İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş’ın sosyal medya paylaşımlarına, kamuoyunda büyük yankı uyandıracak bir tepki gösterdi. Kocabaş, sosyal medya paylaşımlarında Başkan Tugay’a yönelik eleştirilerde bulunduktan sonra Tugay’ın, eşini işten attığını ileri sürdü.
Meslek ilkelerinden taviz vermeyen bir gazeteci
1968 doğumlu ve 30 yılı aşkın bir süredir gazetecilik yapan deneyimli isim Hasan Tahsin Kocabaş, bugün yayınladığı basın bildirisinde oldukça çarpıcı iddialara yer verdi. Meslek hayatı boyunca gazetecilik ilkelerinden taviz vermeyerek, her zaman doğruyu savunduğunu vurgulayarak başladığı açıklamasının devamında; “Pek çoğunuzun bildiği gibi, meslek ilkelerime bugüne kadar kara bir leke sürdürmediğim gibi, kalemimi ve mikrofonumu devletimin bekası ve milletimin selameti için kullandım” diyen Kocabaş, gazetecilik kariyerinde hiçbir zaman adaletten sapmadığını belirtti. “Sert de olsa eleştirilerimi sergilerken, muhatabımın mahrem yaşamına, inancına, kültürüne, ailesine, malına ve mülküne saldırmadım. Belki bu yüzdendir, meslek hayatım boyunca adaletin hışmına uğramadım” diyerek, meslek hayatındaki etik çizgiyi vurguladı.
Emekli olmak istemişti
Televizyonculuk yaptığı dönemde, 2014’te siyasi baskılar nedeniyle işinden ayrıldığını belirten Kocabaş, ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde, Başkan Aziz Kocaoğlu döneminde Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde (APİKAM) danışman olarak görev aldı. Kocabaş, 2019’da Başkan Tunç Soyer tarafından göreve davet edilerek, aynı kurumda “Koordinatör” olarak görevine devam etti.
Ancak, 2024 yerel seçimlerinin ardından, Başkan Cemil Tugay’ın göreve gelmesiyle birlikte Kocabaş, emekli olmayı planladığını ve APİKAM’daki görevini sonlandırmayı düşündüğünü açıkladı. Tugay, Kocabaş’ı APİKAM’da çalışmaya devam etmesi için ikna etmeye çalıştı ve Kocabaş da bu öneriyi kabul etti. Ancak, bu görüşmelerin ardından işler beklenmedik bir şekilde gelişti.
Sosyal medyada eleştiriler ve ardında yaşanan olaylar
Hasan Tahsin Kocabaş, Tugay’ın yönetimine dair çeşitli sosyal medya paylaşımları yaptı. Bu paylaşımlarında, belediyenin kültürel projeleri ve yönetim anlayışı hakkında eleştirilerde bulunan Kocabaş, başkanın politikalarını sorgulayan yazılar yazdı. Kocabaş, özellikle APİKAM’daki bir sergiyle ilgili yaşanan skandalı gündeme getirdi. Nejat ve Aybala Yentürk tarafından düzenlenen serginin içeriğini eleştiren Kocabaş, serginin konu seçiminde eksiklikler olduğunu vurguladı. “Cevap hakkı çıkaracak şekilde yazılar yazdım, sorular sordum. Hiçbirine yanıt alamadığım gibi tamamen ‘faşizan’ yöntemle ve komik gerekçelerle sosyal medyada engellendim” diyerek, yaşadığı mağduriyeti paylaştı.
Bir süre sonra, Kocabaş’ın eşi Buket Ocak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki görevinden “gerekçesiz” bir şekilde, Başkan Tugay’ın talimatıyla işten çıkarıldı. Buket Ocak, 15 yıl boyunca belediyede görev yapmış, Kültür Bakanlığı ile iletişimde olan ve her zaman yüksek takdirle anılan bir çalışan olarak dikkat çekiyordu. Ocak, görev yaptığı süre boyunca hiçbir olumsuz tutanak almamış, çalışma disipliniyle tanınmıştı.
İşten atılmanın ardında “Gazeteciye olan tepki” mi var?
Kocabaş, eşi Buket Ocak’ın işten çıkarılmasının, kendisinin sosyal medya üzerinden yaptığı eleştirilerle bağlantılı olduğunu iddia etti. “Eşim şimdi işsiz ama nedeni BEN gösteriliyorum. Bunu sendika da belediye kaynakları da doğruluyor” diyen Kocabaş, eşinin işyerindeki zorbalık, dışlanma ve mobbing uygulamaları nedeniyle büyük bir travma yaşadığını ve bunun, Başkan Tugay’ın kendisine yönelik kin beslemesinin bir sonucu olduğunu ifade etti. “Buket Ocak görev yaptığı yıllar boyunca, Kültür Bakanlığı’nın belediyede muhatap aldığı kişiydi. Tüm yayınlarda imzası vardı ve takdir görmüş bir personel olarak hakkında olumsuz tek tutanak yoktu” diyerek eşinin meslek hayatını savundu.
Kocabaş, eşinin işten çıkarılmasının adaletsiz bir davranış olduğunu belirterek, “Eşim şahsen gördüğü bu yaklaşım karşısında Adalet önünde tabii ki dava açacak, haklarının peşindeki mücadelesinde ben de yanında dimdik duracağım” diyerek, hukuki sürecin de başladığını duyurdu.
“Bu bir adaletsizliktir, hakkını arayacağım”
Kocabaş, başta İzmir halkı olmak üzere tüm kamuoyuna, eşinin işten çıkarılmasının gerekçesiz ve onur kırıcı olduğunu belirterek, yasal haklarını arayacağını ve bu durumu adalet önünde çözmek için mücadele edeceğini açıkladı. Kocabaş, “Bu anlayışla çalışamayacağını” ifade ettiğini, ancak yine de adaletin peşinden gitmeye devam edeceğini söyledi. Ayrıca, eşinin işten çıkarılmasının gerekçesiz bir şekilde yapılması, Kocabaş’ı derinden üzmüştü. “Sayın Başkanın Genel Başkanı emek mücadelesi veren işçilere İzmir dışında destek verirken, Sayın Başkan sadece bir gazetecinin yazdıklarını beğenmiyor diye ve tek taraflı dolduruşlarla suçsuz, günahsız, ayıpsız eşimi on yılın sonunda keyfi olarak işinden atıyor” diyerek, yaşananları sert bir şekilde eleştirdi.
İzmir’de “Muz Kenti” eleştirisi
Kocabaş, açıklamalarında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay’ın uygulamalarını eleştirirken, şehirdeki yönetim anlayışını da sert bir şekilde sorguladı. Kocabaş, “İzmir, muz kenti değildir; belediye başkanı da holding patronu değildir” diyerek, halkın seçtiği başkanların halkın hizmetinde olması gerektiğine dikkat çekti. İzmir’deki yönetim anlayışının anti-demokratik bir hal aldığını belirten Kocabaş, Tugay’ın tutumunun, CHP’nin uzun yıllardır karşı çıktığı iktidarların baskıcı yöntemlerini hatırlattığını söyledi.
Sonraki adımlar ve hukuki mücadele
Buket Ocak, işten çıkarılmasından sonra sendika üyeliği gereği haklarını savunma adına hukuki adımlar atmaya karar verdi. Kocabaş, bu sürecin her aşamasında eşinin yanında olduğunu belirterek, Adalet önünde bu haksız uygulamanın hesap vereceğini vurguladı. Kocabaş, sosyal medya üzerinden de başkanın kendisine yönelik adaletsiz tutumunu şiddetle eleştirmeye devam edeceğini söyledi. “Tabii ki İzmir ‘muz kenti’ Türkiye’de ‘muz ülkesi’ değil. Belediye Başkanı, holding patronu da değildir” diyerek, yerel yönetimin halkın çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini yineledi.
Hasan Tahsin Kocabaş, açıklamasında hem gazeteci olarak hem de bir eş olarak, yaşadıkları haksızlık ve adaletsizliğe karşı dik duracağını belirterek, kamuoyunun desteğini beklediğini ifade etti. Kocabaş, “Beni susturmak isteyenler, önce ailemi hedef aldı. Bu mücadele sadece benim değil, tüm İzmir halkının adalet mücadelesidir” dedi.
