Son Mühür / Yağmur Daştan- Türk futbolu son günlerde peş peşe ortaya atılan iddialarla sarsılıyor. Bahis skandalı tartışmalarıyla başlayan sürecin ardından Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran hakkında yürütülen soruşturma ve Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’un da dosyaya dahil edileceği yönündeki iddialar bir kez daha gözleri spor camiasına çevirdi. Meşin yuvarlağın hareketli dünyasındaki son gelişmeleri değerlendiren Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski hakem Av. Özcan Pehlivanoğlu, dikkatleri çeken açıklamalarda bulundu.
“Bugün her ne hikmetse cerahat patladı”

“Türk futbolu hep kirliydi… Bugün kirlenmedi. Son dönemlerdeki olaylar çıbanın patlaması ve içinden cerahatin çıkması gibi değerlendirilebilir” ifadeleriyle açıklamalarına başlayan Pehlivanoğlu, “Futbol kirliydi, bunu görmek istemiyor ve bu kirliliğin üzerini örtüyorduk. Bugün her ne hikmetse bu cerahat patladı ve içindeki pislik dışarıya çıkıyor. Tüm bunlar neden bugün gündeme geldi? Bunun en önemli sebebi Türkiye’nin bölünmek istenmesi. Türkiye’de bir terörle müzakere süreci yürüyor; Öcalan’ın ayağına TBMM’den milletvekilleri gidiyor. Türkiye’de bu yasaklı madde meselesinin patlaması, futbolda yasadışı bahis ve uyuşturucu ile bir takım isimlerin yan yana gelmesi çok manidar. Bir kere bunun kamuoyunca bilinmesi lazım. Şu anda bu kişiler hakkında bir şüphe var; kimsenin suçu kesinleşmeden onlara ‘Suçlu’ denilmesi mümkün değil. Yargı nihayetinde karar verecek ancak bütünsel olarak baktığımızda Türk futbolu hep kirliydi. Futbolun bu kirinin üzerine gidilmesi Türk futbolunun içinde Süper Lig dahil olmak üzere birçok yerde hakemlik yapmış biri olarak beni mutlu ediyor” dedi.
“Acaba bu kişilerin üzerine ne kadar gidilebilir?”

Bu süreçte zamanlamanın manidar olduğunun altını çizen Pehlivanoğlu, “Devletin yargı organlarının bu konu ile ilgili gereken her türlü araştırmayı ve yargılamayı yapacağına inanmak istiyorum. Çünkü Türkiye’de hukuksuzluk süreci yaşanıyor. Adil yargılamanın olmadığı, yargının üzerinde kara bulutların döndüğü ve şüphelerin oluştuğu bir dönem yaşıyoruz. Acaba bu kişilerin üzerine ne kadar gidilebilir? Bunu merak ediyorum… Mesela Ahmet Çakar’ı gözaltına aldılar; ardından futbolcular tutuklanırken o kalp krizi endişesi ile adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Türkiye’de soruşturmaları yürüten savcılık makamları, yargılamayı yapacak mahkemeler bu işin üzerine ne kadar gidecekler? Gerçekten bir temiz eller operasyonuna ihtiyaç var. Bu yaşananları ön gördüğümüz için Zafer Partisi olarak ‘Tertemiz Türkiye’ projesini hayata geçirdik. Burada yasaklı madde bağımlılığı, yasa dışı bahis, kumar konuşuluyor. Zafer Partisi olarak bunları ifşa ediyoruz: Tertemiz bir Türkiye istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye bir ahlak erozyonu içerisinde”

Toplumda rol model olması gereken kişilerin isimlerinin toplumu üzücü ve yaralayıcı şekilde kamuoyuna yansımasının üzerinde durulması gereken bir hadise olduğunu da sözlerine ekleyen Pehlivanoğlu, şunları söyledi: “Fenerbahçe’den, Galatasaray’dan bahsediyoruz. Tutuklanan futbolcular var; diğer kulüpleri söylemiyorum bile… Demek ki Türkiye bir ahlak erozyonu içerisinde. Toplumu bu yozlaşmadan çekip çıkarmak; ahlakı tüm ülkede yaşanılabilen ve içselleştirilmiş bir kavram olarak yeniden yaşama katmak lazım. Bakıyorsunuz, genel yayın yönetmeni ve spiker yakalanıyor. İkisinin de imam hatip mezunu olduğunu görüyoruz. Demek ki Türkiye’nin esas meselesi ahlak; imam hatip okulu ya da cami açmak değil. Bunlar ahlaki yozlaşmanın önümüzdeki örnekleri. Bu süreç nereye kadar gidecek, gerçekten çok düşündürücü. Toplum ve Türk milleti adına fevkalade endişeliyiz.”
Eski TFF Başkanı Nihat Özdemir’e sordu: 12 hakeme neden el çektirildi?

“Acaba Türkiye’de ‘Maymuna bak!’ mı deniliyor?” sorusuyla devam eden Zafer Parti Genel Başkan Yardımcısı Pehlivanoğlu, şöyle devam etti: “Halkın bunlarla uğraşması, gündemin bunlarla meşgul edilmesi halkın gözünde acaba terörle yapılan müzakere sonuçlarını gizlemeye yönelik mi? Böyle bir endişe taşıyoruz. Yargıdaki olaylar, sadece suçla ilgili olarak işlem görür. Bir kişi yasaklı madde kullanmışsa, satışa katkı sağlamışsa ya da yetiştiricilik yapmışsa sadece onunla suçlanır ve onunla ilgili bir soruşturma yürür. Fakat şimdi bir gündem var Türkiye’de: Sadettin Saran’ı konuşuyoruz. DEM Partisi’nin AK Parti ile görüşmesini, Öcalan’ın isteklerini, üç dört gün sonra yayınlanacağı söyleyen rapor hakkında neler düşünülüyor? Türkiye’nin hayati meselesi ama bizim gündemimizde Sadettin Saran var, Okan Buruk’u konuşuyoruz. Peki ben soru soruyorum: Bugüne kadar neredeydiniz? 1982 yılından beri futbol camiasının içindeyim. Bu olaylar daha önce de biliniyordu, daha önce de saptanmış ve devletin raporlarında vardı, MASAK’ın raporlarında vardı. Bundan 2 yıl önce Nihat Özdemir Türkiye Futbol Federasyonu Başkanıydı. 2022 yılının mart ayında 12 hekime el çektirildi. Aralarında uluslararası müsabakalarında görev yapan Türkiye’nin bir numaralı hakemi de vardı. Onlara niçin el çektirildi? Eğer bugün bunları konuşuyorsak Özdemir’in döneminde el çektirilen 12 isme niçin el çektirildiğini konuşmamız lazım. Nihat Özdemir’in çıkıp gerçekleri topluma açıklaması lazım. Bu hakemler el çektirildikten sonra niye bir ay sonra hakları iade edildi de hakemliğe geri döndüler? Bunlar çok önemli sorular. 1982 yılında hakem oldum, 43 senedir benzeri olayların olduğunu biliyorum. Bu kirliliğin üzerine de gittim, spor camiasındaki mücadelemi hakemler çok iyi bilirler. Fakat bunu önleyemedik, engelleyemedik çünkü çanak tutan futbol federasyonları, hakem yöneticileri, devlet idarecileri vardı. O yüzden bu kirliliği ortadan kaldıramadık. Benim 1982 yılından beri bildiğim bu meseleler, 2025 yılında neden şimdi gündem oldu?”





