İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, emeklilerin ve asgari ücretlilerin yaşam koşullarının her geçen gün daha da zorlaştığını vurgulayarak, iktidarın bu sorunları çözme yerine farklı gündemlerle vakit kaybettiğini belirtti.
“Hayat pahalılığı, milletin belini bükmüş durumda”
Konuşmasında, hayat pahalılığına değinen Mustafa Bilici, “Ülkemiz şüphesiz ki kötü günlerden geçmektedir. Hayat pahalılığı, milletin belini bükmüş; vatandaşın ekonomi yönetimine olan inancı yerle bir olmuştur. İktidar, ülkeyi düştüğü bu durumdan çıkarmayı gündemine almak yerine; muhalif belediyelerle takışarak günlerini geçirmektedir.” ifadelerini kullandı. Bilici, hükümetin halkın sorunlarıyla ilgilenmediğini ve bunun yerine siyasi çatışmalara odaklandığını savundu.
“Bunun adı enflasyonla mücadele değil, garibanla mücadeledir”
Asgari ücretin güncel durumu hakkında da sert açıklamalar yapan Bilici, maaş artışlarının yetersiz olduğunu vurguladı. “Bugün asgari ücret zammı için konuşulan oranlar, asgari ücretliyi sert bir kışın beklediğinin habercisidir. İktidar, ekonominin bu hale gelmesinde hiçbir payı olmayan emekliyi ve asgari ücretliyi hedef tahtasının tam ortasına yerleştirmiştir. Değerli arkadaşlar, %30’lar seviyesinde yapılacak bir zam, asgari ücretliyi hayattan koparacaktır. Bunun adı enflasyonla mücadele değil; garibanla mücadeledir.” dedi.
Bilici, asgari ücretliye yapılacak düşük zam oranlarıyla ilgili olarak, toplumun büyük bir kesiminin zor durumda kalacağını belirterek, hükümetin bu konuda adım atması gerektiğini vurguladı.
“İki emekli maaşının bir aylık açlık sınırını karşılamadığı bir düzen”
Emeklilerin yaşam koşullarına da değinen Bilici, emekli maaşlarının açlık sınırının çok altında kaldığını ifade etti. “Emeklilerimiz bu şartlar altında ya ek iş yapmak ya da evlatlarının eline bakmak durumundadır. Sosyal devlet olan ülkemiz için bu durum, nereden bakarsanız bakın kabul edilemez.” diyen Bilici, emekli maaşlarının yeterli olmadığını ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı.
“Emekli siyasi propagandaya doymuş, icraat duymak istiyor”
Bilici, emeklilerin artık siyasi propagandaların geride bırakılmasını ve icraat görmek istediklerini belirterek, “Emeklilerimiz, artık siyasi propagandalar duymak istemiyor. İktidar için hayırlı olan; toplumun algısını değiştirmeye ayrılan bütçenin, propagandaya ayrılan kaynakların ivedilikle vatandaşa, emekliye, asgari ücretliye çevrilmesidir.” ifadelerini kullandı.
“Zamanında övgülere mazhar olan Ankara’daki hakimler, şimdi birbirlerine suç duyurusunda bulunuyor”
Yargıdaki gelişmelere de değinen Mustafa Bilici, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında yapılan suç duyurularını eleştirdi. “Ülkemiz yargısı, kendi içerisinde ayrılığa düşmüş; zamanında övgülere mazhar olan ‘Ankara’daki hakimler’ birbirlerine suç duyurularında bulunur olmuştur. Anayasa’yı ve temel insan haklarını korumakla mükellef Anayasa Mahkemesi’nin itibarında ciddi yaralar açılmıştır.” diyerek, Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı olup olmadığı tartışmalarından daha önemli bir konu olduğunu belirtti. Bu konuya ilişkin olarak, mevcut Anayasa’nın nasıl korunacağına dair daha ciddi bir tartışmanın başlatılması gerektiğini vurguladı.
“Kayyum uygulamaları devletle vatandaş arasındaki bağı zedelemektedir”
Bilici, son olarak iktidarın 2016 yılından itibaren uyguladığı kayyum siyasetini eleştirdi. Kayyum uygulamasının demokratik bir ülkede kabul edilemez olduğunu belirten Bilici, “İktidar, kayyum uygulamalarının halkın güvenini zedelediğini artık anlamalıdır. Bu uygulama, devlet ile vatandaş arasındaki bağı koparmaktadır. Bir kişinin ya da bir grubun suç işlediği iddiası varsa, hukuk devleti ilkeleri gereği yargı süreci işletilir; bunlar bahane gösterilerek yerel yönetimlere kayyum atanmaz. Şayet atanırsa bu, topyekün halkın iradesinin cezalandırılması anlamına gelecektir.” dedi.






