Son Mühür - Osman Günden / Bornova, Erzene Mahallesi’nde, 234 hektarlık bir alanın yapılaşmaya açılması amacıyla hazırlanan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planı, İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grubu tarafından sert şekilde eleştirildi. İzmir’in doğal dokusunun korunmasını savunan CHP Grubu, askıya çıkarılan imar planlarına karşı tepkilerini dile getirdi ve bu planların yargıya taşınacağı duyuruldu. Aynı zamanda Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İzmir Şubesi de bu planların çevreye zarar vereceğini belirterek, hukuki sürecin başlayacağını açıkladı.
"Doğal alanların talanı"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 29 Ocak 2025 tarihli onayı ile hayata geçmesi planlanan, Bornova Erzene Mahallesi’nde yaklaşık 234 hektarlık alanı kapsayan Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı, tepkilere yol açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grubu, yaptığı yazılı açıklama ile planlara karşı olan itirazlarını kamuoyuna duyurdu. Grup açıklamasında, "Zeytinlik alanlarının korunması, doğal niteliğe sahip alanlarımızın talan edilmemesi için tahribatları artıran uygulamalara emsal oluşturacak bu kararlara yönelik itiraz süreçlerimiz devam edecektir" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, özellikle 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda "Sit Alanları" başlığındaki plan değişikliklerinin çevreye vereceği zararlar üzerinde duruldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grubu, planların üst ölçekli planlarla uyumsuz olduğuna dikkat çekerek, bu tür değişikliklerin doğal alanların korunması ve şehircilik ilkeleriyle çeliştiğini vurguladı. Ayrıca, planların "kademeli birlikteliği ilkesine" aykırı olduğu ve doğal sit alanlarının bu şekilde tahrip edilmesinin büyük bir tehlike arz ettiği ifade edildi.
ŞPO İzmir’den "yargıya taşınacak" açıklaması
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İzmir Şubesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan bu planların çevreyi ve doğal dengeyi bozacak şekilde uygulamaya koyulması durumunda, hukuki yollara başvuracaklarını duyurdu. ŞPO İzmir Şubesi, bu planların şehirciliğe uygun olmadığını ve İzmir'in doğal yapısının korunması adına büyük tehditler oluşturduğunu belirterek, planların yargıya taşınacağı bilgisini verdi.
Doğal alanlar ve zeytinliklerin korunması çağrısı
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Grubu açıklamasında, bölgedeki tarım alanlarının imara açılmasının, bölgedeki ekolojik dengeyi bozacağına dikkat çekti. Yapılan açıklamada, "Doğal niteliğe sahip alanlarımızın talan edilmemesi için tahribatları artıran uygulamalara emsal oluşturacak bu kararlara yönelik itiraz süreçlerimiz devam edecektir" denilerek, doğal alanların korunması adına mücadelenin süreceği vurgulandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin açıklamasına göre, söz konusu 234 hektarlık alanda, 29,6 hektarı konutlara, 5,59 hektarı kentsel çalışma alanına, 22,55 hektarı ise park ve mezarlık alanına ayrılacak. Geriye kalan alan ise sosyal donatı alanlarına tahsis edilecek. Bu alanların sadece yüzde 0,4’ü ticaret alanı olarak belirlendiği belirtilirken, 0,57 hektar ise akaryakıt tesisi için ayrıldı. Yapılacak konutlar, 3 katla sınırlı olup, 5 bin 93 kişinin bu alanda yaşayabileceği ifade edildi.
Ancak, Bornova’daki bu planlama süreci, doğal alanların tahrip edilmesine yol açacak ve bölgedeki ekolojik dengeyi tehdit edecek şekilde şekilleniyor. Özellikle zeytinlik alanların ve ağaçlık alanların korunması gerektiği ifade edilerek, bu planların doğal sit alanlarına zarar vereceği savunuluyor. CHP İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Grubu, zeytinliklerin "konut kullanımına" açılmasının, doğal alanların tahrip edilmesi anlamına geleceğini belirtti. Açıklamada, "Bakanlık tarafından yaptırılan planların her ne kadar koruma amaçlı olduğu iddia edilse de zeytinlik alanlarda konut kullanımının önünü açarak, korunması gereken doğal alanlarımızın tahribatını artıran uygulamalara örnek teşkil ettiği görülmüştür" denildi.
Bölgedeki arazi durumu ve mülkiyet yapısı
Planlama alanındaki 322 parselin 27’sinin İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne, 5’inin Maliye’ye, 5’inin Türkiye Elektrik Kurumu’na ve 2’sinin kooperatiflere ait olduğu ifade edildi. Ayrıca, 1 parsel Bornova Belediyesi'ne, geri kalan parsellere ise şahıs mülkiyetinde. Mülkiyet yapısı, planların uygulanabilirliğini ve yerel halkın bu değişikliklere karşı nasıl bir tutum alacağına dair önemli ipuçları sunuyor.
Bornova Belediyesi'nden olumsuz görüş
Bornova Belediyesi, planla ilgili olarak olumsuz görüş bildirdi. Belediye, bu bölgenin engebeli yapısı ve mevcut statüsünün "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olması nedeniyle yapılaşmaya uygun olmadığına vurgu yaptı. 2 Ağustos 2024 tarihli görüş yazısında, söz konusu alanın yapılaşmaya açılmasının çevre ve şehircilik ilkeleriyle uyumlu olmayacağı ifade edildi.
"Bornova’daki talan planlarına hayır! "
Bornova'nın en önemli doğal alanlarını kapsayan üst ölçekli planların gündemdeki plan notu ve plan değişikliği ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu’nun açıklamasının tamamı şu şekilde:
"İzmir/Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Plan Hükümlerinin 8.17.7. Sit Alanları başlığı altına ilave plan notu eklenerek başlayan süreç, İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün 10.12.2024 tarihli yazısı ve İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun 06.12.2024 tarihli kararı ile birlikte 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 109.maddesi kapsamında değerlendirilmek üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne sunulan İzmir İli, Bornova İlçesi, Erzene Mahallesi yerleşim alanı kuzeyi ile İstanbul Caddesi arasında kalan yaklaşık 194ha’lık alana ilişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nın Bakanlık Makamı’nın 29.01.2025 tarih Olur’u ile 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 109.maddesi uyarınca onaylanması ile devam etmiş ve kamuoyuna duyurulmuştur.
Bakanlık tarafından yapılan plan değişiklikleri ve plan notu ilavesi;
(Planların kademeli birlikteliği ilkesi doğrultusunda hiyerarşik yapının üstten alta doğru sırasıyla; Mekânsal Strateji Planı, Çevre Düzeni Planı, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından oluşur kabulünden yola çıkarak)
• Üst ölçekli plan ana kararlarının alt ölçekli plan kararlarını yönlendirici ve bağlayıcı nitelikte olması sebebi ile üst ölçekli plan değişikliği yapılmasına gerek olmaksızın hazırlanacak olan koruma amaçlı imar planlarının “planların kademeli birlikteliği” ilkesine ve 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın planlama yaklaşımına aykırıdır.
• Doğal sit alanlarının eşsiz özelliklerini koruma amacıyla uygulamadaki sorunları aşmak ve üst ölçekli plan değişikliğine gerek kalmadan koruma amaçlı imar planları hazırlanması hedeflendiği görülmektedir.
• Plan gerekçe raporunda ilgili mevzuat ve planlama ilkeleri (özellikle düşük yoğunluklu yapılaşmaya izin verilen Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları için) doğrultusunda hazırlanacak planlara ilişkin plan kararları ve nüfus değerlerine yönelik herhangi bir sınırlama belirtilmemekle birlikte bu durumun, bölgedeki tarım alanlarının imara açılması yönünde emsal teşkil ederek baskı yaratacağı gibi, alt ölçekli planlarla bölgeye getirilecek yeni nüfus ile İzmir Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda belirlenen nüfus kabulleri aşılacaktır.
Bornova Erzene Mahallesi’ndeki 194 hektarlık arazinin imara açılması konusunda da söz konusu bölge,
• Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Makamı’nın 21.01.2021 tarihli Olur'u ile "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edildiği,
• Yürürlükteki İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda ‘Tarım Arazisi’, ‘Orman Alanı’ ve ‘Ağaçlandırılacak Alan’ kullanımlarında kaldığı,
• Yürürlükteki 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı'nda ‘Doğal Karakteri Korunacak Alan ve Mezarlık Alanı’ kullanımlarında kaldığı,
• Yürürlükte bulunan 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı hazırlanırken; kentsel gelişme eğilimlerinin değerlendirilmesinde mekansal gelişme bütünlüğünün planlı olarak sürdürülmesinin hedeflendiği ve bu doğrultuda plan kararlarının üretilmiş olması sebebiyle mekansal büyümenin kontrol edilmesi ilkesinden hareketle, bu alanda,
1. Ağırlıkla orman,
2. Doğal ve ağaçlık karakteri korunacak alan,
3. Ağaçlandırılacak alan,
4. Yapı yasağı getirilmiş alanlar gibi büyük bölgesel açık alanlar ile
5. Tarımsal alanlardan oluşan ve gelişme alt yörelerini sınırlayıcı nitelikte olan yeşil kuşak program alanlarının belirlenmiş olduğu görülmüştür.
Tüm bunlara ek olarak bu durum,
• 1/25.000 ölçekli planın temel ilke ve stratejileri ile amaç ve hedeflerine, mekânsal plan kararlarına ve plan bütünlüğüne, hedef yılı plan nüfus kabullerine aykırı olduğu, önerilen arazi kullanım ve nüfus önerileri ile 1/25.000 ölçekli planın bütünlüğünü bozacağı,
• Planlamaya konu alan içerisindeki zeytinlik alanların; Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği eki gösterimlere aykırı olarak "Konut (zeytinlik alan)" şeklinde yapılaşmaya açıldığı,
• Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı sınırları içerisinde belirlenen konut alanlarında farklı yapılaşma koşulları oluşturulduğu ancak kat adetlerinin farklı olmasının herhangi bir teknik ve nesnel gerekçeyle açıklanmadığı, hususları tespit edilmiştir.
Sonuç olarak,
• Arazinin 93 hektarlık kısmı zeytinlik alan, 87,29 hektarlık kısmı ağaçlık alan, 21,13 hektarlık kısmı boş arazi niteliğindedir
• Bölge, Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanını içermektedir.
• Söz konusu plan, doğal sit alanı statüsündeki bölgede “talan” boyutunda bir yapılaşmaya imkan tanımaktadır.
• İmar uygulamalarının ne şekilde yapılacağı ve yöntemleri hususunda yeterli açıklamalar yer verilmemiştir.
• Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı sınırları içerisinde belirlenen konut alanlarında farklı yapılaşma koşulları oluşturulduğu, bu farklılıkların olmasının herhangi bir teknik ve nesnel gerekçeyle açıklanmadığı,- Bakanlık tarafından yaptırılan planların her ne kadar koruma amaçlı olduğu iddia edilse de zeytinlik alanlarda konut kullanımının önünü açarak korunması gerekliliği yasalarla belirlenmiş doğal alanlarımızın tahribatını artıran uygulamalara örnek teşkil ettiği görülmüştür.
• Planlama alanının ve çevresinin doğal niteliği kapsamında yürürlükteki planlarda kullanım kararlarının belirlenmiş olduğu, flora ve fauna açısından vazgeçilmez özellik gösteren bu alanın bahse konu planlarda önerilen kullanım kararlarının, zeytinlik alanlarda mevcutta bulunan zeytin ağaçlarının ve alanın doğal sit niteliğinin dikkate alınmadan ekolojik dengeyi bozacak müdahalelerle oluşturulduğu, görülmüştür.
Zeytinlik alanlarının korunması, doğal niteliğe sahip alanlarımızın talan edilmemesi için tahribatları artıran uygulamalara emsal oluşturacak bu kararlara yönelik itiraz süreçlerimiz devam edecektir. Doğal niteliğe sahip alanlarımızın talan edilmemesi için İBB CHP Meclis Grubu’muz olarak mücadele ederek gelişmelerin takipçisi olacağımızı ve hemşerilerimizi bilgilendirmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."