Son Mühür- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çankaya Belediyesi Gençlik Merkezi'nin açılışında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gençlerin ikilem içerisinde olduğuna dikkat çeken Özel, " Türkiye’de kalmak, mücadele etmek, iktidarı değiştirmek, özledikleri gibi yarınları kurmak ile umutsuzluğa kapılmak, geleceğini yurt dışında aramak ve yarınlarından duyduğu endişe ile ailesinden, arkadaşlarından, doğduğu, büyüdüğü çok şeyler borçlu olduğu bu güzel topraklardan ayrılmak arasında bir ikilem içindeler" dedi.

Duygusal kopuş yaşanıyordu

2023 Genel seçimlerin gençlerde yarattığı üzüntüyü hatırlatan Özgür Özel, "Şüphesiz 14 Mayıs 2023 seçimleri ve devamında 28 Mayıs günü yaşadıklarımızın hepimizi, her yaştan Cumhuriyetçiyi, ama en çok da gençleri üzdü. Aslında çok istedik, çok çalıştık, çok gayret ettik. Eksiklerimiz vardı, iyi yaptıklarımız vardı. Ama sonuçta gençlerin umut ettiği iktidar değişikliğini gerçekleştirmeyi başaramadık. O günlerden sonra bir anda çocuk yaşlarından beri siyaset yapan, meslek örgütlerine emek vermiş, çalışmış, genç yaşlarından beri partide faaliyetlerde bulunmuş, görevler üstlenmiş, çok erken yaşlarda belediye başkan adayı olmuş, milletvekili olmuş partinin bir evladı olarak, sokaklarda birbirinin gözünün içine bakmayan, gülümserken gülümsemesi nezaket süresi içinde kalan, seçimden öncekine göre emekli öğretmenlerin beşte birinin bile dışarıya çıkmadığı bir süreci hep beraber gözlemledik ve ben o sürecin adına ‘duygusal kopuş’ dedim. Kitlemiz bir duygusal kopuş yaşıyor. ‘Bir şey yapmazsak önümüzdeki yerel seçimler, ülke için iyi sonuçlar doğurmayacak. Cumhuriyet Halk Partisi için de büyük bir felakete dönüşebilir’ kabulüyle bir yola çıktık. Bir iddiada bulunduk. 5 Kasım’da bir değişim kurultayımız gerçekleşti. O süreçte yürüdüğümüz yolda genç arkadaşlarımız, genç kadrolarımız, kadınlar ve gençlere inanan her yaştan gençler vardı. Siyaset, bazen başarısızlığı kaldırır ama özeleştiri yapmamayı kaldırmaz. Ne mutlu ki eleştiri kültürüyle büyümüş, bu ülkeyi seven, bu ülkeye menfaat bağıyla değil; birbirine vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisiyle bağlı yürekler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçirdiği süreci özeleştiriye saydı ve bir şans daha vermeye, bir seçim daha sandık başına gidebileceğini hissettirmeye başladı. Ama bunun için söylemdeki değişimin, eyleme de yansımasını bekliyordu" ifadelerine yer verdi.

Gençler kredi için heyecanlıydı

Gençlerin CHP'ye kredi verdiğini belirten Özel, "“Bütün Türkiye’de öncekinin altı katı fazla kadın belediye meclis üyemiz ve mutlaka kotaların çok dikkatle, itinayla ve yasak savarak değil, birebir olması gerektiği gibi; pencere yöntemleriyle uygulandığı bir süreci takip ettik. Bu, kadınlarda her üçünden birinin mutlaka kadın olmasıydı, kota gereği. Gençlerde her beş sıradan birinin pencere şeklinde genç olmasıydı, kota gereği. Yaptığımız bütün çalışmalarda, gençlere alan açıldığı takdirde seçmenin bunu değişime, özeleştiriye saydığı ve geleceğe yönelik olarak da partiye bir yeni kredi vermek için heyecanlandığı görülüyordu" dedi.


Tek adamın ne yaptığını gördük!

Özel açıklamasının devamında, “Birileri bu ülkeyi bir otokrasi ile yönetmek istese de bizim demokrasiyi bu ülkeye getiren parti olarak herkes, bütün demokratlar kadar sorumluluğumuz var. Ama biraz daha fazla sorumluluğumuz bu konuda da geçmişten gelen bir tecrübemiz, bir başarı hikayemiz var. Biz tek adamın ne yaptığını gördük, geçilmez Çanakkale'yi bir kabulle geçilir kılan, İstanbul’u işgale uğratan tek adamın bu ülkeye neler yaptığını gördük. Bunu biz de gördük, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de gördü. Sonrasında bu tek adam anlayışı yerine -ki isteseydi padişahlığa da devam ederdi, krallığını da ilan ederdi, Amerikan tipi başkanlık da yapardı- ama ‘Meclis’ dedi başka bir şey demedi. Ve bu ülkeyi önce Meclis’e, yani seçilmişlerin tartıştığı, birlikte karar verdiği bir yere, sonra da onun emanetine sahip çıkan İsmet Paşa’nın ferasetiyle birlikte 1946 denemesiyle, 14 Mayıs 1950’de seçim kaybedip yönetimi teslim edecek erdemi göstermeye hep Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadroları muvaffak oldular. ‘Bu benim en büyük yenilgim’ dedi İsmet Paşa ama Türkiye demokrasisinin zaferini ilan etti. Biz kaybedince yönetimi teslim edebilen bir anlayıştan, hem de tek parti yönetimlerini yaşamış, bütün yetkilileri tek elde tutabilecekken çok partili rejime geçen, kaybettiği seçimle yönetimi teslim edebilen bir anlayıştan geliyoruz. Bunu yerleştiren bir anlayıştan geliyoruz. Birileri demokrasiyi işine gelince binilen, işine gelince inilen bir tramvay olarak görüyor. Şimdi bu tramvaycılara karşı, o tramvaya dışından asılıp işine gelince atlayanlara karşı, tramvayın raylarını döşeyen, tramvayı memlekete getiren parti olarak bir kez daha demokrasiye sonuna kadar sahip çıkıyoruz. Ve bundan sonra da seçimle gelenin seçimle gittiğini, bu ülkede hem bir kez daha kurumsallaştıracağız, hem bunu göstereceğiz. Hem de bunun dışında bir şeyi aklından geçirenlerin aklını alacağız hep beraber" ifadelerini kullandı.


Kaynak: Haber Merkezi