Son Mühür/Gamze Eskiköy- İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) Nisan ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz’ın yönetiminde gerçekleşti. Meclis toplantısında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, protestolu senet oranlarının pandemiden bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını belirterek, şirketlerin artan maliyetler, faiz baskısı ve finansman sıkışıklığı nedeniyle ciddi darboğaz yaşadığını söyledi. 

"Protestolu senetler pandemiden beri en yüksek"

Özgener, "2025 yılı itibarıyla sürdürülebilir bir ekonomik iyileşme sağlanabilmesi ve krediye erişimin kolaylaştırılması için, öncelikle enflasyonla mücadeleye devam edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu vesileyle, iç ticaretten gelen sinyalleri de dikkate almamız gerekiyor. Ticari TL kredi faizlerinde Mart ortasına göre 600-800 puan arası artış söz konusu. Protestolu senetler Şubat ayı itibarıyla geçen seneye göre %30 artış gösteriyor. Bu oranın, pandemiden beri en yüksek oran olduğuna dikkatlerinizi çekmek istiyorum.

Mevcut ekonomi politikalarında bazı alanlarda iyileştirme sağlanmış olsa da; artan maliyetler, nakit sıkıntısı ve kısıtlı finansman erişimi nedeniyle şirketlerin zorlandığını, öz sermayesi kısıtlı firmaların, bu koşullar altında daha da zor günler yaşayabileceğini görüyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde, karşılıksız çek oranlarının mevcut piyasa koşullarında ciddi şekilde arttığı, işletmelerde kapasite düşüşleri başladığı, bu gelişmelerin, üretim ve istihdamın artırılmasını engelleyen temel bir faktör olduğu görülüyor" diye konuştu.

“Dondan etkilenen üreticilerin desteklenmesi şart”

Özgener, “Ülkemizin farklı kesimlerinde yaşanan zirai don felaketinin, tarımsal üretimde ciddi hasara yol açtığını görüyoruz. Bu durumun özellikle yaz meyve ve sebzelerinde hasat kaybına yol açtığını ve rekoltenin az olmasına yol açacağı nedeniyle fiyat artışı olarak yansıyacağını öngörüyoruz. Yaşanan don olayları karşısında üretimin devamlılığı için üreticilerimizin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Ziraat Bankası başta olmak üzere bankalarımızdan tarımsal üreticilerimizin borçlarının faizsiz ertelenmesini, kredi imkanı sağlanmasını ve yaşanan kayıp nedeniyle sigorta konusunda kolaylık sağlanmasını bekliyoruz. Zarara uğrayan tüm üyelerimize geçmiş olsun demek istiyor, benzer afetlerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum” diye belirtti.

“Kayıt dışı ekonominin en aza indirilmesi için TOBB’a ilettik”

Özgener, “Üyelerimizin ticaret hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla, birçok konuda TOBB aracılığıyla ilgili Bakanlıklar ve kurumlar nezdinde girişimde bulunuyoruz. En öncelikli sorunlarımızdan biri olarak gördüğümüz kayıt dışı ekonominin en aza indirilmesi konusunda Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Strateji Eylem Planına (2026-2028) yön vermesi açısından 17 Meslek Komitemizden gelen önerileri 3 Nisan 2025’de TOBB’a ilettik. Kayıt dışı ticaretin önemli bir kısmının, vergiden kaçınarak kar marjlarının artırılması amacıyla gerçekleştirildiği, vergi kayıplarının önlenebilmesi için KDV oranlarının indirilmesi gerektiği, merdiven altı ürünlerinin halk sağlığı açısından tehlike yarattığı, bu şekilde üretilen ürünlerin takip edilemediği ve vergilendirilemediği, bu nedenle saha denetimlerinin arttırılması ve yaptırımların caydırıcılığının artırılması gibi daha bir çok makro ekonomik ve sektörel konuları bildirdik. Yeni Eylem Planında taleplerimizin yer almasını umuyoruz” dedi.

İZTO üyelerine kredi kartı kısıtlaması

Özegener, “Enflasyonla mücadele kapsamında tedbirleri desteklemekle birlikte, üretim amaçlı tedarik işlemlerinde kullanılan ticari kart harcamalarının kısıtlanmasının sektörlerin yaşadığı finansal sıkıntıları artırdığını düşünüyoruz. Finansal koşullar zaten zorken, bankalar tarafından işletmelere ait ticari kredi kartı harcamalarına getirilen işlem kısıtlamaları iş insanlarımızın elini kolunu bağlıyor. Üyelerimizden, kredi kartı limitlerinin fiilen tam olarak kullandırılmadığı, bankaların blokaj uygulamaları veya işlem bazlı kısıtlamalar getirdiğine ilişkin bildirimler alıyoruz.

“Harcama kısıtların kaldırılması gerekiyor”

Özgener şöyle devam etti:

“Bu çerçevede, işletmelere tahsis edilen ticari kredi kartı limitlerinin fiilen kullanılabilir hale getirilmesi, bu kartlara yönelik harcama kısıtlarının kaldırılması ve sektörel bazda farklılaşan ihtiyaçlara uygun esnek kullanım koşullarının sağlanması büyük önem taşıyor. Özellikle KOBİ’lerin nakit akışlarını koruyabilmeleri için ticari kredi kartlarında taksitlendirme olanaklarının artırılması gerektiğine inanıyorum. Reel sektörün sağlıklı işleyişi ve ekonomik istikrarın sürdürülebilmesi için krediye erişimin kolaylaştırılması ve finansman araçlarının etkin ve işlevsel hale getirilmesinin kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz”

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY