Ruanda'ya imzalanan turizm anlaşmasıyla yeniden alevlenen sığınmacı tartışmaları Meclis'in de gündemindeydi. Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, 'sığınmacı ve kaçak istilası ile ülkemizi bir yabancı deposuna dönüştürme çabası esasen aşama aşama tatbik edilen yıllara sâri bir planın parçasıdır. Bu konuda fikri takip sahibi olanların dışında mevzu ciddi bir dezenformasyon ile maniple edilmektedir' hatırlatmasında bulundu.
Taşlar itina ile döşeniyor...
'Aslında tüm bu süreç uluslararası bir plan dahilinde, içerdeki gafil ve bedbaht yöneticilerin eliyle planlı bir şekillendirmedir. Taşlar itina ile döşenirken gerçek planın açık edilmemesi ve tepki çekmemesi için illiyet bağı bilinçli bir şekilde koparılmaktadır' vurgusu yapan Selçuk Özdağ şunları söyledi.
Üniter yapı değiştirilmek isteniyor...
Sığınmacı, kaçak vs gelen insan yığınları ile ülkemizin demografisi ve nihai amaç olan üniter yapısı değiştirilmek istenirken bunu adım adım yaptıklarını özelikle belirtmek istiyorum. “döşenilen taşların” en önemlisi ve belki de ilki olan konu ise
2004 yılında da yürürlüğe konulan sınırlardaki mayınların temizlenmesi hususudur.
Ruanda meselesi de öyle...
Bakınız bugünlerde tartıştığımız Ruanda meselesi de tam olarak döşenen yeni bir taştır.
Sağlık Bakanlığının sağlık masraflarını karşılayacağı yabancı hasta meselesi de böyledir,
Tarım bakanının açıkladığı 2050 yılında Türkiye’nin bakacağı 100 milyon misafir açıklaması da böyledir.
Başta Bursa, Balıkesir, Manisa ve Aydın olmak üzere bazı illerimizde Suriyeli sığınmacılara hazine arazilerinin tahsis edilmesi projesi de böyledir, Mehmet Şimşek’in Dünya Bankasından alacağı paranın şartı olarak Suriyeli sığınmacılara istihdam sağlanacağı konusu da böyledir.
Uyan ey Türk halkı. Sana sadece 2 metre mezar toprağını reva görenlere dur demenin vakti gelmedi mi!!!





