Yaklaşan yerel seçimler öncesi hareketlenen siyaset dünyasına farklı bir bakış açısı getiren deneyimli gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş İzmir'i etkisi altına alan yağışlı ve fırtınalı havayı ele aldı. Radyo Ege'de 90 Saniye programında Hasan Tahsin Kocabaş şunları söyledi...

Şu yağan ürkütücü yağmurlar hala bazı kafaları dank ettirmiyor, bilgisiz, bilinçsiz ve cahilce konuşuyorlar. Kendi yönettikleri kentlerde sanki yerler kuruymuş gibi, İzmir’de bir metre yükselen denizin faturasını da başka partili belediyelere çıkarıyorlar.

Kredi Garanti Fonu'nda genel müdür değişikliği: Hasan Basri Kurt dönemi başlıyor! Kredi Garanti Fonu'nda genel müdür değişikliği: Hasan Basri Kurt dönemi başlıyor!

Haklı oldukları noktalar olsa da hissetmedikleri İzmir aidiyetiyle sadece günü konuşup eleştirmeye çalışıp haksızlıklarını tescilliyorlar. Dün söyledim bugün de tekrarlıyorum, AK Parti, CHP, İYİ Parti ve diğer partilerin sayın idarecilerine rica ediyorum, belediye başkanlıklarına, belediye meclis üyeliklerine asla mesleği müteahhitlik, emlakçı, hafriyatçı olanları aday göstermeyin bu seçimde.

Çevre mühendisleri, inşaat mühendisleri, doktorlar, jeologlar, deprembilimcileri, tüccar olmayan kent bilimcileri, iklim bilimcileri, ziraat mühendisleri, sosyologlar, psikologlar, maliyeciler aday olsun... Çevre ve doğa hassasiyeti kanıtlanmış yurttaşlar yönetsin kentlerimizi. Kitap okuyan, bilime saygılı, kendinden önce kentini düşünen, milli bekadan, Atatürk devriminden yana olanlarla dolsun meclislerimiz, makamlarımız.

Bir ayrıntı daha var, o da özellikle belediye başkanlıklarına aday olanların, “proce fasaryalarını” bir yana bırakıp, İzmir’i bilip hissettiklerini kanıtlamaları gerekir. Malvarlıklarından daha önemlisi budur. Zira öyle isimler geliyor ki kulağıma, Fuar’ın Basmane kapısına bıraksak, Konak meydanına gidemez.

Neden böyle katıyım peki? Çünkü 1968’de İzmir’de doğdum, 1989 yerel seçimlerinden beri alayının röntgenini çektim... Deniz bir metre yükselip, kıyıları kendine kattıysa bunun sebebi Tunç Soyer’den çok 1950’den bu yana başkan ya da meclis, sözde efsanelerin mış gibi yapmış olmasıdır. İnanmayan mugalatayı bıraksın da okusun araştırsın biraz...

Ne mutlu Türküm diyene.

Editör: Bünyamin Dobrucalı