Küresel ısınma nedeniyle deniz ve hava sıcaklıkları her yıl artarken, dünyanın en büyük tatlı su depoları olan buzullar hızla eriyor. NASA verilerine göre, Antarktika her yıl ortalama 135 milyar ton, Grönland ise 266 milyar ton buz kaybediyor.
Uzmanlara göre, dünyanın buzul tabakalarındaki değişimin ana nedeni iklim koşulları ve bu koşullardaki hızlı değişim, insan faaliyetleriyle doğrudan bağlantılı. 1850’lerde yaşanan ve “Küçük Buz Devri” olarak bilinen dönemin ardından buzulların gerilemeye başladığı, son birkaç on yılda ise bu sürecin dramatik biçimde hızlandığı belirtiliyor.
Bilim insanları, son 20 yılda dünya genelinde 6 bin kilometreküp buzun eridiğini, bunun da toplam hacmin yaklaşık yüzde 5’ine denk geldiğini aktarıyor. 2010-2020 yılları arasında buzul erime hızı, bir önceki 10 yıla kıyasla yüzde 36 arttı.
Avrupa’da buzullar yüzde 40 küçüldü
Avrupa kıtasında buzulların yüzde 40’ı 2000 yılından bu yana yok oldu, bu kaybın yüzde 25’i ise son 10 yılda gerçekleşti. Özellikle Alpler, Kafkasya ve Rocky Dağları gibi küçük buzullara sahip bölgeler en hızlı kaybı yaşayan alanlar arasında.
Küresel ölçekte, 2000 yılı civarında 700 bin kilometrekare buzul alanı bulunuyordu. Günümüzde bu alan yüzde 5 ila 10 oranında azaldı. Uzmanlara göre, bu kayıplar beklenenden hızlı gerçekleşiyor ve mevcut eğilim sürerse 2100 yılına kadar buzulların yüzde 26 ila 41’i yok olacak.
Bazı senaryolarda ise Avrupa Alpleri ve Kafkasya Dağları’nda buzulların tamamen ortadan kalkacağı öngörülüyor. Bu süreç, deniz seviyesinin en az 1 metre yükselmesine yol açabilir ve kıyı bölgelerinde yaşayan milyarlarca insanı doğrudan etkileyebilir.
Uzmanlar, karbon emisyonlarının azaltılmasının küresel denge için hayati önem taşıdığına dikkat çekerek, bu sayede sadece buzulların değil, iklimin genel istikrarının da korunabileceğini vurguluyor.





