Son Mühür / Alper Temiz - İzmir Gemi Söküm Koordinasyon Grubu, Aliağa’daki gemi söküm sahalarında yaşanan çevre ve işçi sağlığı ihlallerine dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. İzmir Tabip Odası’nda okunan açıklamada, tesislerin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) muafiyeti ile çalıştığı, iş cinayetleri ve çevre kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığı vurgulandı. Basın açıklamasına EGEÇEP, İzmir Barosu, TMMOB Mimarlar Odası, İzmir Tabip Odası ve yurttaşlar katıldı. Açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı açılan dava sürecine değinildi ve Bakanlık tarafından başlatılan “Gemi Söküm ve Gemi Geri Dönüşümü Faaliyeti Alan Artışı Projesi” kapsamında yürütülen ÇED sürecinin yetersiz olduğu vurgulandı.

İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. F. Yüce Ayhan, basın açıklamasının açılışında yaptığı konuşmada, “Aliağa’daki gemi söküm tesisleri uzun süredir hem halkın sağlığını hem de işçilerin güvenliğini tehdit eden koşullarda faaliyet göstermektedir. Gemi söküm platformu olarak bizler, bu risklerin farkında olarak mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’ndan Selma Akdoğan, açıklamada, “Aliağa, hem halk sağlığı hem de işçi güvenliği açısından uzun süredir tehdit altında. Gemi söküm tesisleri ÇED muafiyetiyle faaliyet gösteriyor ve bu süreçte iş kazaları, çevresel ihlaller göz ardı ediliyor” dedi.

Yasal süreç devam ediyor

Açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı EGEÇEP, İzmir Barosu, TMMOB Mimarlar Odası, İzmir Tabip Odası ve yurttaşlar tarafından açılan dava süreci hatırlatıldı. Grup, Bakanlık tarafından başlatılan “Gemi Söküm ve Gemi Geri Dönüşümü Faaliyeti Alan Artışı Projesi” kapsamında yürütülen ÇED sürecinin yetersiz ve eksik olduğunu vurguladı.

“Mart ayında planlanan Halkın Katılım Toplantıları iptal edildi. Alan artışı gerekçesiyle başlatılan sürecin tamamlanmaması ve kapasite artışından kaçınılarak ÇED muafiyetinin devam ettirilmesi kabul edilemez” denildi.

Aliağa Gemi Söküm-6

Riskler ve denetim eksikliği

Grup, gemi söküm sahasında yaşanan olaylara dikkat çekti: “Son bir yıl içinde sahada gömülü 15 bin ton atık gün yüzüne çıktı, bir gemi sökümü sırasında yangın çıktı ve iş kazaları ile iş cinayetleri yaşandı. Bu şartlarda faaliyetlerin sürdürülmesi hem halk hem de işçi sağlığı açısından ciddi risk oluşturuyor.”

Açıklamada, gerekli önlemler alınana kadar faaliyetlerin durdurulması talep edildi: “ÇED süreci tamamlanana ve riskler ortadan kaldırılana kadar gemi söküm faaliyetleri durdurulmalıdır. Kuru havuz yöntemi zorunlu hale getirilmeli, denetim mekanizmaları etkin şekilde işletilmelidir.”

Aliağa’nın çevresel yükü artıyor

Aliağa’nın mevcut çevresel taşıma kapasitesinin aşıldığı, bölgedeki gemi söküm ve demir-çelik tesislerinin en önemli kirletici kaynaklar olduğu hatırlatıldı. “Bölgedeki kapasite artışı ve imar değişiklikleri ile kirlilik artırılmamalı. Saha, bilimsel değerlendirmeler ve kamu denetimi ile yönetilmelidir” denildi.

Grup, Avrupa Birliği’ne de eleştiriler yönelterek, “AB kendi ülkelerinde kuru havuz olmadan hiçbir tesise izin vermezken burada uygun raporlarla faaliyet devam ediyor. Çözümlerimiz, çevre ve insan sağlığını güvence altına alacak yöntemleri içermelidir” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Alper Temiz