Son Mühür/Gamze Eskiköy- Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, Petkim’in özelleştirilmesi sonrasında pazar payının dört kat azaldığını söyledi. Gençer, atık ayrıştırmanın devlet politikası haline getirilmesi gerektiğini belirtirken, plastik geri dönüşümünde Avrupa’daki uygulamalara işaret etti. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) üyeleri ise Türkiye’nin bazı bölgelerinde çöp yığınlarının arttığını gündeme taşıdı.
Petkim isyanı
Şener Gençer, yaptığı açıklamada, 2008 yılına kadar kamu şirketi statüsünde faaliyet gösteren Petkim'in, özelleştirildiği dönemde iç pazarda yüzde 24’lük bir paya sahip olduğunu belirtti. Gençer, "Bizler kamu şirketlerinin özelleştirilmesini; ‘daha çok üretim yapsın, daha kaliteli ve rekabetçi üretsin, yerli üretimin payı artsın ve yerli üretici ithalata mahkum olmasın’ diyerek savunduk. Ancak geldiğimiz noktada Petkim’in pazar payı, özelleştirildiği 2008’den bugüne geçen 17 yılda yaklaşık 4 kat azalmıştır. Plastik sektörü olarak bu üzücü duruma dikkat çekmeyi de yararlı görmekteyiz" ifadelerini kullandı.
Atık ayrıştırma için "devlet politikası" vurgusu
Bir meclis üyesinin atık ayrıştırma konusundaki sorusu üzerine söz alan Gençer, Avrupa’da çöp ayrıştırımı konusunda verilen eğitimleri örnek göstererek, “Avrupa’da çöp ayrıştırımı konusunda eğitimler veriliyor. Ağaç yaşken eğilir. Türkiye’de de bu bir devlet politikası olması lazım. Kreşlerde, anaokullarında ve ilkokullarda bunun eğitimi verilmeli. Plastik altın gibi bir şey. İnsan onu doğaya atınca kötü oluyor, atmasa bir şey olmaz. Metali denize atıyorsunuz, dibe çöküyor. Kağıdı atıyorsunuz, suda eriyor. Günahkar suyun üstünde yüzen plastik oluyor. Halbuki hurdası da para, sağlamı da para. İnsanlar doğaya atmasa daha iyi. Bunun için devlet politikası lazım" dedi.
Remzi Peköz: "Türkiye çöp dağlarıyla doldu"
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) üyesi tekstilci Remzi Peköz ise dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru'nda dahi plastik atık bulunmasına dikkat çekerek, “Plastik dünyamızı kirletiyor. Bazı sahtekarlar geri dönüşüm önerisiyle isteğiyle, Avrupa’nın bütün pisliklerini Türkiye’ye ithal ediyor. Türkiye’nin belli bölgeleri çöp dağlarıyla dolu. Bu ülke bizim ülkemiz. Ben konfeksiyoncuyum, sen plastikçisin, diğeri başka meslekte… Biz kendi mesleğimize hakim olmalıyız. Bu konuda çağrıda bulunmalıyız. Bu plastik, çöp meselesinde bir çözüm var mıdır?” diye konuştu.
"Kullandığınız ürünlerin yüzde 90’ı polyester"
Şener Gençer, Peköz'ün konuşmasının ardından plastik kullanımına dikkat çekerek, “Öncelikle plastik malzeme kullanan sizlersiniz. Kullandığınız ürünlerde yüzde 90 polyester var” açıklamasını yaptı.
Bu sırada EBSO Meclis Başkan Yardımcısı Yılmaz ise esprili bir şekilde, "Benimkisi yüzde 99" diyerek salonda gülüşmelere neden oldu.
"Avrupa gibi plastik ayrıştırma sistemi kurmalıyız"
Plastik atıkların geri dönüşümü üzerine konuşmasını sürdüren Gençer, Avrupa’da plastiklerin beşe ayrılarak özel makinelerde preslendiğini belirtti. Gençer, “Avrupa’nın yaptığını biz de yapacağız. Avrupa’da 5’e ayrılıyor plastikler. Özel makinelerde ayrı ayrı presleniyor. Bu atıkları 300-600 dolar arasında değişen ton fiyatına göre isteyen ülkelere Türkiye ise Türkiye’ye ya da Çin’e satıyor. Malzemeler kullanılabilir benzin, mazot gibi. Benzin pırıl pırıldır, mazot daha kalitesizdir. İkinci kalite plastiği kullanmakta beis yok.
En kötü plastiği 200 derece eritin, çöplere karışmış poliamidler, çuvallar, 7-8 çeşit plastiği içinde çivilerle eritin, tekrar hamur haline geliyor ve tekrar onu dökebiliyorsunuz. Sonsuz kullanımı olan, 10-20 yıl kullanılabilecek bir malzeme. Parklarda yürüyüş yolları yaparak ekonomiye bile kazandırabilirsiniz. Türkiye’nin sistem kurmakta sıkıntısı var. Adana’ya çöp geldiğini duymuştum. Gümrüklerimiz var, kontrollerimiz yapılsın” sözleriyle sistem eksikliğine isyan etti.





