Raporda, dağıtık yenilenebilir enerji kaynaklarının artışıyla birlikte tüketim profillerinin değiştiğine ve arz-talep dengesinin çift yönlü hale geldiğine dikkat çekildi. Bu durumun, dağıtım sistemlerinde esneklik, izleme ve kontrol yeteneklerinin geliştirilmesini zorunlu kıldığı belirtildi. Tüketim noktalarına yakın kurulan dağıtık üretim tesislerinin ve çift yönlü enerji akışını sağlayacak uygulamaların önemine işaret edilen raporda, aksi takdirde teknik sorunların artabileceği uyarısı yapıldı.
Raporda ayrıca, sanayi, bina ve ulaşım gibi enerji yoğun sektörlerde enerjinin üretildiği yerde tüketilmesini sağlayan dağıtık kaynaklar ve temiz elektrifikasyon uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiği vurgulandı. Dağıtım sistemi operatörlerinin (DSO) bu süreçte daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiği ifade edildi.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, dağıtık enerji kaynaklarının yaygınlaşmasıyla sistem kayıplarının azalacağını, enerji kalitesinin artacağını ve şebeke yatırımlarının daha verimli planlanabileceğini belirtti. Güllü, elektrikli araçlar ve ısı pompaları gibi sistemlerle elektrifikasyonun hızlanacağını, bunun da dağıtım şebekesinin aktif ve etkileşimli bir piyasa platformuna dönüşmesini zorunlu kıldığını ifade etti.
Analize göre dönüşüm üç aşamada ele alınıyor: kısa vadede (2025-2030) mevcut durumun değerlendirilmesi ve altyapının hazırlanması, orta vadede (2030-2040) şebeke dayanıklılığını artıracak teknolojilerin yaygınlaştırılması ve uzun vadede (2040-2053) yerel enerji ticaretini destekleyecek piyasa koşullarının oluşturulması planlanıyor.





