Son Mühür/ Beste Temel- Çevre Mühendisi Yakup Ateş, özellikle yaz aylarında artan orman yangınlarının ekolojik ve çevresel etkilerini değerlendirirken, toplum bilinci açısından da önemli bilgilendirmeler içeren bir yazı kaleme aldı. Ateş, orman yangınlarının sadece ağaçları değil, tüm ekolojik sistemi yok etme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Yangınların tanımı ve türleri: Örtü ve tepe yangınlarına dikkat
Ateş, açıklamasında Orman Genel Müdürlüğü'nün yangın tanımlarına atıfta bulunarak, "Orman Yangınları; serbest yayılma eğiliminde olan ve ormanda yaşama birliği içinde bulunan canlı ve cansız tüm varlıkları yakarak yok eden ateştir" ifadelerini kullandı. Yanma olayının ısı, oksijen ve yanıcı maddeden oluşan üç faktörün bir araya gelmesiyle oluştuğunu ve yangının söndürülmesi için bu faktörlerden birinin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti.
Yangın türlerini örtü ve tepe yangınları olarak iki ana başlıkta ele alan Ateş, toprak yangınlarının Türkiye için önem arz etmediğini kaydetti. Örtü yangınını, orman toprağını örten ölü ve diri örtüyü (ot, çayır, funda, fide, fidan, yaprak, yosun vb.) yakan yangın olarak tanımlarken, meşcereye (en az bir hektar büyüklükte orman parçası) genellikle zarar vermediğini ancak yoğun yanıcı madde durumunda tehlikeli olabileceğini vurguladı. Tepe yangınlarının ise ağaç ve ağaççıkların tepelerini yakarak ilerleyen, ormanın canlılığını tamamen yok edebilen ve en tehlikeli yangın türü olduğunu ifade etti.
Orman yangınlarının yıkıcı ekolojik etkileri: Biyoçeşitlilikten iklim sistemine
Yakup Ateş, küçük bir kıvılcımla başlayan orman yangınlarının bir ağacı veya otu yakmanın ötesinde, tüm ekolojik dengeyi ve canlı-cansız varlıkları yok etme eğiliminde olduğunu belirtti. Yangınların ormana verdiği zararları detaylıca sıralayan Ateş:
- Ekolojik ve biyoçeşitlilik açısından fauna, flora, su kaynakları, toprak ve hava üzerinde olumsuz etkiler yarattığını,
- Yaban hayvanlarının yangınlardan büyük ölçüde etkilendiğini ve yaşam alanlarının yok olduğunu,
- Canlı ve cansız örtünün yok olmasıyla erozyon, sel-taşkın ve hava kirliliği gibi doğal afetlerin sayısında ve hızında artış görüldüğünü,
- Yüksek sıcaklıkların toprak özelliklerinin bozulmasına ve buharlaşma sonucu su kayıplarına neden olduğunu,
- İklim sisteminde (sıcaklık, rüzgâr, nem ve yağışa doğrudan etki ederek) bozulmalar yaşandığını,
- Atmosfere zehirli gazlar salınarak hava kalitesinin olumsuz etkilendiğini,
- Orman ve orman ürünlerine dayalı turizm, sağlık, spor, avcılık gibi sektörlerin olumsuz etkilendiğini vurguladı.
Yangınlarla mücadelede toplumsal sorumluluk ve öneriler: "Antropojenik etkiler yüzde 99"
Ateş, orman yangınlarına neden olan faktörler arasında en büyük etkenin antropojenik (insan kaynaklı) etkiler olduğunu ve Türkiye'deki yangınların %99'unun bu nedenlerle çıktığını belirtti. Yangınları tamamen ortadan kaldırmanın maalesef mümkün olmadığını ancak olumsuz etkilerini en aza indirmek için mücadele çalışmalarının artırılması gerektiğini ifade etti.
Ülkedeki orman varlığının neredeyse tamamının devlete ait olması nedeniyle, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel yönetimlerin, özel kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının yangınla mücadele konusunda üzerlerine düşen görevleri bir bütün olarak yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Yakup Ateş, bu kapsamda toplumun ormanların faydaları hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini, basın-yayın organları aracılığıyla orman ve orman yangınları konusunda programların artırılması gerektiğini söyledi. Özellikle eğitim öğretim müfredatına dersler konulmasını, yangına hassas bölgelerde yaşayan köy ve şehir halkına orman yangınlarına sebep olan yanlış davranışlar ve ihmaller konusunda eğitici ve bilgilendirici faaliyetlerde bulunulmasını, yangın konusunun önemini ve hassasiyetini kavramaları açısından gerekli gördü.
Son olarak, ormanlık alanlarda meydana gelen yangının vakit geçirmeden anında öğrenilmesi ve ilgili yerlere bilgi verilmesinin zararı büyük oranda önleyeceğini belirten Ateş, yeterli sayıda yangın kuleleri ve gözetleme yerleri yapılmasını, buralarda görev yapan kişilere kesintisiz haberleşme olanağı sağlanmasını ve yangına müdahale edecek itfaiye ekiplerinin iyi yetiştirilmesini önerdi. Çevre Mühendisi ve Yüksek Mühendis Yakup Ateş, bu kapsamlı uyarısıyla orman yangınlarıyla mücadelede bütüncül bir yaklaşımın önemine dikkat çekti.