Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bir kişiye ait telefon numarasını, sahibinin izni olmaksızın sosyal medya platformunda paylaşan şahıs hakkında verilen hapis cezasını onadı. Bu karar, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde yayılmasına ilişkin önemli bir emsal teşkil ediyor. Olay, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun kapsamını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Olayın gelişimi ve yargı süreci

Olay, Aydın'da meydana geldi. Bir kişi, arkadaşına ait telefon numarasını Instagram hesabında açtığı sahte bir profilde, "selam ben ciddi evlilik istiyorum, ciddi olanlar arasın" notuyla paylaştı. Bu paylaşım nedeniyle, telefon numarası paylaşılan mağdur, tanımadığı kişiler tarafından sürekli rahatsız edilerek taciz edildi. Yaşanan durum üzerine mağdur, telefonu paylaşan kişi hakkında savcılığa şikayette bulundu. Soruşturma sonucunda, kimliği tespit edilen şüpheli hakkında "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan dava açıldı.

İlk karar beraat, istinaf mahkemesi hapis cezası verdi

Davaya bakan Aydın 5. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın beraatine karar verdi. Ancak bu karar, mağdur tarafından üst mahkemeye taşındı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, ilk mahkemenin kararını bozarak, sanığın eyleminin "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçunu oluşturduğuna hükmetti. Bu değerlendirme sonucunda sanık, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın bu şekilde değişmesi, olayın hukuki niteliğine dair farklı yorumların ortaya çıkmasına neden oldu.

Yargıtay istinaf mahkemesinin kararını onayladı

Sanık, verilen hapis cezasına itiraz ederek dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yapılan temyiz incelemesi sonucunda, istinaf mahkemesinin kararını oy birliğiyle hukuka uygun buldu. Yargıtay'ın kararında, yargılama sürecinde herhangi bir usul hatasının yapılmadığı ve sanığın işlediği suçun doğru şekilde tanımlandığı belirtildi. Bu kararla birlikte, bir kişinin rızası olmadan telefon numarasını paylaşmanın ciddi bir suç olduğu ve hapis cezasını gerektirebileceği bir kez daha tescillenmiş oldu. Karar, dijital çağda kişisel verilerin korunmasının ne kadar hayati bir önem taşıdığını vurgulaması açısından da büyük önem taşıyor.

Kaynak: AA