Son Mühür / Erkan Doğan - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İzmir’in okullarında sabun var sular akmıyor” açıklaması yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e tepki gösterdi. Başkan Tugay, “Okullarda suyun kesik olduğuna dair gerçek dışı bir bilgiyi size kimler niye verdi bilmiyoruz ama kesinlikle doğru değildir” dedi.
Tugay, “Açıklamanızı şaşkınlıkla izledik”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, mecliste yaptığı “İzmir'in okullarında tuvaletlerde sabun var ama çeşmelerinde su akmıyor” açıklaması yeni bir tartışma başlattı. Son Mühür’e konuşan eğitimciler, Bakan Tekin’in okullardaki sorunları kapatmak için algıyı başka yönlere çektiğini belirterek “Okullarda su var ama sabun, tuvalet kağıdı, A4 kağıdı biye yok” yanıtını vermişti. Bakan Tekin’e bir yanıt da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’dan geldi. Başkan Tugay, “Sayın Bakan, açıklamanızı şaşkınlıkla izledik ve tüm İzmir adına bu açıklamadan dolayı büyük üzüntü duyduk. Okullarda suyun kesik olduğuna dair gerçek dışı bir bilgiyi size kimler niye verdi bilmiyoruz ama kesinlikle doğru değildir. Kuraklık nedeniyle İzmir’de su yönetimi tedbirleri alıyoruz. Gece saatlerinde uygulanan sınırlı kesintiler, içme suyu kaynaklarını korumaya yöneliktir. Okullarımızda eğitim-öğretim saatleri içinde suya erişimle ilgili herhangi bir sorun söz konusu değildir. Eğitim gibi hayati bir alanın, teknik gerçeklikten kopuk ifadelerle siyasi tartışma konusu yapılmasını doğru bulmuyoruz. Yerel yönetimler olarak sorumluluğumuz; suyu da eğitimi de kriz diliyle değil, ortak akıl ve kamu yararı çerçevesinde yönetmektir. Bu arada tüm imkanlarımız ile; Okullarımızın bahçe ve binalarını düzenliyor, bakım ve onarımlarını gerçekleştiriyoruz. Düzenli olarak hijyen paketi, beslenme çantası ve ilk yardım çantası dağıtıyoruz. Sizi açıklamanızdaki yanlışı düzeltmeye davet ediyorum” diye konuştu.
Büyükşehir'den açıklama, "Hiçbir okulumuzda, hastanemizde veya kamuya hizmet veren kritik noktalarda su kesintisi yapılmamıştır"
Bununla birlikte Türkiye genelinde bir kuraklık ve su krizinin yaşandığı; DSİ Genel Müdürlüğü’nün 81 il valiliğine 10 Aralık 2025 tarihinde gönderdiği E-40894640-100-6628307 sayılı ‘81 İl Merkezi İçme suyu Temini Eylem Planı’ başlıklı yazısıyla tespit edilmiştir. Yine aynı yazıda DSİ Genel Müdürlüğü’nün; ülkemizdeki su kaynaklarının planlanması, yönetimi ve geliştirilmesinden sorumlu olduğu, 2025 yılında kuraklığın ciddi şekilde etkisini gösterdiği içme suyu kaynak potansiyellerinde önemli bir ölçüde azalmalar meydana geldiği belirtilmiştir. DSİ Genel Müdürlüğü, 81 İl Merkezi İçme suyu Temini Eylem Planını yaşanan kuraklığa karşı şehirlerdeki uzun vadeli içme suyu temininin kesintisiz karşılanması amacıyla hazırlanması gerektiğini de özellikle vurgulamıştır. Durum böyle iken, İzmir Büyükşehir Belediyesi elindeki tüm kaynakları en verimli şekilde kullanarak hatta bazı durumlarda farklı mühendislik uygulamaları ile kaynakları artırmak yoluyla İzmirlilere güvenilir içme suyu ulaştırmak konusunda elinden geleni yapmaktadır. Şu ana kadar İzmir’de hiçbir okulumuzda, hastanemizde veya kamuya hizmet veren diğer kritik noktalarda da su kesintisi yapılmamıştır. Sadece kaynaklarımızı dengeli kullanmak adına gece 23.00-05.00 saatleri arasında kesinti yapılmaktadır. Bu saatler ise vatandaşlarımızın en az şekilde etkilenmesini sağlamak için özellikle belirlenmiştir.

Yücel, "Kamusal eğitimi bitiren bu anlayış değişmeden, okullardaki hiçbir sorun çözülmeyecektir"
"Okullarda su akmıyor" tartışmasına CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel de katıldı. Yücel yaptığı açıklamada, "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “İzmir’in okullarında su akmıyor” açıklaması gerçeği çarpıtmaktan başka bir şey değildir. Sorun ne İzmir’dir ne de yerel yönetimler. Sorun, kamusal eğitimi bilinçli biçimde kaynaksız bırakan siyasi tercihlerdir. Devlet okullarında bugün tuvalet kâğıdı yoktur, A4 kâğıdı yoktur. En temel ihtiyaçlar dahi Bakanlık tarafından karşılanmamakta, okullar velilerin bağışlarına mahkûm edilmektedir. Bu tablo, eğitimin kamusal bir hak olmaktan çıkarılıp, adım adım paralı ve eşitsiz bir sisteme dönüştürüldüğünün açık göstergesidir. Bütçeyi eğitime değil, tarikatlara aktarıp sonra da sorumluluğu öğretmene, veliye, belediyelere yıkmak siyasi bir tercihtir. Kamusal eğitimi bitiren bu anlayış değişmeden, okullardaki hiçbir sorun çözülmeyecektir" diye konuştu.





