Son Mühür/Gamze Eskiköy- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karara göre, Ege Üniversitesine bağlı Emine Erdoğan Tohum Bilimi ve Teknolojisi Enstitüsü kuruldu. Yeni açılan enstitü bünyesinde bir yandan tohum bilimi ve teknolojisi alanında milli ve yerli üretimi destekleyen, sürdürülebilir tarım politikalarını geliştiren bilimsel araştırmalar yapılırken, diğer yandan da nitelikli insan kaynağı yetiştirilecek.
Eğitim Sen: Akademik bir karşılığı yok
Konuya ilişkin Son Mühür’e değerlendirmede bulunan Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Üniversiteler Şubesi Yürütme Kurulu Başkanı Lülüfer Körükmez Kaya, kurumlara verilen isimlerin, o kurumların yaptığı işle ve ilgili bilimsel alanla bağlantılı olması gerektiğini belirterek, “Kurumlara bir isim verildiğinde, bunların o kurumların yaptığı işle, bilimsel alana ve önemli katkıları olan kişilerle bağlantılı olmasını bekliyoruz. Emine Erdoğan’ın şu ana kadar bu kurumun oluşumuna dair herhangi bir katkısını rastlamadık. Akademik karşılığını görmüş değiliz. Rektörümüzün bu konuda açıklama yapması gerekir. Niçin bu ismin belirlendiğini anlamış değiliz” dedi.
“Yersiz bir isimlendirme, akademik teamüle aykırı”
Kaya, Emine Erdoğan’ın resmi bir görevi olmadığını ve üniversite yöneticiliği alanına herhangi bir katkısının bulunmadığını hatırlatarak, “Emine Erdoğan’ın resmi bir görevi yok, aynı zamanda üniversite yöneticiliği alanına bir katkısı da bulunmuyor. Rektörümüzün bu konuda açıklama yapması gerekir. Diğer türlüsü, yersiz bir isim verilmesidir. Tek tercihle kendi istikbali için bir isim vermesi olarak da düşünülebilir. Ancak koltuğu koruması da çok mümkün değil. İki dönemden sonra rektörlük yapma imkânı bulunmuyor” ifadelerine yer verdi.
“Rektörlerin görev süresi dolmasına rağmen atama yapılmıyor”
Üniversitelerde son dönemde dikkat çeken başka bir uygulamaya da değinen Kaya, görev süresi sona ermiş rektörlerin yerlerine atama yapılmadığını vurgu yaparak şöyle devam etti:
“Son zamanlarda, Demokrasi Üniversitesi örneğinde olduğu gibi, görev süresi sona ermiş olmasına rağmen yerine atama yapılmayarak rektörlerin görevine devam etmesi durumu yaşanıyor. Demokrasi Üniversitesi örneğinde hakkında pek çok şikâyet ve dava olan rektörlerin yerine atama yapılması gerekiyor. Elbette kişiler rektörlük görevinden ayrıldığında hayatları sona ermiyor; genellikle istikballeri için yeni planlar yapma arayışına giriyorlar”





