Olay 12 Eylül’de meydana geldi. Dr. Serdar Kıyak’ın kullandığı otomobil Kızılırmak Nehri’ne düştü. Araçta bulunan eşi ve oğlu hayatını kaybederken, sürücü yaralı olarak kurtuldu. Ancak Kıyak’ın cüzdanı ve cep telefonunun yanında olması, yüzme bilmesine rağmen kurtarma girişiminde bulunmaması, üzerinin kuru olması ve olay sonrası 112’yi aramaması soruşturmayı derinleştirdi.

Tanık ifadelerine göre, Kıyak olay anında nehrin kenarında bekliyordu. Bu nedenle aracın suya itilmiş olabileceği ihtimali gündeme geldi.

Cezaevinde intihar girişimi

Olayın ardından tutuklanan Dr. Kıyak, cezaevinde intihar teşebbüsünde bulundu ancak görevlilerin müdahalesiyle hayata döndürüldü.

İlişki itirafı ve aile içi sorunlar

Savcılığa ifade veren Kıyak, eşiyle uzun süredir sorun yaşadıklarını belirterek aynı hastanede görev yapan psikolog D.C. ile yaklaşık 2 yıldır ilişki yaşadığını kabul etti:

“Eşim 12 Temmuz’da D.C. ile mesajlaşmalarımı gördü. Tartıştık. Boşanmak istedi ama konuyu kapattık.”

Soruşturma dosyasında, Gülşah Kıyak’ın yakın arkadaşlarına gönderdiği mesajlarda eşinin çocuk konusunda baskıcı davrandığını ve doğum sonrası oğlunu kabullenmediğini yazdığı bilgisi yer aldı. Tartışmaların zaman zaman tehdit boyutuna ulaştığı da ifade edildi.

Odayı kilitleme tartışması

Kazadan sonraki günlerde Dr. Kıyak’ın, babaevinde eşiyle ortak kullandıkları çalışma odasını kilitleyerek eşinin ailesini içeri almadığı öne sürüldü. Savcılığın sorusu üzerine Kıyak, şu yanıtı verdi:

“Odanın içinde ruhsatlı av tüfeği ve havalı tabancalar vardı. Eşimin ailesinden zarar görebileceğim için böyle yaptım.”

Kaynak: DHA