Son Mühür - Ayşegül Koç / Artist, Fashion Designer Ekin Sarı, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Çocuk yaşlarda başlayan sanat yolculuğu ile ilgili bilgiler veren Sarı, Türkiye ve İtalya’da edindiği profesyonel tecrübelerini aktarırken gençlere de seslendi. Sarı; “Genç arkadaşlarım sakın vazgeçmeyin, pes etmek yok” dedi.

“Sakın vazgeçmeyin, pes etmek yok”

Meslek hayatına dair bilgiler veren Sarı; “Ben moda tasarımcısı ve ressamım çok küçük yaşlarda resme olan ilgim başladı. Ankara’da idim üç yaşında Ankara'da Kayıhan Keskinok’un atölyesine gittim. O günden bu yana sanat hayatının içindeyim. Bir dönem moda tasarımına evrildi, aynı zamanda yaptığım işlerde sanatı modaya yansıtmak istedim. Tablolarımı giysilere taşıyarak onlara hayat verdim. Tabii şirketlerde çalışmak çok büyük bir tecrübe. Ben uzun yıllar şirketlerde çalıştım, hem İstanbul'da hem Milano'da, İtalya'da ve Türkiye’de çalıştım.

Belli bir süre sonra girişimde bulunmak bence akıllıca olan ve bunu yaparken genç arkadaşlarımıza sakın vazgeçmeyin, pes etmek yok demek istiyorum. Bir de yani olabildiğince imkanlar dahilinde çok araştırma yapsınlar, İngilizcelerini kuvvetlendirsinler ve dil çok önemli. Bütün kaynakları, kitapları okurken, araştırmaları yaparken, yabancı kaynaklardan ilham alarak pek çok bilgiye ulaşabiliyoruz. Yetenek elbette ki çok önemli ancak çalışmak her şey. Çok çalışarak da birçok şey yapılabilir” dedi.

Ekin Sarı (2)

“Markalaşma konusunda gelişmeye ihtiyaç var”

“Bizim ülkemizde Made in Turkey etiketi fason üretim haline gelmiş durumda” diyen Sarı; “Halbuki o kadar çok malzeme var ki elimde; kumaşların güzelliği, dikiş kalitesi bizdeki gibi yok başka bir yerde. Bunu kullanabilmemiz lazım. Markalaşamıyoruz. Yani gerçekten İtalya'da bile Çin'de yaptırıyorlar sonra logolarını basıyorlar üzerine. O yüzden bizim kaynaklarımızın markalaşma konusunda bence daha fazla gelişmesine ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

“Geçen seneye göre sönük geçiyor”

“İAAF İzmir Sanat Fuarı geçen yıla göre sönük geçiyor” diyen Sarı; “İAAF İstanbul Sanat Fuarı’na daha önce katılmıştım. Sonra geçen sene İzmir’de İAAF’ın ilki yapıldı. Birincisi çok hoş geçince ben yine katılmak istedim. Geçen sene çok ihtişamlıydı. İlki olduğu için de çok özenilerek hazırlanılmıştı gerçekten bu sene ikincisi olmasını düşünerek tabii dedim yine gidelim gayet hevesle geldim. Geçen seneye göre biraz fark var yani geçen sene çok ihtişamlıydı bu sene daha sakin ve sönük tabi daha önümüzde hafta sonu var daha fazla katılım olabilir. Çok güzel bir atmosfer var. Sanatseverleri bekliyoruz. Eskiden Kültürpark’ta idi şimdi uzak bir noktada belki bunun içinde servisler konularak bir takım desteklemelerde bulunabilirler.

Yüzlerce galeri var, binlerce resim, heykel, seramik eserleri var. Gelenlerin gezdikçe çok güzel işler göreceği bir alan ve çok büyük bir fuar dolayısıyla bence böyle bir fuar, böyle bir sanat imkanı varken kaçırmamak lazım. Hem sanatseverler için farklı bir bakış açısı belki kazanacaklar hem de farklı deneyimleri beraberinde getirebilir. Sadece koleksiyonerler için değil sanatseverler için de böyle. Dün gelen genç ziyaretçiler oldu. Yeni mezun arkadaşlarımız oldu. Bu ortamların onlara katkısı büyük” diye konuştu.

Muhabir: Ayşegül Koç