Son Mühür/ Balamir Yıldız- Ege Denizi’nde Santorini merkezli yaşanan deprem fırtınası endişe yaratıyor. 29 Ocak’tan bu yana bölgede yaklaşık 8 bin sarsıntı meydana gelirken, uzmanlar bu hareketliliğin tektonik mi yoksa volkanik mi olduğu konusunda net bir açıklama yapabilmiş değil. Peki, bu gelişmeler İzmir ve Ege kıyıları için ne anlama geliyor? İşte olası senaryolar...

Santorini’de büyük deprem olursa ne olur?

Uzmanlara göre, Santorini’de yaşanan deprem fırtınalarının yaklaşık %25 olasılıkla büyük bir depremle sonuçlanma riski var. Ancak bölgenin geçmişte büyük bir deprem üretmiş olması nedeniyle, yakın gelecekte benzer büyüklükte bir sarsıntı yaşanma ihtimali düşük görülüyor.

Eğer Santorini açıklarında 7 ila 7,5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelirse, İzmir’de özellikle zayıf zemin yapısına sahip bölgelerde ve çürük binalarda hasar oluşabilir. Ancak Santorini’nin İzmir’e olan uzaklığı göz önünde bulundurulduğunda, kentin genel olarak büyük bir yıkımla karşılaşması beklenmiyor.

Santorini depremi tsunamiye yol açar mı?

Bölgede yaşanabilecek büyük bir depremin ardından İzmir, Aydın ve Muğla kıyılarında bir tsunami riski oluşabilir. Ancak Ege Denizi’ndeki çok sayıda ada, tsunami dalgalarının gücünü azaltacağı için büyük bir felaket beklenmiyor.

Uzmanların tahminlerine göre, olası bir tsunaminin kıyıdan 1 ila 2 kilometre içeriye kadar ilerleyebileceği öngörülüyor. İzmir’in merkezi ilçeleri bu durumdan fazla etkilenmezken, en büyük riskin Seferihisar, Çeşme ve Karaburun çevresinde olduğu belirtiliyor.

Santorini yanardağı patlarsa ne olur?

Santorini, yaklaşık 3.500 yıl önce büyük bir volkanik patlama yaşamış ve atmosfere devasa miktarda kül yaymıştı. Bu kül tabakası, o dönemde Sinop’tan Kıbrıs’a kadar geniş bir alana yayılmış, küresel sıcaklıkları düşürmüş, tarımı olumsuz etkilemiş ve kuraklığa neden olmuştu.

Günümüzde ise Santorini’de büyük bir volkanik patlama beklentisi bulunmuyor. Ancak, eğer bu ölçekte bir patlama gerçekleşirse, küresel iklim değişikliklerinden tarımsal üretime kadar geniş kapsamlı etkiler yaratabilir. Hava kirliliği ciddi seviyelere ulaşabilir, sıcaklıklar düşebilir ve tarımsal alanlar zarar görebilir.

Daha küçük çaplı bir volkanik patlama yaşanması durumunda ise İzmir’in bu durumdan etkilenip etkilenmeyeceği tamamen rüzgarın yönüne bağlı olacak. Eğer lodos (güney) rüzgarları eserse, volkanik küller İzmir’e ulaşabilir ve hava kirliliği artabilir. Bu durum, özellikle solunum yolu hastalıkları riskini artırabilir ve tarımsal ürünlerin zarar görmesine neden olabilir. Ancak rüzgarın farklı yönlerden esmesi halinde, İzmir’in bu küllerden etkilenmeyeceği öngörülüyor.

Muhabir: Balamir Yıldız