Ünlü oyuncu Ozan Güven ile eski sevgilisi Deniz Bulutsuz arasında uzun süredir devam eden ve karşılıklı şikayetlerle dolu dava sonuçlandı. Mahkeme, Güven hakkında "kasten yaralama" suçundan 1 yıl 15 ay hapis cezası verirken, diğer iddialardan beraatine hükmetti.

Ozan Güven'in beraat ettiği ve cezalandırıldığı suçlar
Mahkemenin aldığı karara göre, Ozan Güven'in "cebir, tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "hakaret" suçlamalarından beraatine karar verildi. Ancak, "kasten yaralama" suçundan dolayı 1 yıl 15 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmedildi.

Deniz Bulutsuz hakkında beraat kararı
Davanın diğer tarafı olan Deniz Bulutsuz ise, "basit yaralama" suçlamasından beraat etti. Bu kararla birlikte, kamuoyunda uzun süre tartışılan ve yakından takip edilen hukuki süreçte önemli bir aşama kaydedilmiş oldu.
Karşılıklı şikayetler ve mahkemenin hükmü
Kamuoyunun yakından takip ettiği dava, Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz'un birbirlerinden karşılıklı şikayetçi olmaları üzerine başlamıştı. Duruşmada taraf avukatları hazır bulunurken, mahkeme uzun süren yargılama sürecinin ardından kararını açıkladı. Mahkeme, Ozan Güven'in "cebir, tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "hakaret" suçlamalarından beraatine hükmederken, "kasten yaralama" suçundan ise 1 yıl 15 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Deniz Bulutsuz hakkında açılan "basit yaralama" davasında ise beraat kararı verildi.
İddianame ve adli tıp raporu
İddianameye göre olay, 13 Haziran 2020 tarihinde gece saatlerinde Ozan Güven'in evinde meydana geldi. Arkadaşlarının evinde başlayan tartışmanın Güven'in evinde yeniden alevlendiği ve Güven'in abajur ve elleriyle vurarak Deniz Bulutsuz'u darbettiği iddia edilmişti. İddianamede, Deniz Bulutsuz'un çenesinden yaralanmasına neden olduğu iddia edilen abajur "silah" olarak nitelendirilmişti.
Yargılama sürecinde, Deniz Bulutsuz'un vücudundaki yaralara ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan kesin rapor talep edilmişti. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan ilk raporda, Bulutsuz'daki yaralanmanın yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kemik kırığı veya yüzde sabit iz bulunmadığı belirtilmişti.





