Son Mühür TV’de yayınlanan Hasan Tahsin Kocabaş ile Gündem Yorum programında haftanın son günü yerli dizilerin etkileri ve İzmir’de belediyelerde yaşanan olaylar konuşuldu.
Usta Gazetesi Hasan Tahsin Kocabaş, yerli dizilerin olumsuz etkileri olduğunu vurgularken, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’e bu konu ile ilgili rapor gibi bir yazı kaleme aldığını dile getirdi. Kocabaş, şu ifadeleri kullandı:
Bizim kültürümüzde böyle bir olay var mı ?
‘Ben bile ruh sağlığımı yitirebilirim diye korkuyorum. Dizilerin saçmalıkları ve sahneleri öyle ki, acaba Türkiye Cumhuriyeti yıkıldı da biz Arabistan’ın eyaletlerinden biri mi olduk ? Hele o yarışmalar, adı yemek programı olan programlar. Bir yarışma var, güya konsepti, gelinler kaynanalarına yemek tattırıyor. Beni ilgilendiren tarafı, insanların birbirlerine söyledikleri. Kavgada söylenmez o sözler ya.
Bizim kültürümüzde böyle bir olay var mı ? Anne ve babalar saygınlıklarını mı yitirdi ya da bunun için mi uğraşılıyor ? Biz nasıl bir toplum olduk böyle ? Buna RTÜK nasıl izin veriyor ? Kuşkularım bunların hepsinin senaryo oluşu. Edepsizlik mi trend oldu şimdi ? Nerede bizim 70’lerdeki TRT anlayışı. Özel TV’ler yayına girdi. Bunların hepsi reyting, hatırlayın zamanında gazetelerde tiraj vardı. Hatta uçak veren vardı. Gazete mi alıyorsun yoksun züccaciyeye mi gidiyoruz belli değil.’
Haberde yorum olmaz, yorum yapmak yazarın işidir.
Haberciliğe yorum katılmasının yanlış olduğunun altını çizen Hasan Tahsin Kocabaş, ‘Evime İzmir’in kendi gazetelerini almaya çalışıyorum. Eski bir Cumhuriyet gazetesi okuru olarak evime onu bile alamıyorum. Vıcık vıcık taraflılık, muhalefet istemiyorum. Haberde yorum olmaz, yorum yapmak yazarın işidir’ dedi.
Bizim gazozumuza ilaç 1980 darbesinden sonra ‘Tonton’ tarafından atıldı
Usta Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş, ‘Bugün Türkiye’de kaç tane evde anne-baba ve çocuklar ayrı yerlerde yemek yiyor ? Sofra kültürümüzü bitirdiler. Bu niye bozuldu, bizim gazozumuza ilaç 80 darbesinden sonra tonton tarafından atıldı. Ben çok endişeleniyorum.
Bunun bir nedeni daha var. Bu AB konusu çok enteresan. Cengiz Özakıncı’nın Yeni Osmanlı kitabında bugünkü AB benzeri bir Avrupa oluşumlarını da göreceksiniz. Avrupalı olma, gözükme olayı bugünün meselesi değil ta 19. YY.’a dayanıyor bu iş.
AB bize kültürlere saygılı olmayı mı öğretecek ?
AB’nin fonları var. Türkiye de buraya yıllardır para yatırıyor. Çok yararlı projeler de var ama bazı fonlar kafa karıştırmaya neden oluyor cinsten. AB bize kültürlere saygılı olmayı öğretecek ? Kimsiniz ya siz ? Sizler Kızılderilileri, Mayaları, Afrikalıları katleden insanlar değil misiniz ? Biz 700 yıl boyunca kaç kültürü bağrımıza bastık, siz bozdunuz. Oradaki amaç farklı, onlar çaktırmadan Türkiye’deki ayrılıkçı bölücü faaliyetleri desteklesinler.
Örneğin, biz Türkiye’de Anadolu topraklarında Ermenileri, Rumları inkar etmiyoruz ki. Tarihte her olay kendi tekniği içinde değerlendirilir. Siz eğer 25 Mayıs 1919’da İzmir’deki katliamı yok sayıp, 9 eylülden iki gün önce başlayan ve içine yangını da alan süreçte olan biteni dikkate alırsanız işte o zaman Avrupa size para veriyor. Evet, tehcir de çok kötü olaylar yaşandı keşke olmasaydı ama keşke Osmanlı’nın asayişi bozulmasaydı, misyoner okullar açılmasaydı’ şeklinde konuştu.
‘Siz artık belediye başkanısınız, instagram fenomeni değilsiniz’
Hasan Tahsin Kocabaş, belediye başkanlarının telefonlarını yanlarından ayırdıklarını söylerken, bunun bir hata olduğunu vurguladı. Kocabaş, şu şekilde konuştu:
‘Sayın belediye başkanları şu an yaptığınız en büyük hata telefonunuzu yanınızdan ayırmanız. Siz artık belediye başkanısınız, instagram fenomeni değilsiniz. Siz artık mesleklerinizi yanınıza koydunuz, sizin sosyal hayatınız, özel hayatınız yok. Danışman alıyorsunuz, o danışmanları herşeyologlardan seçerseniz fatura size çıkar ve 5 yıl sonra siyasi mefta olursunuz.
Bornova 57. Topçu Tugayı Karargah Binası
Hasan Tahsin Kocabaş Bornova’da 57. Topçu tugayının karargah binası olduğunu belirtirken, belediyelerin kültürel binalara sahip çıkmaları gerektiğini ifade etti. Hasan Tahsin Kocabaş şunları söyledi:
‘İktidarın kültür müdürleri uzaylı mı ? Kültür bakanları neden hep neden hep turistik konuşuyor ? Bornova’nın tarihi meçhul. Altan Altın’lar olmasa ne yapacaktık biz ?
Bornova Belediye başkanı seçildi ikinci günde kent belleği gibi şeyler. Bu çocukta iş var dedim. Ben Ömer başkana güveniyorum ama endişeleniyorum da.
Mustafa Kemalin kurtuluş ordusunun ayak seslerinin duyulduğu binayı soyanları emniyet müdürü kaymakam görmez. Mesele ne ? O bina soyulsun sonra köfteciye verelim köfteci olsun. O bina önemli.
‘Sizin adınıza yanlışlar yapılıyor’
Garip bir şey var. Ortada başka bir koku var bu beni korkutuyor. Sayın başkanlar kulaklarınızı açın. Sizin adınıza yanlışlar yapılıyor. Bir ilçenin belediye başkanını arkadaşım kutlamak için arıyor, başkan değil yanındaki küstah açıyor, telefon eden gazeteci arkadaşımızı tanıyor. Ve diyor ki biz kadromuzu yaptık. Gazeteci arkadaşımızın işi var ki o donanımıyla seni zaten beşe katlar.
Anadolu’da pek çok kültür var ama hepsinin oluşturduğu bir Türkiye var. Ne mutlu Türk’üm derken Türkiye’nin bekasıdır asıl olan.
Soyuyorlar başkan !
Ben Semih Balaban'a mesaj attım anında cevapladı, ne olur ne olduğunu merak etseniz ? Ben şimdi Cemil Beye de ulaşamıyorum. Soyuyorlar başkan büyükşehirin mülkiyetinden geçen binaları soyuyorlar. Yıldız sinemasını, emniyet otelini soyuyorlar. Fuar’ın canına okundu. İzmir içinde olup İzmir’i bilmeyen bir danışman müsveddesi yüzünden fuarın içine edildi. Şimdi nasıl yetişecek Eylül ayına ?
İzmir’de asayiş eğitim her şeyin masaya yatırılması lazım. Bayraklı’da bazı okullarda üst sınıflar alt sınıflara terör uyguluyır ve esinlendikleri bazı TV dizileri ya da internet dizileri. Bu konuda neler yapılabilir bilmiyorum.
‘CHP’li belediye başkanları nam salarlarsa 2028’de CHP iktidar olur’
İzmir’de iktidar ve unsurlarının da ciddi sıkıntı yarattıkları biliniyor. Seçimde Hamza Dağ kazanmadığı için belli bir cezalandırma sürecini İzmir yaşayacağa benziyor. Bu yüzden belediye başkanlarına bu kadar yükleniyorum. Kılavuzlarınızı kargalardan seçmeyin. Çünkü bu 5 yıl çok önemli. CHP’li belediye başkanları nam salarlarsa 2028’de CHP iktidar olur.
‘En büyük problem, yaklaşım, söylem’
Ama içlerine kimseyi karıştırmayacak, kaki edebiyatı yapmayacak, ayrım yapmayacak ve akıllı bir bütçe götürecekler. Başka kentlerden işçi alımı yapmayacaklar, başka kentlerin sözde aydın ve ukalalarını İzmir’e getirmeyecekler. Onun için Cemil Bey’in de Helil Hanım’ın da, Nilüfer Hanım’ın da Karşıyaka’nın da Çeşme’nin de Urla’nın da çok ciddi problemleri var. En büyük problem, yaklaşım, söylem. Bunlara dikkat etsinler. Çünkü bunlar, başkanlar nam salmak için büyük projeleri hayata geçirmek için uğraşıyorlar. Liyakatli bir kadro yapmak için uğraşıyorlar. Bunları da anladım ama kulaklarını gözlerini kapatmamalılar.'
