Son Mühür / Arif Enes Durak - İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine başlatılan grev dördüncü gününe girdi. Kent genelinde birçok belediye hizmeti aksarken, işçiler ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay arasındaki gerilim tırmanıyor.
“Yarınlarda can güvenliğimiz kalmayacak”
DİSK Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, grev sürecinde sendikanın hedef haline getirildiğini belirterek, “Yarınlarda can güvenliğimiz kalmayacak. Herkes bizim maaşımızı tartışıyor, bu masa hak masasıdır” diye konuştu.
"Bizi hedef gösteriyor"
Genel-İş 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar da belediye yönetimini sert sözlerle eleştirdi. Kenar, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin pazarlık değil, hak mücadelesi olduğuna dikkat çekerek, “Sayın Başkan, kendini bu kadar da haklı görme! Sorumluluk… Bu masa pazarlık masası değil hak masasıdır. Masayı dağıtmak isteyen biz değiliz. Bizi masaya davet ettiklerinde bilin ki biz daha masadan kalkmadan yapılacak sosyal medya paylaşımları hazır” dedi.
“Grevden kaçmak için çok direndik. Biz greve çıkmamak için çok direndik. Hakkım varsa greve çıkmayın diye siyaset yapanlar oldu... Bu sokaklar bizim. Sonuç çıkmazsa haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Ya onlar pes edecek ya biz ama biz pes etmeyeceğiz. Bize ‘Çalışmıyorlar, fazlalar’ deniyor... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve yönetimi, maaşlarımızı tartışma konusu haline getiriyor. Bizi hedef gösteriyor, emekçiyi halkla karşı karşıya getirmeye çalışıyor" dedi.
“2019’da geçinebiliyorduk, bugün kirayı ödeyemiyoruz”
İzmir’deki yaşam maliyetlerinin döviz bazında bile arttığını vurgulayan Kenar, belediyeye çağrıda bulunarak şu sözleri kullandı:
“2019’da 761 dolar maaş alan işçi geçinebiliyordu. 2025’te bin 406 dolar kazanan işçi, ev kirasını bile ödeyemiyor. Bu bir ücret meselesi değil; bu, emeğin onur mücadelesidir. Çağrımızdır: Bizi almadığımız para ile İzmir halkının önüne atmaktan vazgeçin. Biz emekçiler 80 bin TL veya 100 bin TL istemiyoruz. Aynı işyerinde çalıştığımız ve aynı işi yaptığımız mesai arkadaşlarımız ile aynı ücreti almak istiyoruz. Bu hakları kimse bize lütuf olarak sunmadı, kimsede bir söylemle geri alacağını düşünmesin"

“Olumlu adımlar bekliyoruz”
Sendika adına olumlu adımlar attıklarını belirten Kenar, belediye yönetimini de çözüm yönünde adım atmaya çağırarak, “Bu grevin ne belediyemize ne bizlere ne de İzmir halkına faydası yok. Biz buradayız, geri adım atmıyoruz. Çünkü biz susarsak, İzmir susar. Biz yoksullaşırsak, bu kent çöker" ifadelerini kullandı.
“Burası Bolu değil!”
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın grevle ilgili sözlerine tepki gösteren DİSK Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal ise, “Burası Bolu değil, sen selam söyleyecek adam bile değilsin. Bu toplu sözleşmeyi greve biz çıkarmadık. Bu sözleşmesi greve çıkaran belediyedir. Yarın nereye gideceğimizi sadece dört kişi bilecek. Siz de buraya geldiğinizde öğreneceksiniz. Artık İzmir’in hangi sokağı kapanacak" ifadelerini kullandı.





