İzmir Ege Medya Platformu Başkanı ve Gazeteci Ahmet Kaplan, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. CHP’nin ceket koysak kazanırız anlayışından vazgeçmesi gerekir diyen Kaplan; “CHP’nin artık gerçekleri kavraması lazım. Daha iyi hizmet eden, aksiyon alan, halkla bütünleşmiş, vizyon sahibi belediye başkanlarına ağırlık verilmesi gerekiyor” dedi.

Farklı isimlerin konuşulması 


İzmir Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. İzmir konusunda CHP içinde önemli bir tartışma olduğunu düşünüyorum diyen Kaplan; “Farklı isimler İzmir ile ilgili gündeme geliyor. Demek İzmir ile ilgili henüz karar verilmiş değil. Ben Tunç Soyer’in ya da Abdül Batur gibi bir ismin ön plana çıkacağını düşünüyorum. İki lider bu konuda karar verecek. Ekrem İmamoğlu’nun da görüşü önemli olacak.

Anoreksiya'ya yakalandığı için cezaevinden çıkan fenomen Nihal Candan'dan şok açıklamalar: ''Özür dilerim!'' Anoreksiya'ya yakalandığı için cezaevinden çıkan fenomen Nihal Candan'dan şok açıklamalar: ''Özür dilerim!''


“Gazetecileri bir araya getiren tek oluşum…”

İzmir Ege Medya Platformu hakkında bilgi veren Kaplan; “İzmir Ege Medya Platformu kendine özgün modeliyle bir yapılanma. İzmir’de bu bir ihtiyaçtı. Daha az sayıda kişiyle zaten etkinlikler yapıyorduk. Gelen talepler doğrultusunda genişletme kararı aldık. Gazetecileri bir araya getiren masa başı habercilikten ziyade gazetecilerin kaynaklarına ulaşmasını, kaynakların da gazeteciler arasında iletişim sağlayabilmesi konusunda önemli bir görevi yerine getiriyor. Tüm siyasi parti temsilcileri, iş dünyası sivil toplum örgütleri ve birçok kesimle bir araya gelmişiz.  100 aşkın buluşma gerçekleştirdik. Medya platformumuzda üç profil var; yayın kuruluşlarının sahipleri, yöneticileri ve yazarları. Sonra İzmir’in sınırlarını da aşmaya başladık. Bugün İzmir Medya Platformu gazetecileri bir araya getiren tek oluşum oldu. Bir model yapılanma olduk. İzmir’de sayımız 120’i aştı” dedi.


“Şu an basının durumu dramatik”

Platform olarak medyanın sorunlarına ilişkin adımlar attıklarını da söyleyen Kaplan; “Şu anda basının içinde bulunduğu durum çok dramatik. Yeterli oto kontrol sistemi de yok. Devletin aldığı bir takım kararlar basına çok ağır bir yük bindirdi. Hiçbir sektörde olmayan kararlar basın sektöründe alındı. Bu konuyla ilgili çeşitli raporlar hazırlayıp ilgili mercilere ilettik. Ne yazık ki aşama kaydedemedik. Bu raporlardan birini Basın İlan Kurumu’na sunduk. Basın İlan Kurumu basından yüzde 15 kesinti yapıyor. Bunun düşürülmesi lazım. Bir de personel zorunluluğu getirildi. Basın sektörü belediyelerle iş birliği yapıyorsa, belediyeler kamu hizmeti yapmaktadır. Kamu hizmeti verilen yerde şart koymamız doğaldır deniliyor. Ama ben buna itiraz ediyorum. Kamuyla iş birliği yapılan hangi sektörde personel zorunluluğu var? Bu çok büyük bir haksızlık. Başka sektörlere getirilmeyen şartlar basın sektörüne getirildi. Bir yandan basın ilan kesintileri bir yandan gelir vergileri basın bunalmış vaziyette” ifadelerini kullandı. 

“Hükümet sağlıklı sınav veremedi”

Ekonomiye dair açıklamalarda bulunan Kaplan; “Pandemiden sonra özellikle tüm dünya yükselişe geçen gıda fiyatları, birçok alanda kontrolden çıktı. Bütün dünyada pahalılık ve enflasyon yükseldi. Ülkemizde de bu sorunu en ağır şekilde yaşadık, yaşıyoruz. Dünyada herkes faiz yükseltirken, Türkiye faiz indirimine gitti. Bu karar tartışılabilir tabii. Bunların getirdiği bir ekonomik tabloyla karşılaştık. Hükümet sağlıklı, yeterli bir sınav veremedi. Bütün dünyada gıda enflasyonu aşağı eğilim gösterirken ülkemizde yukarı yönlü bir eğilim sürüyor. Bunun üretimle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Türkiye piyasayı yeterli derecede kontrol edemedi. Türkiye dünyada en yüksek enflasyona sahip ilk 5’in içine girdi. Bu zıtlıkları hükümetin mutlaka çözmesi gerekiyor. Fiyatlar ve enflasyon açısından baktığımızda hükümetin yeterli tedbirleri almadığını ya da alamadığını görüyoruz. Müdahalelerin yetersiz olduğunu düşünüyorum.  Yaşadığımız tablonun nedenini yetersiz müdahale olarak görüyorum” dedi.

“Muhalefet halka güven vermedi”

Kaplan; “Halkın ekonomik tepkilerinin yoğun olduğu bir dönemde seçim yaptık. Hükümetin tüm eksilerine rağmen muhalefet halka güven veremedi. Seçim sürecinde çok yanlış bir strateji belirlendi. Hala da gerek ekonomi gerek dış politikayla ilgili konularda olsun muhalefetin hala ne düşündüğünü net olarak göremiyoruz. Dış politikanın birçok konuda çok etkili olduğunu düşünüyorum. O noktadan bu noktaya geldiğimizde bir kurultay yaşandı. Kurultayda değişim dendi ama ben çok bir değişim olduğunu gözlemlemiyorum. Bu politikalar büyük bir seçmen kitlesi tarafından kabul görmüyor. Sürekli aynı taktiklerle seçmenin karşısına çıkıp benzer sonuçları almasından yola çıkarak yeni bir strateji belirlemesi gerekiyor. Özgür Özel ilk sınavını da yerel seçimle vermiş olacak. Bakın bazı heyetler Ekrem İmamoğlu’na gidiyor. İlerleyen günler parti içerisinde eş başkan, iki başlı bir yönetim tartışması yaşanabilir” açıklamasında bulundu.


İzmir adayı neden geç kaldı?

İzmir konusunda CHP içinde önemli bir tartışma olduğunu düşünüyorum diyen Kaplan; “Farklı isimler İzmir ile ilgili gündeme geliyor. Demek İzmir ile ilgili henüz karar verilmiş değil. Ben Tunç Soyer’in ya da Abdül Batur gibi bir ismin ön plana çıkacağını düşünüyorum. İki lider bu konuda karar verecek. Ekrem İmamoğlu’nun da görüşü önemli olacak. Özlem Çerçioğlu ismi İzmir adına çok sağlıklı olacağını düşünmüyorum. CHP’nin şu gerçeği artık kavraması gerekiyor. Biz cekette koysak kazanırız anlayışından öte hizmet eden, aksiyon alan, halkla bütünleşmiş, vizyon sahibi belediye başkanlarına ağırlık verilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi