Son Mühür- Gazeteci-siyasetçi polemiğinin son halkası Özgür Özel-Yılmaz Özdil imzalı oldu. Yumruklu saldırı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'la telefonla görüşmesi sonrası tansiyonu düşüren sözler sarf eden Özel'e Yılmaz Özdil, ''geri vites mi yapıyor?'' sözleriyle eleştirilerinin hedefi yapmıştı.
Sözcü TYv'ye konuk olan Özgür Özel bu sözlere tepkisini,
"Aynı gün cenaze var, eşimi, kızımı adresleriyle tehdit ediyorlar. O her şeyi çok bilen, çok kahraman abi ' Özgür Özel geri vites mi yapıyor?' diyor. O geri vitesi yedirirler adama. Geri vites yapacak Özgür Özel böyle mi konuşur?" sözleriyle gösterdi.


Polemiğe Barış Yarkadaş da katıldı...


''Yılmaz Özdil- Özgür Özel- Fatih Altaylı-Ekrem İmamoğlu'' başlığıyla konuyu değerlendiren Barış Yarkadaş, geçmişte Kılıçdaroğlu'na yönelik tepkilere sessiz kalınmasının bugünkü polemiğe zemin hazırladığını öne sürdü.

Fatih Altaylı-Kemal Kılıçdaroğlu
Fatih Altaylı'nın Kılıçdaroğlu'na ''Merzifon eşeği'' demesinin ardından Ekrem İmamoğlu'nun kendisini İBB'de ağırlayıp röportaj verdiğini hatırlatan Yarkadaş mesajında şunları söyledi.
Armut gibi geziyor...
Sözcü Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil’in CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ilişkin yaptığı “Armut gibi geziyor” benzetmesi Özel’i çileden çıkardı.
Özel bu söze tepkisini Yılmaz Özdil’in konuştuğu Sözcü TV stüdyosunda gösterdi.
Sözcü TV bu tarza alışık..
Daha önce de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Sözcü TV yayınında benzer bir tepki göstermişti. Sözcü yazarları da İmamoğlu’nu dinlemekle yetinmişti.
Sosyal medya dünden beri Özel - Özdil arasındaki polemiği konuşuyor.
CHP milletvekilleri , il başkanları, belediye başkanları twit atıyor ve Özdil’e yükleniyor.
İyi de “saygısız” bulunan bu benzetme ve lakap takmaların yolu nasıl açıldı?
Aynı Özdil, CHP’nin 7. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için yıllarca “Guguk Kuşu” dedi ve farklı benzetmeler yaptı.
Kimsenin gıkı çıkmadı.
Ama en önemlisi şu:
Fatih Altaylı, son kurultay sürecinde CHP’nin o dönemki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Merzifon eşeği” dedi. Yetinmedi; “Eve gittiğinde köpeğin bile sevinmez” diye devam etti.
O dönem TV 100’deydim.
Altaylı’nın bu üslubunu eleştirdim ve “CHP yöneticileri bu üsluba tepki göstermelidir” dedim.
Peki ne oldu?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, o yayından bir gün sonra Altaylı’yı İBB’nin Haliç’teki tesisinde misafir etti ve üstüne bir de röportaj yaptı.
Özgür Özel de CHP Genel Başkan seçildikten sonra Altaylı’ya sık sık konuk oldu.
Bunu gören Yılmaz Özdil durur mu?
Belli ki Özdil de şöyle düşündü: “Madem CHP Genel Başkanına hakaret etmek - lakap takmak serbest. Üstüne bir de ödüllendiriliyor. O halde ben de aynısını yapayım.”
O yol işte böyle açıldı.


CHP'nin kurumsal kimliği korunmalıydı...


O günlerde “CHP yöneticileri Altaylı’ya tepki göstermeli” derken derdimiz Kılıçdaroğlu değil, CHP’nin kurumsal kimliğinin korunmasıydı.
Lidere dokundurmayacaksın!
Yolu açmayacaksın…
O günkü çıkarların için sessiz kaldığın ve göz yumduğun her şey günü gelir seni vurur.
İlke önemlidir.
Gazetecilerin kullandığı benzetmeler ve taktıkları lakaplar “hakaret” midir değil midir ayrı bir tartışma konusudur.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı