Uzun süredir bölgesel çatışmalarla gündemde olan Güney Kafkasya’da tarihi bir adım atıldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğunda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Washington’daki Beyaz Saray’da bir araya geldi.
Bu tarihi buluşma, Ermenistan ve Azerbaycan arasında yıllardır süren anlaşmazlıkları sona erdirmeyi ve iki ülke arasında kalıcı diplomatik ilişkilerin kurulmasını amaçlıyor.
Trump: “Yıllarca savaştılar, artık barıştılar”
Zirve sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmaya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Onlar uzun yıllar savaştılar ama artık barışıyorlar. Bu liderleri Beyaz Saray’da ağırlamak benim için büyük bir onur. Yıllardır acı çeken iki ülke artık ticarete dönüyor. Biden bu barışı getirmeye çalıştı ama başaramadı. Biz başardık. Oval Ofis’te imzaları attık. Artık bu iki lider daha sık bir araya gelecek. Buna ‘Trump rotası’ deniyor. Bu, sadece Kafkasya için değil, dünya barışı için de büyük bir kazanç.”
“Ambargolar kaldırılıyor, iş birliği başlıyor”
Trump, barış anlaşmasının sadece askeri değil, ekonomik ve diplomatik iş birliklerini de kapsadığını vurguladı. Özellikle Ermenistan ile ABD arasında yeni bir savunma iş birliği süreci başlatılacağı belirtildi. Trump ayrıca, Ermenistan’a uygulanan savunma ambargosunun kaldırıldığını duyurdu.
“Üç ülkenin de ekonomik faydasına olacak bu yeni dönemde, ticaret, teknoloji ve savunma alanlarında kapılar açılıyor. Bu anlaşma, Hindistan-Pakistan arasındaki tansiyonu düşürme çabalarımıza benzer biçimde başarıya ulaştı” dedi.
Trump: “İran’ın nükleer tesislerini yok ettik”
Toplantı sırasında yalnızca Ermenistan-Azerbaycan hattı değil, Orta Doğu’daki gelişmeler de gündeme geldi. İran’a yönelik değerlendirmelerde bulunan Trump, “İran’ın nükleer kapasitesini ortadan kaldırdık. Tekrar denemek isterlerse yeni tesis kurmaları gerekecek. Ama biz buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Uluslararası kamuoyunda yankı uyandıran barış
Zirvenin ardından imzalanan anlaşma, sadece Kafkasya’da değil, küresel diplomasi çevrelerinde de dikkatle takip ediliyor. Trump’ın liderliğinde gerçekleşen bu barış adımı, bölgedeki istikrar arayışına yön veren tarihi bir gelişme olarak değerlendiriliyor.





