MÜSİAD İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Murat Unganer, Ayşegül Koç’un hazırlayıp sunduğu Gün Başlıyor programının konuğu oldu. Siyasetten, ülke gündemine ve İzmir’in sorunlarına dair birçok konu hakkında düşüncelerini dile getiren Unganer, “Böyle sırf iktidara gelebilmek için vatan hainleriyle ittifak yapıldığını ilk defa görüyorum. Bir şey söyleyeceğim bir de Saadet Partisi var bunun içinde mesela… PKK’nın dini inkâr eden bir örgüt olduğunu biliyoruz. HDP’nin de bu ilanı desteklediğini biliyoruz. Siz nasıl din düşmanı bir parti ile beraber nasıl ittifak yaparsını? Bende milli görüş kökenli bir insanım, tüylerim diken diken oluyor.  İYİ Parti’de çok milliyetçi insanlar var. Tamam iktidar olmak için kuruldunuz fakat iktidar olabilmek için oturup şu insanlarla bir araya gelmeyin” sözleriyle Millet ittifakına yüklendi. 

Unganer’in açıklamalarından önemli satır başları ise şu şekilde; 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDE YAŞANAN OLAYLAR

"O el o fırçayı nasıl aldı. Bizim evladımız o çocuklar. Zulüm 1453’te başladı diye nasıl yazıldı. Avrupa bir ülkeden kendi vatanı milleti ve geçmişi için birine böyle bir yazı yazdırabilir misini? Hrant Dink öldürüldü. Doğru bir insandı düzgün bir insandı, iyi bir gazeteciydi. Yüzbinlerce insan hepimiz Hrant Dink’ iz, Ermeni’yiz diye maske taktı doğru m? Gelin sizinle Erivan’a gidelim, değil yüzbinlerde hadi on binlerce insan hepimiz maske takıp dolaşalım. Ermenistan’ın başkentinde dolaşalım 10 kişi hepimiz Türk’üz diyelim. Başımıza neler gelir biliyor musunuz' Van’da dedelerimi ninelerimizi katletmiş insanlar… Daha dün Azerbaycan’da neler yaptılar, biliyoruz. Bu ülkenin çocuklarını hepimiz Ermeni’yiz diye maske takacak hale kim getirdi. Nasıl bir eğitim sistemi sonra şunlar oluyor bunlar oluyor. Karısı kocasını dövüyor, kocası aldatıyor. E siz bu bardağını içini boşaltırsanız. İstediğiniz kadar dikin kafanıza su gelir m? Bu milletin içini boşalttınız manen de yok ettiniz, çürüttünüz. Sonra hırsızlık oldu, devlete baş kaldırılar oldu. En son Kâbe resminin yere serilmesi. Bu basit bir olay değildir. Ondan evvel camilerde Çav Bella çaldılar. Hangi el hangi insan yaptı da camilerden ezan yerine Çav Bella şarkısını çaldırdı. Yani bize ne old? Önce maneviyat dedikçe, rahmetli Erbakan Hoca bunu çok derdi... Gerici yobaz bunlar… Türkiye laiktir laik kalacak… Yahu ne alakası var. Önce insanların maneviyatla içini dolduralım da vatan sevgisi anne baba sevgisi, erkekse hanımına hürmet… Ne diyor peygamber efendimiz 'Hanımlarınız size Allah’ın emanetidir' diyor. Sonra ne diyor, emanete ihanet münafıklık alametidir diyor. Ne oldu bu insanlara. 

'BİZ ÖZÜMÜZÜ KAYBETTİK" 

"Hükümet tabletler dağıtıyor. Paralı alınan kitapları şimdi parasız olarak dağıtıyoruz çok güzel. Ama biz neyi öğretemiyoruz helal ikinin, haram beşten fazla olduğunu öğretemiyoruz. Bunları öğretmemiz lazım. Çanakkale’ye bu çocukları götürmemiz lazım. Hangi haleti ruhiye ile bu ülkenin kazanıldığını çocuklarımıza göstermemiz lazım. İngilizce dersleriyle beraber örf adet adap derslerinin verilmesi lazım. Nasıl oturulur onun bile dersi verilmeli. Hanımefendi işte çalışıyor, baba çalışıyor. Eve geliyorlar affedersiniz haşat gibi ne çocukla ilgilenebiliyorlar ne terbiyesini verebiliyorlar.  Millet bu hale geldi. Dışarıda ahlaki çöküntüye sebebiyet verebilecek bir ton şey var. O çocuklardan siz bir şey bekleyemezsiniz. Eğitimde, örfüne, adetine kadar bu çocuklarımıza öğretmemiz lazım. Milli şuuru öğretemedik, tarihi öğretemedik. Adeti öğretemedik. Öğretmenlerimizin bile bayrak sevgisi ile vatan sevgisi devletin bölünmez bütünlüğü konusunda ne yazık ki; bazı öğretmenlerimizin tereddüt olduğu konusunda buna imamlarda dahil. Güneydoğu’da. Biz bunları nasıl yetiştirdik de o öğretmenlere o çocukları emanet ettik. O öğretmenlerin yetiştirdiği çocuklardan bu ülkeye hayır gelecek m? Lenin’in çok güzel bir sözü var, ‘Bana o ülkenin öğretmenlerini verin ben onu size vereyim’ diyor. Komünizmin Marx’tan sonra en koyu 3 kişisinden biri. Biz üniversitelerde bunu yapamadık. Boğaziçi Üniversitesi. Okudukça bize bir şeyler oluyor. Milletimizle inanlarımızla alay etmek sanki üniversiteli olmanın bir gereği. Milli manevi duygularına sahip olanlar pijama giyen göbeğini kaşıyan kişiler onları küçük gör. Onun oyu ile benim oyum bir m? Biz bunları duyduk bu ülkede. Biz özümüzü kaybettik.

 "DİN DÜŞMANI BİR PARTİ İLE BERABER NASIL İTTİFAK YAPARSINIZ'" 

"Böyle sırf iktidara gelebilmek için vatan hainleriyle ittifak yapıldığını ilk defa görüyorum. Bir şey söyleyeceğim bir de Saadet Partisi var bunun içinde mesela… PKK’nın dini inkâr eden bir örgüt olduğunu biliyoruz. HDP’nin de bu ilanı desteklediğini biliyoruz. Siz nasıl din düşmanı bir parti ile beraber nasıl ittifak yaparsını? Ben de milli görüş kökenli bir insanım, tüylerim diken diken oluyor.  İYİ Parti’de çok milliyetçi insanlar var. Tamam iktidar olmak için kuruldunuz fakat iktidar olabilmek için oturup şu insanlarla bir araya gelmeyin.  Bunlar vatan haini olan insanlar. Biz siyasi partiyiz bizim PKK ile ilişkimiz yok. Yapmayın ya! Abdullah Öcalan’ın heykelini dikmek istiyorum diyen adam partide varken, siz bana PKK’yı yıkmak istiyorum demesin. Benim kimse aklımla alay etmesin, milletinde aklıyla alay etmesin. 13 vatandaşımız öldürülmüş. HDP o bildiriye imza atmayacak. O bildiriye imza atmayan partiyle nasıl ittifak yapılır. Örtülü veya aleni. Eksik olsun kazanılmasın o belediye başkanlığı. 

'İSTİKLAL MARŞINDA KİMSE AYAĞA KALKMADI"

İzmir Barosu'nun 2 yıl evvelki seçimleri vardı. İzmir Barosu’nda kongre açılıyor. Kongre açılırken açılışta istiklal marşı okunacak. Salonun yarısı kalkmadı. Şimdi ben sormak istiyorum. Bu üniversiteler bu vatandaşlıklar nasıl olur da kendi istiklal marşı okunurken ayağa kalkmamayı dahi kendinde bir hak görebilir ve bunu özgürlük olarak nitelendirilebilir. Eğer biz istiklal Marşımızın okunmasında bile bir problem görüyorsak ona bile kalkmıyorsak bizim bu ülkede aidiyetimiz nedi? Ve ben kalktım orada konuştum. Dedim ki Türkiye’de yaşamak mecburiyetinde değilsiniz ama eğer Türkiye’de yaşıyorsanız bu ülkenin nimetlerinden faydalanıyorsanız en azından saygı gereği bu ülkenin istiklal marşı okunurken benim bağımsızlığımın timsali lütfen ayağa kalkın. Şimdi burada 3 grup aday var. Kongreye girmeden evvel divan oluştu ve gündem dolayı istiklal marşını okunması için herkesi ayağa kalkmaya davet etti. Salonun yarısı ayağa kalkmadı. Açık söyleyeyim kimse niye kalkmadınız diye sormadı ben hemen divana dilekçe verdim. Kalktım kürsüye çıktım. 3 dakika söz verdiler. "Siz bu istiklal marşı okunurken ayağa kalkmayan arkadaşlara sesleniyorum. Siz bu ülkeyi bölmeye mi çalışıyorsunuz. Siz bu boş hayallerle oyalanıyorsunuz. Bırakın bu ülkeyi bölmeyi bu ülkenin sınırları dahi bize dar geliyor. Bana bu coğrafya dar geliyor. Benim bir gönül coğrafyam var. Ta Bosna Hersek’ten ta Kerkük’ten Azerbaycan’a. Orta Asya’ya benim bir gönül coğrafyam var" diye... Konuşmamdan sonra kürsüye yürüdüler ve sağolsun bazı avukat arkadaşlarımız etrafımızı çevirerek kürsüden öyle inmeme yardımcı oldular ve bunların kayıtları da var. Biz bunu söylüyoruz. Bu vatana bağlılığımız için bunları söylüyoruz. Kimse kalkıp bana özgürlükçü demesin. Ben sizin boğazınıza sıksam ve buna özgürlüğüm desem siz bana bir şey demeyecek misiniz' 

 

Muhabir: TE Bilişim