancak, Tugay, yasal sürecin gerektirdiği prosedürlere de dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bizim kanunlarımıza göre bu şekilde karar veremiyorsunuz. Yapıların riskli olup olmadığını belirlemek için performans testleri var, kanuna göre onları yaptırmanız gerekiyor. Ancak bu bulgu büyük ihtimalle doğru. Gözlem ve basit testlerle elde edilen bulgunun doğru olma ihtimali çok yüksek. Bu binaların riskli olduğunu düşünüyoruz.”
Binaların sahiplerine risk durumunun bildirilmesi kararının alındığını açıklayan Başkan Tugay, şunları söyledi: “O nedenle bina sahiplerine, orada oturan insanlara bunu bildirme kararı aldık. İlçe belediyelerine yazıldı. İlçe belediyeleri bina sahiplerine bildirecek, sonra da 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki kanuna göre riskli yapı kararı alınıp alınmaması açısından performans testleri yapılacak. Testler kötü çıkarsa riskli yapı kararı verilecek. Ardından bu binaların 2 ay içinde boşaltılmasını ve sonra da yeniden yapılmasını isteyeceğiz.”
Bu sürecin Türkiye’de bir ilki olacağını belirten Tugay, “Bu gerçekleştiğinde Türkiye'de bir ilk olacak, çünkü bugüne kadar böyle bir şey yapılmadı. Riskli olduğunu saptadığınız binaları uzaktan seyredemezsiniz. Mutlaka bir yenilenme ya da güçlendirme sürecine sokmanız lazım. Biz de bu süreci başlatacağız” dedi.
Zemin sorunları ve öncelikli bölgeler
Tugay, İzmir’deki zemin sorunlarının da dikkatle incelendiğini ifade etti. Zemin araştırmalarının sürdüğünü ve hangi bölgelere öncelikli olarak müdahale edilmesi gerektiğini bildiklerini vurgulayan Başkan Tugay, “Zemin de önemli bir sorun. Hangi bölgeye öncelikli olarak bakmamız gerektiğini biliyoruz. Alüvyon zemin üzerine yapılmış olan yapılara daha dikkatli bakmalıyız. Bayraklı ve Bornova süreci ilerlerken bir taraftan da Karşıyaka'da, daha sonra Halkapınar civarında zeminin problemli olduğunu düşündüğümüz yerlerde bina envanter çalışması, binaların muayenesini yapacağız” dedi.
Tugay, İzmir’in yapı stoku problemini halletme konusunda kararlı olduklarını belirterek, “Öyle ya da böyle bu dönemde bu binaların yenilenmesini sağlayacağız. Zor olabilir, sıkıntılı olabilir ama yapılması imkansız değil” diyerek sözlerini sürdürdü. Ayrıca, İzmir’in deprem riski taşıyan binalarını yenileme ya da güçlendirme konusunda hükümetin İstanbul'da uyguladığı “yarısı sizden, yarısı bizden” modelinin İzmir’de de uygulanabileceğini ifade etti.
İzmir Körfezi’ndeki temizlik çalışmaları
İzmir Körfezi’ndeki su kalitesinin iyileşmesi konusunda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Tugay, Körfez’de gözle görülür bir düzelme yaşandığını dile getirdi. Son yapılan ölçümlerin olumlu çıktığını belirten Tugay, “Son yapılan ölçümlerde değerler iyi çıktı. Hızla bir düzelme görüyoruz. Hiç öyle zannedildiği gibi kötüye giden bir şey yok. Gözle görülür bir düzelme var. Arıtma iyi çalışıyor. Nisan ayında 4. faz da bitecek. Dereleri ve Gediz'i biraz daha yakından inceleyeceğiz. Oralardaki kirletici deşarjları yakalayıp durduracağız. Körfez’in hiç kimsenin tahmin etmediği kadar hızlı temizleneceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
İzmir’in kalkınması için kültürün rolü
İzmir’in kalkınması konusunda kültürün önemine de dikkat çeken Başkan Tugay, İzmir’in Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen iklimle mücadele çağrısına dahil olarak, AB Şehirler Misyonu Etiketi’ni alan ilk şehir olduğunu belirtti. Ayrıca, 2030 sıfır karbon hedefine yönelik çalışmaları hızlandırdıklarını ve enerji verimliliğiyle ilgili bir çalıştay yapacaklarını açıkladı.
Tugay, kültürün kalkınma sürecindeki rolü üzerine şu sözleri söyledi: “Kültür olmadan kalkınma olmuyor. Gelişmeyi, kalkınmayı kültür eşliğinde sağlayabiliyorsunuz. Kültür sadece bu salonda konuşan insanlarla değil, sanayi sitelerinde çıraklık yapan çocuklarla da gelişecek. Kültürün bu şehrin bütün insanlarını kapsıyor olması lazım. Arkadaşlarımız kapı kapı gezip dezavantajlı mahallelerde 'sizin için ne yapabiliriz' diye soruyor. Böyle bir yerel yönetim süreci yürüyor.”