Son Mühür / Berivan Kaya - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ şirketinde çalışan 148 işçinin, "verimsizlik" iddiasıyla işten çıkarılacağına dair ilk açıklamalarının ardından, işçilerin ücretsiz izne gönderildiği duyurulmuştu. Ayrıca, Kent Konseyi Müdürlüğü’nde görevli 10 işçi de yaklaşık iki ay önce belirsiz süreli ücretsiz izne gönderilmişti. Yaşanan süreç, işçilerin haklarının savunulması adına sendikalar tarafından ciddi bir tepkiyle karşılandı.

Görüşmelerden sonuç çıkmadı

Ücretsiz izne gönderilen işçiler için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile bir görüşme gerçekleştirildi. Ancak Genel-İş Genel Merkez TİS Daire Başkanı Faruk Saral’ın başkan Tugay ile yaptığı görüşme de bir sonuca ulaşmadı. Başkan Tugay, ücretsiz izin kararını değiştirmedi. Olumsuz gelişme üzerine sendikalar, direniş eylemlerine başlamaya karar verdi.

Direnişin ikinci günü: Eylem İZENERJİ Genel Müdürlüğü’nde

Genel-İş İzmir Şubeleri tarafından başlatılan direnişin ikinci günü, İZENERJİ Genel Müdürlüğü önünde devam ediyor. Eyleme, ücretsiz izne gönderilen işçilerin yanı sıra sendikanın yönetici ve üyeleri de katıldı. Eylemciler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne işçilerin işbaşı yapması ve kararın geri alınması yönünde çağrılar yaparak sloganlar atarken direnişin akşam saatlerine kadar devam edeceği öğrenildi.

Ercan Gül Kültürpark Basın AçıklamasıEylemin temel taleplerinden biri, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ESHOT bünyesindeki 236 aracın İZULAŞ’a devriyle ilgili. Belediye, bu araçları İZULAŞ bünyesine devretmeye hazırlanırken, İZELMAN bünyesindeki yaklaşık 300 şoförün de İZULAŞ’a yönlendirilmesi planlanıyordu. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden açıklama geldi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZENERJİ ve İZELMAN iştiraklerinde çalışan 158 işçinin ücretsiz izne gönderilmesine ilişkin olarak yazılı bir açıklama yaptı. Belediye, açıklamasında 2025-2026 Dönemi Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin sürdüğünü, bu görüşmelerin, tarafların önceden yazılı olarak bildirdikleri sınırlı sayıda temsilci arasında yürütülen bir müzakere süreci olduğunu belirtti. Ancak, görüşmelerin öncesinde ve sonrasında, Genel-İş Sendikası tarafından, teamüllere aykırı şekilde binlerce işçinin katılımıyla gösteri ve yürüyüşler düzenlendiği ifade edildi. Belediye, bu eylemlerin, sendika yönetiminin kabulü mümkün olmayan taleplerin rasyonel bir şekilde görüşülmesini engelleyerek, idare üzerinde baskı kurma amacı taşıdığını vurguladı.

"Bir çalışanın toplam maliyeti 213 bin TL!"

Açıklamada, sendikanın toplu iş sözleşmesi taslağındaki taleplerinin, ülke gerçekleri ve belediyenin sahip olduğu koşullarla bağdaşmadığı belirtildi. Özellikle, Genel-İş Sendikası tarafından 1 Ocak 2024’te 763,44 TL olan taban ücretin, 1 Ocak 2025 için yüzde 234 oranında zam yapılarak 2.550 TLye çıkartılması talep edildiği kaydedildi. Bu teklifin, yıllık 112 günlük ikramiye ile birlikte en düşük maaşın 113 bin TL, en yüksek maaşın ise 124 bin TL olacağı hesaplandığı ve bunun bir çalışanın vergi ve sigorta ile birlikte toplam maliyetinin 213 bin TL’ye kadar ulaşabileceği ifade edildi. Ayrıca, sendikanın taslağında, işe 15 gün devam eden işçilere aylık ücretin yüzde 15’i kadar bir "işe devam primi", sağlık raporu almayan işçilere ise 46 yevmiye tutarında bir "teşvik primi" talep edildiği belirtildi. Taslakta yer alan diğer talepler arasında; kıdem zammı, sorumluluk zammı, iş riski, saha primi gibi 53 ayrı kalemde yan/sosyal ödeme, haftalık çalışma süresinin 40 saate çekilmesi, kıdem tazminatının 70 güne çıkarılması gibi taleplerin yer aldığı ifade edildi.

CEMİL TUGAY"İmkansız!"

Belediye açıklamasında, sendikanın taleplerinin kabul edilmesinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mali yapısını olumsuz yönde etkileyeceği ve mevcut bütçe ile karşılanmasının imkansız olduğu vurgulandı. Şöyle denildi: "Genel-İş Sendikası’nın toplu iş sözleşmesi taslağındaki taleplerinin yıllık maliyeti, sadece İZENERJİ’ye ait taslağın yıllık maliyeti 30 milyar TL’yi aşmaktadır. Bu maliyet, toplam 74,5 milyar TL olması beklenen belediyemizin 2025 yılı gelir bütçesinde yer almamakta ve karşılanması mümkün değildir."

"Kamu zararına yol açan eylemler"

Açıklamanın devamında, kamu hizmetine zarar veren eylemlerin hiçbir kazanç sağlamayacağı ve taraflar açısından çözüm yaratmayacağı ifade edilerek, şu uyarılarda bulunuldu: "Sendikaların, kanuna uygun olmayan eylem çağrıları ve kamu hizmetini aksatan, kamu zararına yol açan eylemler, kanun nazarında himaye edilemez. Belediyemizin, Maliye Bakanlığı tarafından iki aydır yapılan toplam 3 milyar TL’yi aşan kesintiler nedeniyle ödeme programı öngörülemeyen şekilde değişmiş ve zorlanmıştır. Bu zorlu süreci İzmir halkı ile dayanışma içinde aşacağımıza inanıyor, kamu zararına yol açan eylemlerin ise hiçbir kazanç sağlamayacağını önemle hatırlatıyoruz."

Muhabir: Berivan Kaya