Son Mühür / Arif Enes Durak - Uluslararası Urla Enginar Festivali, 11. Kez kapılarını açtı.25-27 Nisan tarihleri arasında misafirlerini ağırlayacak Enginar festivali, kortej yürüyüşü ile başladı.
Urla Jandarma Kavşağı’nda kent meydanına kadar süren kortej yürüyüşüne; CHP Grup Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’ın yanı sıra; Odalar, STK temsilcileri, çiftçiler, son zamanların ikonik figürü pikaçu ve vatandaşlar da katıldı.
Cemil Tugay: Hepimiz Urla’yı çok seviyoruz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, açılış töreninde yaptığı konuşmada İzmir’in oldukları değerlerine sahip çıkıyoruz diyerek, “Benim başkanlığım döneminde 2’nci kez düzenlenen Enginar Festivali’ne konuk olduk. Hepimiz Urla’yı çok seviyoruz diye düşünüyorum. Bu güzel ülkenin her bir köşesini ayrı ayrı çok seviyoruz. Görevimiz içerisinde olan İzmir’in değerlerine sahip çıkmaya çalışıyoruz. Her bir vatandaşımızın, sahip olduğumuz bir değer olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda, üzerinde yaşadığımız her bir santimetre toprağın, denizin ve bize bunlar aracılığıyla sunulan nimetlerin bir değer olduğunu düşünüyoruz. Enginar Festivali, İzmir’de hayata geçirilen birçok festivalimizden bir tanesi. Bizler de bu organizasyonların yapılmasına yardımcı olarak bu değerlerin korunmasına katkı sağlamak istiyoruz” dedi.
“Selçuk ile gurur duyuyorum"
Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan’dan övgü dolu sözlerle bahseden Başkan Tugay, “Urla çok şanslı, Urla’da yetişmiş bir belediye başkanı ile yönetiliyor. Selçuk bugün burada büyük bir emekle her sene daha da geliştirerek bu festivali gerçekleştirdiği için gurur duyuyorum. Önümüzdeki yıllarda çok daha büyük başarılara imza atacaklar. Onların, İzmirlilerin her zaman desteğine ihtiyacı var” diye konuştu.
Tarımın her geçen yıl daha geriye gittiğini ve desteklenmesi gereken bir üretim alanı olduğuna vurgu yapan Cemil Tugay, “Bugün bu festival aracılığıyla verilen çok ciddi mesajlar var; ülkemizde tarım, her zamankinden daha fazla sahip çıkılması gereken bir üretim alanı. İzmir, hayvansal tarımda 2’nci en fazla üretime sahip, tarım üretiminde ise 3’üncü. Ülkede tarımın iyi gitmediğini görüyoruz. 2001-2023 yılları arasında gayrisafi milli hasıla payı yüzde 14,4’ten yüzde 6,4’e düşmüş. İstihdamdaki payı ise yüzde 37,58’den 14,8’e düşmüş durumda. Bu, artık daha az insanımız tarımla uğraşıyor demek. 22 yılda, 2,5 milyon hektar alan tarım alanı kaybedildi. Hepsi üzücü. Üzücü ve olumsuz şeyler karşısında başımızı kuma gömmek değil de, gerçekleri görmek ve bunlar için çareler üretmek gerek. Bunları bazen yapması gereken insanlar yapmıyor, tıpkı bugün olduğu gibi” ifadelerini kullandı.
“Her şey çok güzel olacak”
“Görev süresi boyunca mücadeleye devam edeceğini söyleyen Başkan Tugay, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
Ülkede yoksulluk, işsizlik artıyor ama daha iyiye götüren olmuyor. Böyle durumlarda milletin ülkesine sahip çıkması gerekiyor. Urla Belediyesi, sahneyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önüne koymuşlar. Milletlerin yaptıklarıyla kendisine ışık gördüğü insanlar var; her millette yok ama büyük Türk Milleti’nin büyük bir önderi var. Öyle bir önder ki, İzmir’e âşık bir önder. Gittiği her yere adeta medeniyet, vatanseverlik, doğa sevgisi taşıyan o lider, “Çiftçi milletin efendisidir.” demişti. Çiftçimizin önünde her zaman saygıyla eğilmek zorundayız. Urlamız, tarımda çok önemli topraklara sahip. Bundan sonraki yıllarda daha zorlu iklim şartları yaşayacağız ama bunlarla hep beraber başa çıkacağız. Yaşadığımızın farkında olmalı, geleceğimizi kendimiz belirlemeliyiz. Bu güzel millet, kendi geleceğini şaşkın birilerinin ellerine bırakmamalı. Sahip olduğumuz demokrasinin, hakların değerini tıpkı çiftçimizin değerini bilir gibi sahip çıkmalıyız. Ben söz veriyorum, görevde bulunduğumuz her gün bu mücadeleye devam edeceğiz. Her ne yanlış varsa karşısında bizi bulacak. Ben inanıyorum, önümüzdeki günlerde her şey çok güzel olacak”
Selçuk Balkan: Enginarın hikâyesini hep birlikte 11. kez yeniden yazıyoruz
“Bugün burada enginara emek veren ellere alkış tutmak için toplandık” diyen Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, şu ifadeleri kullandı:
Bugün burada, enginarın hikâyesini hep birlikte 11. kez yeniden yazıyoruz. Sabahın ilk ışıklarıyla tarlalarına koşan, güneşin sıcağında, rüzgârın ortasında emeğini alın terine dönüştüren o isimsiz kahramanlar olmasa sofralarımız eksik, şehirlerimiz yoksun, yarınlarımız güvencesiz olurdu. Bu bereketli coğrafyanın dilinden anlayan üreticilerimiz, yalnızca gıda üretmekle kalmıyor; bir kültürü, bir yaşam biçimini ve direnci de yaşatıyor. Üretici demek, köklerimize sahip çıkmak; geleceğe umutla yürümek demektir. Bugün burada, Urla'nın enginarına hayat veren o emek dolu ellere alkış tutmak için toplandık. Çünkü biliyoruz ki, onların emeği olmadan bu hikâye yazılamazdı. Bu festivalin en büyük kahramanları onlar”
"Bu festivali sadece bir karnaval olmanın ötesine taşıyoruz"
Urla’nın pek çok değeriyle 5 büyük festivale ev sahipliği yapan bir kent olduğunu söyleyen Başkan Balkan, “Enginar festivali, sadece mutfaklarda değil; tarlada, sokakta, pazarda yaşanan bir şölendir. Bu festivali sadece bir karnaval olmanın ötesine taşıyoruz. Üreticilerimizin söyleşilerle sahneye taşınacağı, şeflerimizin tariflerini bir sonraki kuşaklara aktaracağı, çocuklarımıza tohumların dağıtılacağı ve hasat zamanında o ürünlerin yine onlardan alınacağı bir gelecek tasarlıyoruz. Gastronomi turizmi, yalnızca yeme-içme alışkanlıklarından ibaret değildir. Aynı zamanda bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkı sunan önemli bir güçtür. Bu anlayışla, gastrofarmurla çatısı altında; Geleneksel Mart Dokuzu Urla Ot Bayramı, Enginar Festivali, Bağbozumu Şenlikleri, hasat şenlikleri ve zeytin ve sanat festivali gibi beş büyük festivale ev sahipliği yapmaktayız” dedi.
“Bu doğaya olan borcumuz, onu korumak”
Urla’da her yıl 2 bin ton enginar üretildiğini söyleyen Başkan Balkan, “Urla'da her yıl yaklaşık 2 bin ton enginar üretiliyor. Festival boyunca 100'ü aşkın enginar üreticimiz sizleri stantlarında misafir edecek. Bu festival, sadece bir kutlama değil; atalarımızdan kalan mirasa sahip çıkmanın, emek veren çiftçimizin, esnafımızın, çocukların geleceğine yatırım yapmanın bir ifadesidir. Yarımadamızın bereketli toprakları bizlere yalnızca enginar değil; kınalı bamya, susuz kavun, çilek, kuşkonmaz, üzüm, otlar, hurma zeytini ve daha nice özel ürünler sunmaktadır. Bu doğaya olan borcumuz, onu korumak, tarım arazilerimizi sahiplenmek ve gelecek nesillere aktarmaktır” diye konuştu.
“Köylünün yanında olmaya devam edeceğiz”
Çiftçinin, üreticinin yanında bir anlayışla ilk günden beri çalıştıklarına dikkat çeken Balkan, “Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana çiftçimizin, üreticimizin, köylümüzün yanında olduk. 6360 sayılı yasa ile belediyemize devredilen köy parsellerini, kooperatiflerle iş birliği yaparak tekrar köylünün hizmetine sunduk. Kadıovacık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile yaptığımız protokol ile 30 bin metrekarelik alan zeytinlik olarak değerlendirildi. Üreticimize tohum desteği sağlamaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz haftalarda 7 bin adet zeytin fidanını muhtarlarımız aracılığıyla üreticimize ulaştırdık. Ve görev süremiz boyunca da çiftçinin, üreticinin, köylünün yanında olmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.
Muharrem Uslucan: Urla Enginar Festivali üreticimize moral ve motivasyon kaynağıdır
Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan, festivalin arkasında sabahın ilk ışıklarında tarlaya giden üreticiler olduğuna dikkat çekerek, “Urla’mız sadece doğal güzellikleriyle değil, topraklarıyla yetişen lezzetiyle de Türkiye’nin de gözbebeğidir. Ziraat odası olarak biz her zaman çiftçimizin yanında olmaktan gurur duyuyoruz. Urla Enginar Festivali sadece bir lezzet şöleni değil aynı zamanda üreticimize moral ve motivasyon kaynağıdır. Unutmayalım ki toprağa sahip çıkmak, üretime de sahip çıkmaktır” dedi.
