Son Mühür/Gamze Eskiköy- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, iklim krizi, doğal afetler, yüksek maliyetler ve borç yüküne rağmen Türk çiftçisinin üretimden vazgeçmediğini söyledi. Bayraktar, çiftçinin emeğinin, sadece tarımsal üretim için değil, ülke geleceği açısından da hayati önem taşıdığını söyledi.

Tzob Şemsi Bayraktar Min

“Çiftçimiz üretmekten vazgeçmedi”

Bayraktar, “Günümüzde dünya genelinde iklim krizinin etkileri daha da belirginleşiyor; kuraklık, ani hava olayları ve tarımsal üretimdeki dalgalanmalar, hem üreticiyi hem de tüketiciyi derinden etkiliyor. Küresel fiyat dalgalanmaları, enerji maliyetlerindeki artış ve bölgesel jeopolitik gelişmeler, gıda tedarik zincirlerini zorlaması tarımın ne kadar stratejik bir konumda olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu zorlu koşullara rağmen, Türk çiftçisi 2025 yılında da tarlasını terk etmeyerek gıda arzını sağlamak adına insanüstü bir çaba gösteriyor. Bu çabanın kıymetini bilmek, sadece üreticiye değil, ülkemizin de geleceğine sahip çıkmaktır.

Tarım Sektörü Gayrisafi Yurt içi Hasılanın yüzde 5,6’sını, istihdamın ise yüzde 14,8’ini sağlıyor. Ülkemiz birçok tarımsal ürünün üretiminde ve ihracatında ön sıralarda bulunuyor. Fındık, kuru üzüm, ayva, kuru kayısı ve kuru incir ihracatında dünyada lider konumdayız. Bunların hepsi, her türlü zorluğa rağmen üretmekten vazgeçmeyen çiftçimizin emekleri sayesindedir. Son yıllarda üreticilerimizin en çok zorlayan durumlardan biri de doğal afetler oldu. Don, dolu, kuraklık gibi tabii afetler üretimi sekteye uğratıyor, bazı bölgelerde halen kuraklık devam ediyor ve bu durum gıda güvenliğini sağlama konusunda bizi zorlayarak üreticilerimizin tarımdan uzaklaşmasına neden oluyor. Çiftçilerimizi tarımda tutabilmek için, yelkenleri tarıma çevirmeliyiz” dedi.

“Afet sayısı 4 kat arttı”

“Henüz Mayıs ayında olmamıza rağmen 2025 yılı tarım sektörü için şimdiden afet yılı haline geldi” diyen Bayraktar, “Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay başta olmak üzere birçok ilde zirai don afeti yaşandı, ardından Nisan ayında 65 ilde etkili olan bir don afeti daha meydana geldi ve tarım ürünlerine ciddi zararlar verdi. Yaşanan zirai don hadiselerinde başta fındık, kayısı, üzüm gibi ihraç ürünlerimiz olmak üzere ekili ve dikili tüm ürünlerimiz zarar gördü. Akdeniz havzasında olması nedeniyle, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerden biri de Türkiye’dir.

Ülkemizde, 2011 yılında 324 olan doğal afet sayısı yaklaşık 4 kat artarak 2024 yılında 1.257’ye ulaştı. Çiftçilerimizin doğal afetlerle mücadelesi zirai donla da sınırlı kalmadı. Zirai don hadiselerinin ardından 3-4 Mayıs’ta Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Niğde ve Gaziantep illerimizde dolu afeti meydana geldi ve bu da tarımsal üretime ciddi zararlar verdi. Ziraat Odaları olarak her doğal afette olduğu gibi bu zorlu süreçte de sahada çalışmalara katıldık ve çiftçilerimizin yanında olduk. 20’den fazla ilde yaptığım incelemeler neticesinde üreticilerimizin durumunu bizzat görmüş oldum. Üreticilerimizin kayıpları belirlenirken mağdur edilmemesi, hızlı hareket edilmesi ve ihtiyaç duyduğu desteğe geciktirilmeden bir an önce kavuşması en büyük temennimizdir” ifadelerine yer verdi.

“Tarımda nüfus yaşlanıyor”

Bayraktar sözlerini şöyle noktaladı:

“Tarımda nüfus yaşlanıyor, kırsalda yaş ortalaması 59u buldu. Geçlerimizi kırsalda tutmanın yollarını bulmalıyız, aksi takdirde gıda güvenliğini sağlayamayız. Gençlerimizi kırsalda tutmanın önündeki en büyük engel, üreticilerimizin gelecek kaygısıdır. Tarımda kayıtlı genç çiftçi oranı yüzde 5’in altına düştü, diğer taraftan SGK’ya kayıtlı çiftçi sayısı 2021 yılında 1 milyon iken, 2024 yılı sonunda 419 bine geriledi. 1,1 milyon çiftçi ise muafiyet belgesi alarak sistemin dışına çıktı. Tarımın sürdürülebilirliği ve kırsalda yaşamın devamı için çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine dâhil edilmesi zorunludur. Bu nedenle: Tarım BAĞ-KUR primleri düşürülmeli, genç ve kadın çiftçilerimize yönelik özel sosyal güvenlik destekleri sağlanmalıdır”

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY