Son Mühür / Yağmur Daştan - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı, Ülkü Ocakları İzmir İl Başkanlığı’nın Kınık ilçesi Bağalan Köyü İlkokulu’nda yenileme, eksik giderme ve tamamlama çalışmaları kapsamında okullara girip, eğitim faaliyeti dışında siyasi söylemlerde bulunması, çocuklara bozkurt işareti yaptırılarak fotoğraflarının çekilmesi ve bu fotoğrafların yayınlanmasına yönelik tepki göstererek konu hakkında İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç’ün İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne konu hakkında dilekçe vermesi öncesi gerçekleşen basın açıklamasını CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Ruhsar Selis Çelik okudu.
“Siyasetinizi çocuklar üzerinden yapmayın!” mesajı verilen açıklamada, “Basına yansıyan haberlerden öğrendiğimiz üzere; Ülkü Ocakları İzmir İl Başkanlığı, Kınık ilçesi Bağalan İlkokulu’nda “yenileme, eksik giderme ve tamamlama” adı altında çalışmalar yürütmüştür. Ancak söz konusu haberle birlikte yayımlanan fotoğraflar, bu faaliyetin bir iyileştirme çalışması olmaktan çıkıp açık bir siyasi propaganda faaliyetine dönüştüğünü gözler önüne sermiştir. İlkokul çağındaki çocukların, eğitim gördükleri sınıfların içinde, bir siyasi partinin kullandığı el işaretini yapmak zorunda bırakıldığı; bu görüntülerin de sosyal medyada ve haberlerde paylaşıldığı görülmektedir. Çocuk Haklarına, çocukların mahremiyetine ve yüksek yararına açıkça aykırı bu davranışı kınıyoruz” denildi.
“Kabul edilemez bir skandal”

“Buradan açıkça ifade ediyoruz: Okullar, hiçbir siyasi yapının arka bahçesi değildir.
Çocuklar, hiçbir ideolojik hesabın parçası, hiçbir siyasi projenin nesnesi değildir” ifadeleriyle devam eden açıklamada şunlar aktarıldı: “İlkokul çağındaki çocuklara, eğitim aldıkları sınıfların içinde siyasi semboller yaptırılması; bu görüntülerin kamuoyuna servis edilmesi kabul edilemez bir skandaldır. Bu olay, ne münferittir ne de tesadüftür.
Bu olay, yıllardır sürdürülen yanlış, ideolojik ve denetimsiz eğitim politikalarının doğal sonucudur. Bugün Türkiye’de köy okulları kapatılırken, öğretmen açığı derinleşirken, okulların peçete ve sabun ihtiyaçları karşılanamazken, bir öğün sıcak yemek verilemez ve güvenlik ihtiyaçları dahi karşılanamazken; kamusal eğitimin yerine cemaatleri, vakıfları ve siyasi yapıların uzantılarını koyan bir anlayış dayatılmaktadır. Eğitimde yaşanan bu kamusal geri çekilme, çocuklarımızı siyasi ve ideolojik yapıların insafına terk etmektedir. Oysa Anayasa son derece açıktır. Ülkemizde eğitim alanında tek yetkili ve sorumlu merci Milli Eğitim Bakanlığıdır. Kamu ya da özel tüm eğitim kurumlarında denetim yetkisi Bakanlığa aittir. Bu yetki devredilemez, siyasi yapıların kullanımına açılamaz.
“Gerekli işlemler başlatılmalı”
Buradan İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne açık bir çağrıda bulunuyoruz: Okulları siyasi propaganda alanına çeviren bu uygulamaya derhal son verin. Bu izni verenler ve uygulayanlar hakkında derhal adli ve idari soruşturma başlatın. Bizler bugün yalnızca bir çağrıda bulunmakla kalmadık. İl Başkanımız Çağatay Güç tarafından verilen dilekçe ile Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gerekli işlemlerin başlatılmasını resmen talep ettik.
Bu başvurunun gereğinin yerine getirilmesini, benzer uygulamalara bir daha asla izin verilmemesini istiyor; çocuklarımızın laik, bilimsel, eşit ve güvenli eğitim hakkını savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Çocuklarımızın geleceğine dokunan bu karanlığa karşı buradayız. Susmayacağız, takipçisi olacağız.”





