Son Mühür- Zafer Partisi, gazeteci Fatih Altaylı’nın tutukluluk halinin devamına yönelik mahkeme kararına tepki göstererek, bu kararın hukuk devleti ilkesine olan güveni sarstığını açıkladı. Parti, yaptığı yazılı açıklamada “Yargının tarafsızlığına gölge düşürülmüştür” ifadelerini kullandı.

“Anayasal haklar göz ardı ediliyor”

Açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde hukukun üstünlüğü ve adalet ilkelerinin yer aldığı vurgulanarak, son kararın Anayasa’da güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve basın özgürlüğüne aykırı olduğu belirtildi.

Zafer Partisi, Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinin açık hükümlerine rağmen, basın özgürlüğünün “siyasi baskılar ve keyfi yargı uygulamalarıyla kısıtlandığını” savundu. “Bu durum yalnızca bireysel bir hak ihlali değil, aynı zamanda toplumun haber alma hakkının da engellenmesidir” denildi.

“Gazetecilik suçla eş tutulamaz”

Parti açıklamasında, gazetecilik faaliyetlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 106. ve 310/2. maddeleri kapsamında değerlendirilmeye çalışılmasının, “hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmadığı” ifade edildi.

Bu yaklaşımın ölçülülük ilkesine ve AİHM içtihatlarına aykırı olduğu belirtilerek, “Demokratik hukuk devletinin varlığı böylesi keyfi uygulamalarla zedelenmektedir” görüşüne yer verildi.

“Tutukluluk cezaya dönüştürülüyor”

Zafer Partisi, hakimleri görevlerini ifa ederken Anayasa’ya, yasalara ve vicdani sorumluluğa bağlı kalmaya davet etti. Açıklamada, “Haksız yere tutukluluğun uzatılması artık bir tedbir değil, cezalandırma aracına dönüşmüştür” ifadeleri kullanıldı.

Zafer Partisi Olağanüstü Kongre

“Toplumsal barışa zarar veriliyor”

Parti, hükümetin “iç cepheyi güçlendirme” söylemiyle çelişen politikalar yürüttüğünü ileri sürerek, “Terör örgütleriyle masaya oturulan bir dönemde bu tür kararlar toplumsal huzuru ve milli birliği zedelemektedir” değerlendirmesinde bulundu.

“Yargı, iktidarın değil hukukun emrindedir”

Açıklamanın sonunda Zafer Partisi, Fatih Altaylı’nın tutukluluk kararını kabul edilemez bulduğunu belirterek, şu çağrıda bulundu:

“Hukukun üstünlüğünü yeniden tesis edecek, adil yargılanma hakkını ve ifade özgürlüğünü esas alan bir sürecin derhal başlatılması gerekmektedir. Yargı, iktidarın değil hukukun ve milletin emrinde olmalıdır.”

Parti, adaletin yeniden tesis edilmesi ve kamu vicdanında açılan yaraların onarılması için yargı organlarını evrensel hukuk ilkelerine bağlı kalmaya davet etti.

Kaynak: Haber Merkezi