Cumhur İttifakı’nın uzun süredir tasarladığı Yeni Seçim Yasası TBMM’den geçti. İktidar ortakları bu kanunla girecekleri seçimde daha başarılı olacaklarına inanıyor olmalılar. Bu yasa taslağını tartıştıkları süreçte ise 6 muhalefet partisi, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e dönüş için ortak mutabakat metni imzaladılar. Bu metin için birlikte hareket ederken DEVA ve Gelecek Partisi’nin bu ittifak içinde olup olmayacağı da henüz bilinmiyor. İşte bu ortamda bu iki partiyi bu ittifak içinde tutmama hesaplarıyla yeni yasa hazırlandı.

6 partili ittifakın iktidarı bloğundan daha fazla oy alacağı da son anketlere yansıyor. Millet ittifakının oylarının Cumhur ittifakının yüzde 4 dolayında önde olduğu ORC araştırmasında görüldü.

Baraj yüzde 7’ye düşürüldü

Yüzde 10’luk yüzde 7’ye düşürüldü. Seçime katılmak için var olan TBMM’de grubu olması şartı da kalktı. BU düzenlemeler olağan bulundu. Ancak; yasanın ikinci maddesindeki "Artık oy" uygulaması kaldırıldı. Oy oranı düşük partilerin ittifak içerisinde yer alsa bile milletvekili çıkarmasını olanaksız kıldı.

Oysa değiştirilen yasada oylar önce ittifak partilerine dağıtılıyor, partiler milletvekili paylaşımı usulüne göre kendi arasında dağıtımını yapıyor. Bu durumda iki milletvekilinin seçildiği bir seçim bölgesinde üçüncü olan parti, ittifakta olduğu için "artık oy"larla ikinci partinin önüne geçip milletvekili çıkartabiliyordu.

Bu düzenlemenin asıl hedefi Millet İttifakının büyümesini önlemek.

Saadet, DEVA ve Gelecek partilerinin Millet İttifakı ile seçime girmesi engellenerek, Cumhurbaşkanlığı kaybedilse bile Meclis’teki parlamento çoğunluğunun korunması amaçlanıyor.

İktidarın "Millet İttifakı’nı bölme" planını başarması halinde de erken ya da baskın seçim yapılacağı iddiaları da gündeme düştü.

BU düzenlemelerle birlikte Cumhurbaşkanlığı’nı iktidarın kaybetmesi halinde de mecliste çoğunluğu elde edecekleri bir sistem olarak konuşuluyor.

Yerel seçimlerdeki gibi İstanbul ve Ankara belediye meclislerinde çoğunluğu elde eden Cumhur ittifakı, böylesi bir seçimle mecliste çoğunluğu elde edeceği hesabını yapıyor.

Yeni seçim yasası ile birlikte başka planlar konuşulmaya başlandı. Millet İttifakı ve DEVA ile Gelecek Partisi’nin önünde birkaç seçenek bulunuyor. Bunlardan birincisi, Saadet Partisi ve Demokrat Partisi ile DEVA ve Gelecek partilerinin adaylarının, CHP ve İYİ Parti listelerinden seçime girmesi şeklinde.

Diğer seçenek ise muhafazakar sağ blokta bu partilerin yeni bir ittifak kurması. Ancak, bu seçenekte ittifakın yüzde 7 barajını aşıp

net olarak görülmesi gerekiyor.

CHP Milletvekili İYİ Parti’ye gitmişti

Daha önce İYİ Parti’nin seçime sokulmaması için uygulanan TBMM Grubu gündeme geldiğinde CHP’den bir grup milletvekili İYİ Parti’ye giderek Meral Akşener ve arkadaşlarının seçime katılmalarını sağlamıştı. Bu nedenle yukarıda yazdığımız senaryoların farklı biçimlerde yok edilmesi mümkün görünüyor.

Millet İttifakı’nı kurulduğu günden beri bozmaya çalışan Cumhur İttifakı, bunu başaramadı. Muhalefet Partilerini “Hainlik” suçlamasına varan ithamlarla suçlayan Cumhur İttifakı, Kürt seçmen üzerindeki etkisini de kaybetmesi, yasa ile elde edeceği üstünlüğü koruyup koruyamayacağı da şüpheli.

Güler Yüzlü Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin birbiriyle asla uyuşmayan açıklamaları, enflasyon, hayat pahalılığı gibi anormal gelişmelerin yaşanan savaş ortamıyla alevlenmesi de iktidarın en büyük handikapları arasında geliyor.

Tarım Bakanı’nı değiştirince tarımda kurtuluş sağlanamayacağı artık tüm otorotiler tarafından dillendiriliyor. Bu çerçeveden baktığımızda Maliye Bakanı değiştirince de ekonomideki tüm rasyoların düzelmeyeceğini söylemek yanlış olmaz.

Dolayısıyla İktidarın Seçim Yasası’nı değiştirerek attığı adım “Seçim Mühendisliği” olarak adlandırılabilir.

Bu seçimin sonucunu da önemli ölçüde yerel seçimlerde olduğu gibi HDP ile kurmaya çalıştıkları Sol Blok ittifakı belirleyecek gibi görünüyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bölgeye gitmesi, oradaki seçmenle buluşması da bu hesapların bir ürünüdür.