Son Mühür / Gamze Eskiköy - Kemalpaşa’da kiraz üreticisi bu yıl don felaketiyle sarsıldı. Bahar aylarında etkili olan soğuk hava nedeniyle çiçekler kurudu, meyveler döküldü. Yalnızca kiraz değil; erik, kayısı ve üzüm gibi birçok meyvede büyük kayıplar yaşandı.
“Yüzde 90’a varan kayıp var”
CHP Kemalpaşa eski ilçe başkanı ve kiraz üreticisi Mehmet Ayçil yaşanan zorlukları dile getirdi. Ayçil, “Kemalpaşa’da kiraz üreticisi bu sezon ağır darbe aldı. Yoğun don olayları nedeniyle çiçekler kurudu, meyve tutumu gerçekleşmedi. Sadece kiraz değil; erik, kayısı ve üzüm gibi birçok meyvede de büyük kayıplar yaşandı. Kiraz yüzde 90 zarar etti. İlçede genel olarak çiftçilerin zararı yüzde 60’ın üzerinde. Allah çiftçiye kolaylık versin” dedi.
“Geliyorlar ama sadece bahane üretiyorlar”
Bölgeyi ziyaret eden Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin yalnızca tarım sigortasını gündeme getirdiğini söyleyen Ayçil, zarar tespitinin yapılmadığını ve çiftçilerin beklentilerinin karşılanmadığını belirtti. Tepkisini, “Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri bölgeye gelerek tarım sigortası konusunda açıklamalarda bulunsa da, çiftçiler somut bir zarar tespitinin hala yapılmadığını ve beklentilerini karşılayan bir destek sunulmadığını dile getiriyor. Geliyorlar ama sadece bahane üretiyorlar, gerçek zarar ortada” sözleriyle dile getirdi.
Kiraz az olunca değer kazandı ama…
Bu yıl don nedeniyle piyasaya az miktarda kiraz sürülebildiği için ürün fiyatında artış yaşandı. Ancak Mehmet Ayçil’e göre bu durum çiftçinin zararını telafi etmekten çok uzak. “Don nedeniyle piyasaya az miktarda kiraz sürülebildiği için ürünün değeri arttı. Ancak bu durum çiftçinin zararını telafi etmiyor. Şu an kirazın tanesi yaklaşık 10 TL’den satılıyor. Oysa don yaşanmasaydı, kilosu 90 TL’den satılırdı” ifadeleriyle kaybın boyutuna dikkat çekti.
“Mazot 55 TL, işçilik ayrı dert”
Üretim giderlerindeki artışın üreticiyi çaresiz bıraktığını ifade eden Ayçil, sözlerini şöyle noktaladı:
“Artan maliyetler de üreticinin belini büküyor. Sadece mazotun litresi 55 TL’ye ulaşmış durumda. Ürünün hasat sonrası taşınması da ayrı bir yük. Bir işçi, ancak 10 ağaçtan bir kova doldurabiliyor. Durum özetle; yüksek maliyet, düşük verim ve yetersiz destek üçgeninde sıkışıp kalan bir tarım sektörü”
