Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Diyarbakır’da 10 yaşındaki bir kıza yönelik istismar davası ile ilgili çarpıcı iddialar öne sürerek, önemli açıklamalarda bulundu.

“AK Partili bir milletvekilinin yakını sanık koltuğuna oturduğunda adalet susacak mı?”

Davayla ilgili yaptığı açıklamalarda çarpıcı iddialar öne süren CHP’li Aylin Nazlıaka, bakanlığın söz konusu davaya çiftçe standartla yaklaştığını vurgulayarak, “Diyarbakır’da 10 yaşındaki bir kız çocuğuna yönelik cinsel istismar davasında, mahkeme sanığı 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmış; sanığın sabıkasız olduğu gerekçesiyle ceza 5 yıl 2 ay 15 güne indirilmiştir.

Ancak bu iğrenç suçu konuşmaktan da öte, kamu vicdanını asıl kanatan başka bir gerçek daha vardır: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bu davaya müdahil olmamış olması. İstismarcı kim? AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz’ın öz yeğeni. Yani ‘failin yakını’ iktidar mensubu olunca Bakanlık ortadan kayboluyor.

Bu apaçık bir çifte standarttır. Bu, çocuğu değil failin siyasi akrabalığını önceleyen bir tutumdur. Buradan açıkça soruyoruz: Bakanlık bu dosyanın duruşma gününden haberdar edilmedi mi, yoksa bilerek mi sessiz kalmayı tercih etti? Çocukların hakkını koruma görevi, failin kimliğine göre mi işletilecek? AK Partili bir milletvekilinin yakını sanık koltuğuna oturduğunda adalet susacak mı?” dedi.

“Adalet yerini bulana kadar mücadele edeceğiz”

Son olarak çocukların siyaset üstü olduğunu belirten Aylin Nazlıaka, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “6284 Sayılı Kanun, çocuk istismarı gibi ağır suçlarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahil olmasını şart koşar. Üstelik Bakanlık, kadın cinayetlerinden istismara kadar yüzlerce davaya her yıl müdahil olmaktadır. Ama nedense bu davada yoklar. Neden? Çünkü sanık ‘iktidar yakını’. İşte AK Parti’nin adaleti bu: Kime yakınsan, o kadar dokunulmazsın.

Bu olay bir kez daha göstermiştir ki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘çocuğun üstün yararı’ ilkesini değil, siyasi iktidarın çıkarlarını öncelemektedir. Bu kabul edilemez. Bugün burada net bir çağrı yapıyoruz: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş, derhal istifa etmelisiniz. Çünkü siz bu suskunlukla sadece görevinizi ihmal etmediniz, aynı zamanda istismara uğrayan bir çocuğun yanında değil, failin gölgesinde durmayı tercih ettiniz. Bu ülkede çocukların korunması, siyasi kimlikten daha değerlidir. Bu ülkede çocukların onuru, iktidarınızı korumaktan daha önemlidir.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, hiçbir çocuğun istismara uğramasına sessiz kalamayız, kalmayacağız. Bu dava bir istisna değildir. Aksine, AK Parti iktidarının çürümüş adalet anlayışının bir simgesidir. Siyasi pozisyonuna göre tavır alan, susan, görmezden gelen her kamu görevlisi, bu istismarın ortağıdır. Bakanlığı vicdana davet ediyoruz. Koltuğunu görevden daha çok sevenlere sesleniyoruz: Görevinizi yapmıyorsanız, o koltukları terk edin. Çocuklarımız siyaset üstüdür. Onları korumak devletin en temel görevidir. CHP olarak bu görevin her zaman takipçisi olacağız. Fail kim olursa olsun, adalet yerini bulana kadar mücadele edeceğiz.”

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN