Son Mühür / Yiğit Uzun – 2018 yılında İzmir Narlıdere’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Dorukhan Büyükışık’ın ölümüyle ilgili dava, bugün İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sabah saat 10.00’da başlayan duruşma, akşam 19.35’te sona erdi. Yaklaşık 9 saat süren duruşmada, sanık ve tanık ifadelerindeki çelişkiler, kaybolan kamera kayıtları ve delillerin karartıldığı iddiaları yeniden gündeme geldi.

27 yaşındaki Dorukhan Büyükışık, yurt dışında yüksek lisansını tamamlayıp akademik kariyer planları yaptığı dönemde 2018’de Narlıdere’deki bir şantiyede ölü bulunmuştu. Olay, ilk etapta “yüksekten düşme” olarak kayıtlara geçti. Ancak ailenin itirazları sonrası dosya yeniden açıldı. Yıllar içinde hazırlanan raporlarda darp izleri ve şüpheli bulgular öne çıktı. Büyükışık ailesi, kamera kayıtlarının silindiğini, delillerin karartıldığını, soruşturmanın başından itibaren hatalar zinciri yaşandığını iddia ediyor.

Çelişkili ifadeler mahkemeyi gerdi

  • Bekçi Hüseyin Kaya:
    Olay gecesi yalnızca “pat” diye bir ses duyduğunu, köpeğiyle çevreyi kontrol ettiğinde bir şey görmediğini söyledi. Ancak kamera kayıtlarında bir aracın şantiye yakınında kısa süre park ettiği görülünce, Kaya bu kez “Ben o sırada dışarıdaydım” dedi. “Zaman aşımı var, tam hatırlayamıyorum” ifadesi salonda tepki çekti.

  • Makine operatörü Bilal Çelik:
    Önce yalnız olduğunu belirtmişti. Bugün, yardımcısı Burak Batmaz'ın konteynerde bulunduğunu söyledi. Müdafi, Burat Batmaz'ın da tanık olarak dinlenmesini istedi.

  • Bekçi Ali Gülbaşı:
    Eve dönerken damadının “şantiyede bir şey oldu” dediğini ve geri döndüğünü anlattı. Ancak ihbar saatlerinde Tanyer İnşaat’ın sahibi Münir Tanyeri ile karşılaştığını söyledi. Önceki beyanında ise şantiye şefi Cevdet Akay’ı gördüğünü belirtmişti. Çelişkiyi “zaman geçti, tam hatırlayamıyorum” sözleriyle açıkladı.

  • Bekçi Hulusi Aras:
    Gece “acı dolu bir bağırış” duyduğunu, bunu diğer bekçilere söylediğini ifade etti. Ancak önceki ifadelerinde Ali Gülbaşı’nı tanımadığını söylemişti. HTS kayıtları ise gece 02.00–04.00 arasında telefon sinyalinin Narlıdere İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde olduğunu ortaya koydu. Aras bu kaydı reddederek görev bölgesinden ayrılmadığını savundu.

  • Bekçilerin amiri Tayfun Çakmakcı:
    Kamera kayıtlarının depolandığı hard disklerin akıbetini bilmediğini, bazı kameraların “randıman alınamadığı için kullanılmadığını” söyledi. Olay sonrası bekçilerin işten çıkarılmaması, aile avukatlarınca “güvenlik zaafının üstünün örtülmesi” olarak yorumlandı.

Ethem Büyükışık'ın delil karartma iddiaları

Kamera kayıtları: Tanyer İnşaat’ın polise verdiği 8 dakikalık CD’nin meta verilerinin silindiği ve tarihlerinin değiştirildiği öne sürüldü.

Telefon ve anahtar: Dorukhan’ın telefonunda parmak izleri bulunurken, başka bir telefondaki DNA izlerinin tamamen silindiği belirtildi. Aracının kontak anahtarının da yerinin değiştirilip temizlendiği kaydedildi.

HTS kayıtları: Sanıklardan bazılarının gece farklı bölgelerde sinyal verdiği ortaya çıktı.

Sağlık raporları: Adli tıp raporlarında çelişkiler dikkat çekti. Bir dönem “yüksekten düşme muhtemel” denilse de önceki bulgularda darp izleri olduğu kayda geçti.

Mahkemenin sonunda davacı Ethem Büyükışık "Şikayetçiyim buradaki 5 kişi birleşerek oğlumu katletti suçlunun ve suçluların bulunmasını talep ederim" dedi. Avukatların taleplerinin ardından karar aşamasına geçildi.

Karar ve erteleme

Yaklaşık 9 saat süren duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, tutuklama taleplerini reddetti. Sanıkların adli kontrol şartıyla yargılanmasına devam edilmesine karar verildi.

Dava 13 Şubat 2026 Cuma günü saat 09.30’a ertelendi.

Muhabir: Yiğit Uzun