FAO’nun 40 yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyet gösterdiğini hatırlatan Selışık, bugüne kadar tarımda iklim değişikliğiyle mücadele, su ve toprak yönetimi, gıda güvenliği, ormancılık, hayvancılık, sürdürülebilir arazi yönetimi ve tohumculuk gibi pek çok alanda çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

“Türkiye, tarım deneyimini bölge ülkelerine aktarıyor”

Selışık, FAO-Türkiye Ortaklık Programları kapsamında 2009’dan bu yana 48 proje uygulandığını ifade ederek, “Türkiye bu programlar aracılığıyla Orta Asya, Afrika ve Avrupa’daki ülkelere 30 milyon dolar destek sağladı. Bunun dışında FAO’nun öz kaynakları da devreye giriyor.” dedi.

Türkiye’ye ayrılan fonların her iki yılda bir yenilendiğini dile getiren Selışık, “Çeşitlenen fon mekanizmaları sayesinde kamu kurumlarımızla birlikte ülkemize önemli miktarda hibe nitelikli kaynak kazandıracağız.” ifadelerini kullandı.

Kadın ve genç odaklı projeler artıyor

Kırsaldaki kadınlar ve gençler için yürütülen projelere büyük önem verdiklerini vurgulayan Selışık, FAO projelerinde nihai faydalanıcıların en az yüzde 30’unun kadın olması gerektiğini ancak Türkiye’de bu oranın yüzde 50’ye kadar çıktığını söyledi.

“Küçük bütçelerle büyük işler yapıyoruz” diyen Selışık, son yıllarda tarımda dijitalleşmenin hız kazandığını belirterek 2026 yılına ilişkin planları şöyle özetledi:

“Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) ile yürüttüğümüz Dijital Köyler Projesi’ni 2026’da genişleterek sürdüreceğiz. Kooperatif Destek Programı’nı da finansal ve dijital alandaki yeni paydaşlarla güçlendirmek istiyoruz. Kadınların ve kırsaldaki gençlerin gelir getirici faaliyetlerden yararlanmasını sağlayacağız. Bu yeni projelerde hem kırsaldaki hem de kentteki gençleri tarım ve gıda alanındaki ortak hedefler için bir araya getireceğiz.”

Su verimliliği, sıfır atık ve biyoekonomi gündemde

Selışık, FAO’nun Türkiye’nin “su verimliliği seferberliği”, “sıfır atık” ve “nötr karbon” hedeflerine katkı sunacak yeni projeler planladığını da açıkladı.

Yeni dönemde gıda kaybı ve israfı, tarımsal atık yönetimi, doğa temelli çözümler, organik tarım, hayvan sağlığı ve refahı, biyoçeşitlilik ve biyoekonomi konularına odaklanılacağını belirtti.

Selışık, 2025 Dünya Gıda Günü temasına da atıfta bulunarak, “Gıda güvenliğiyle birlikte barış ve huzurun da sağlanabileceği bir gelecek için, daha iyi bir gıda ve daha iyi bir gelecek adına el ele çalışmalıyız.” mesajını verdi.

Muhabir: Alper Temiz