Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, Doruk Madencilik’te çalışan ve maaşlarını alamayan işçilerin durumuyla ilgili önemli açıklamalarda ve tespitlerde bulunarak, iktidarı sert bir dille eleştirdi.

“Tek taraflı olarak ücretsiz izin dayatıldı”

Yaklaşık 1100 işçinin mağdur olduğunun altını çizen ve 632 işçinin de hakkını aradığını belirten CHP’li Gamze Taşçıer, “Bugün 1100’ü aşkın işçi mağdurdur. Ücretsiz izine çıkartılan ve maaş alamayan 632 işçi hakkını arıyor. Hak arayan işçilere, işten ayrılma baskısı yapılıyor. Böylece 10 yıllık kıdem tazminatlarını içeride bırakmaları isteniyor. Geldiğimiz noktada hakları olan ödemeleri bekleyen işçiler, bırakın geçinmeye çalışmayı artık hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ramazan ayında ‘Alacaklarınız ödenecek’ diyerek işçilere verdiği sözlerin üzerinden aylar geçti. Ancak ne maaş ödendi, ne işten çıkanların tazminatları verildi, ne de en temel sosyal güvenceler sağlandı. Aksine işçilere, hiçbir resmi tebligat yapılmadan, tek taraflı olarak ücretsiz izin dayatıldı.

Ücretsiz izinde oldukları için ne sosyal yardım alabiliyorlar, ne sağlık hizmetinden yararlanabiliyorlar, ne de başka bir işe girebiliyorlar. Çaresizce, bir umut diyerek alacaklarının ödenmesini bekliyorlar. Şirket yönetimi, madende çalışan işçilere ‘Üretim durdu, alt madde kullanılamıyor’ gibi gerekçelerle ödeme yapmazken, Termik Santral bölümünde dışarıdan kömür getirilerek enerji üretildiği bilinmektedir.” diye konuştu.

Gamze Taşçıer: Bakanlık patronun yanında saf tutuyor

Son olarak, yaşanan hak ihlallerinin ve defalarca kez bakanlığa iletildiğini ve ona rağmen hiçbir şey yapılmadığını vurgulayan CHP’li Gamze Taşçıer, yayınladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Yaşanan hak ihlalleri ve yapılan eylemler Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı yetkilileri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a defalarca aktarılmıştır. Ancak AK Parti iktidarı yaşanan hukuksuzluklara sessiz kalarak göz yummakta ve böylece işlenen suça ortak olmaktadır. Bu bakımdan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kayıtsızlığı, iktidarın tutumunun aynasıdır.

Bakanlık işçilerin başvurularına kayıtsız kalmakta; işçinin değil patronun yanında saf tutmaktadır. Bir işçinin evine ekmek götüremediği, çocuğuna harçlık veremediği, sosyal yardıma erişemediği ve hak aradığı için işten atılma korkusuyla yaşadığı bir ülkede; ne sosyal devletten ne de hukuk devletinden söz edilebilir. İktidarın asli görevi, işçisinin haklarını korumak ve güvence altına almaktır. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının dilinden düşürmediği ‘işçi hakkı’ söylemi, Doruk Madencilik emekçileri için rafa kaldırılmıştır. Bakanlık ihlaller karşısında kafasını kuma gömmekten öteye geçmemiştir.”

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN