Son Mühür/Sercan Engerek- Psikolog Sedef Yıldırım’la keşfet programı bu hafta, toplumda büyük bir değere sahip olan askerlik mesleğinin zorluklarını masaya yatırdı. Bu değerli bölümün konuğu; yıllarını askerliğe adamış, birçok asker yetiştirmiş olan emekli asker Murat Gültekin oldu.
Okumayı çok sevdiğini ve okudukça aslında bilgisine bilgi kattığını dile getiren Gültekin: “Yeri geliyor bir uzmandan yeri geliyor bir çocuktan yeri geliyor hizmetliden bir şeyler öğreniyorsunuz. Durduğunuz zaman bu sefer gerilemeye başlıyorsunuz. Hayatın devamı sizin öğrenmenize bağlı’’ dedi.
“Erkek, evin direğidir, kadın, evin temelidir”
24 sene askerlik yaptığını söyleyen Gültekin, askerliğin aslında bir meslekten çok yaşam biçimi olduğunu, ailenizin de size uyum sağlamak zorunda kaldığını şu sözlerle dile getirdi:
“Bir yere tayin olduğunuz zaman onlar da sizle geliyor. Mesela ben uzun süre OHAL bölgesinde çalıştım. Çocuklarımı götüremediğim için onları eşimle bırakmak zorunda kaldım, onları eşim büyüttü. Hani biz de bir laf vardır: Erkek, evin direğidir, kadın, evin temelidir. Temel sağlam olmazsa direk çöker. Ben o konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. Eşimi 6 ay hiç göremediğim oldu, hamilelik süresinde görevdeydim ancak doğumunda gelebildim. Geri döndüğümde eksikliğini sevgimle telafi etmeye çalıştım’’.

İnsanın sevdiği işi yapmasının ve vatan sevgisinin en kıymetli şeylerden biri olduğunu söyleyen Gültekin: “Sevdiğiniz bir şeyi yaptığınız zaman her şeyinizi ona veriyorsunuz. Pırıl pırıl çocuklarla, Mehmetçiklerle çalıştık. Onları unutamıyorum. Siz onları eğitirseniz, onlara bir şeyler verebilirseniz başarılı oluyorsunuz, askerliğin en sevdiğim yanı buydu. Vatan sevgisi de benim için çok önemli bir şey çünkü bu ülkeyi bize 10,11 yaşındaki çocuklar şehit olarak bırakmış.
Buna ne kadar layık olabilirsek bizim için gurur kaynağı haline gelir. Kendinizi hazırladığınız zaman, işinizi seviyor ve bir şeyler öğrenip öğretebiliyorsanız ortada bir zorluk kalmıyor. Bize vatan sevgisinin ne olduğunu öğrettiler. Kurtuluş Savaşı’nda kadınlarımızın, çocuklarımızın, insanlarımızın çektiği zorlukların yanında bizim yaptıklarımız bir hiç kalıyor. O insanlar bize bu ülkeyi bıraktılar canlarını feda ederek. Biz de onlara layık olmak zorundayız. Başta büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere hepsini sevgiyle anıyorum’’ dedi.
Görevdeyken annesinin cenazesine gidemediğini, bu durum onu ne kadar üzse bile hayatın devam ettiğini söyleyen Gültekin, vatan sevgisinin Türk milletinde ezelden beri var olduğunun altını çizerek şehit olan her Mehmetçik için görevine azimle ve kararlılıkla devam edebildiğini sözlerine ekledi.
Disiplin olmazsa olmaz
Disiplinin hayatın her safhasında yer aldığını, hayatınızı şekillendirme yolunda ve askeriyede de büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Gültekin:
“Silahlı kuvvetler bir bütün, hepsi beraber hareket etmek zorunda. Siz, gençleri bir sistemi aşılayıp bunu bir hayat anlayışı haline getirmelisiniz. Eğer bir yerde disiplin olmazsa orada hiçbir şey düzgün işlemez. Ülkenin dört bir yanından gelen okumuş, okumamış, farklı seviyelerde birçok insanı ortak bir noktada buluşturmak zorundasınız. Bunun için de disiplin şart. Türk askeri komutanının gittiği yere gider. Benim askerlik hayatım süresinde hiçbir Mehmetçik arkamda kalmadı” diye konuştu.
Şu anda İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışan Gültekin, işe başlama sürecini şu sözlerle anlattı: “Ben, ailemi bir araya getirmek için emekli oldum. Birkaç sene sonra özel sektörden bir teklif geldi, benim prensiplerim doğrultusunda çalışan bir yerdi ve iş teklifini kabul ettim. Bir süre orada iş güvenliği uzmanı olarak çalıştım. Bu meslekte de en önemlisi doğru eğitimi verebilmek, çok iyi bir yetişkin eğiticisi olabilmekti. İnsanların anlayacağı dilden konuştuğunuz zaman herkese eğitim verilebileceğini düşünüyorum”.





