Son Mühür TV’de yayınlanan Sevinç Öztürk ile Sanatın Renkleri programının bu haftaki konukları Bağlam Yayınları Müzik Bilimleri Dizisi editörü, eğitimci, müzik yazarı Vural Yıldırım ve Türkiye, Azerbaycan, Doğu Türkistan Dostluk Derneği Genel Başkanı Dinçer Ertaş oldu. Programın ilk yarısında Bağlam Yayınları Müzik Bilimleri çalışmaları ve akademik süreç içindeki yayınlar değerlendirilirken ikinci yarısında ise Türk Dünyası birlik ve beraberliğine vurgu yapıldı.
Bağlam Yayınları Müzik Bilimleri Dizisi nasıl hayat geçti?
Bağlam Yayınları Müzik Bilimleri Dizisi editörü, eğitimci, müzik yazarı Vural Yıldırım çevrimiçi olarak katıldığı programda, Bağlam Yayınlarının akademik etkinler düzenleyen aynı zamanda sosyoloji, sanat, felsefe ve tarih üzerine akademik anlamda yayın yapan ve literatüre ticari olmadan katkı sunmayı hedefleyen bir yayın evi olduğunu ifade etti. Yılmaz, yıllar önce akademik anlamdaki müzik kültürünün yetersizliğinin hissedilmesi üzerine bir yayın dizisi çıkarmayı planladıklarını ve bu sayede Bağlam Yayınları Müzik Bilimleri Dizisinin hayata geçtiğini belirtti.
Akademik kitapların yayınlanmasının belirli kriteri var mı?
İzmir’in müzik yazarlığı açısından çok önemli bir şehir olduğunu belirten Yılmaz, kitapların yayınlanması konusunda net bir bülten olmadığını söyleyerek, “Literatürü biz de sürekli takip ediyoruz, alandaki yenilikleri, gelişmeleri, alanında bilgili, önemli kişilere de bu dosyaları rica edip, onların da görüşlerini alarak bu konuyla ilgili kararları imece usulü ile veriyoruz” dedi.
Yılmaz, Bağlam Yayınları’na müzik akademisiyle, bilimle, sosyolojiyle ilgilenen herkesin kitap çıkarmak için dosyalarını gönderebileceğini doğruladı. Yılmaz, dizilerinden yayınlanmasının uygun olmadığını düşünüp geri çevrilen eseler için de akademisyen ya da müzik yazarları arkadaşlar alınganlık yapıyor diyerek, yazarlarının bilimsel anlamda düşünüldüğünde kendilerine hak vereceklerini söyledi.
Dijitalleşme kitap yayınlarını durdurdu!
Yılmaz, kitap satışlarının internet üzerinden artış göstermesi, dijitalleşmesi ve fuarların stand ücretlerinin çok yoğun olması aynı zamanda masrafların artmasından dolayı yayın evi ve müzik bilimleri dizisi olarak fuarlara katılmadıklarını ifade etti.
Türkiye Azerbaycan Doğu Türkistan Dostluk Derneği Genel Başkanı Dinçer Ertaş, derneğin kuruluş amacını, “ 480 milyon Türkü kucaklayan ve onların sorunlarıyla ilgilenmeye çalışan, onlarla kültürel ve sosyal ilişkiler kurmaya çalışan bir derneğiz” sözleriyle ifade etti. Yılmaz, bu vesileyle kültürel çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekledi.
Doğu Türkistan Türklerinin yaşadığı sorunlar nedir?
Yılmaz, “Doğu Türkistan sorunlarını biz yaşlarda olanlar bile doğru düzgün bilmiyorlar. Doğu Türkistan’ın nerede bile olduğunu bilmeyen vatandaşlar var. Bizim anavatanımız sayılan bir yerdir. Burada süper güç sayılan Çin’in her gün güneş doğarken 3100 uygur türkü kardeşimizi idam ediyorlar, eğitim kamplarına alıyorlar, asimile etmeye çalışıyorlar. Bizim doğu Türkistanlı kardeşlerimiz buna oldukça karşı durmaya çalışıyorlar” dedi.
Yılmaz bugün gelinen noktada Çin’in Çin olmasındaki en büyük etkenin Doğu Türkistan Türklerinin olduğunu söyleyerek, “Eğer orası olmasa gerek petrol gerek yer altı madenlerinin çok yoğun olduğu bir bölge. Bunlar olmasa bugün Çin denilen bir süper güç ortaya çıkmayacaktı, 2 milyar nüfusu var bakıyorsunuz dünya yüz ölçümünün neredeyse 4 de 1 ine yakını Çin. Bu sebeple dünya ekonomisine de yön veren bir ülke. Bu yüzden çok açık açık devletler mücadele edemiyorlar” dedi.
Türkler unutur gibi yapar ama unutmaz!
Türkmenlerin yaşadığı sorunların sürekli gündemde olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Biz Türkler ne yazık ki çok çabuk unutuyoruz her şeyi. Unutunca da bu yabancı, kendisini süper güç zanneden devletler 'Nasıl olsa Türkler unutuyor biz istediğimizi yapalım' gibi hareket ediyorlar. Ama bilmiyorlar Türkler unutur gibi yapar ama unutmaz. Vakti zamanı geldiğinde bunun hesabını sorar” dedi.
Yılmaz, Azerbaycan, Doğu Türkistan ve İran Türkmenleri’ne bir hatırlatma yaparak, “Başka yerlere gidip paralarını kaptırmasınlar, denize düşen yılana sarılır, eğer şartlar uygun oluyorsa Türkiye Cumhuriyeti Göç idaresi ile ilgili yasalar neyi emrediyorsa onları aşmamak kaydıyla biz elimizden geleni yapıp yardımcı oluyoruz” dedi.
Yılmaz atasözü hatırlatmasıyla destek çağrısında bulunup, birlik ve beraberlik çağrısı yaparak sözlerini noktaladı: “Anadolu dünyanın en güzel yeri, gözleri bizim üzerimizde, dünyanın Anadolu'da gözü var, bizim bizden başka dostumuz yok onun için bu ülke, Türkiyemiz, Anadolumuz bir tan, var olsun. Türk Dünyasının gözü Türkiye de, çünkü Türkiye büyük ağabeydir, liderdir bunun kıymetini bilelim”
