Güzlellik uğruna sağlığlığımızı feda ediyoruz
Kozmetik ürünlerin içeriğinde bulunan sentetik ve toksik maddeler, cilt yoluyla, oral yolla veya solunum yoluyla vücuda girerek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu maddelerin maruziyeti arttıkça ciltte tahriş, alerji, iltihaplanma gibi sorunlarla beraber kanser gibi ciddi hastalıkların riski de artabilir. Bazı toksik maddeler sinir sistemini olumsuz etkilerken, bazıları ise üreme sistemini bozabilir. Uzun süre maruz kalındığında erken menopoz, üreme sorunları ve cinsel isteksizlik gibi problemler ortaya çıkabilir. Hamilelik döneminde ise bu maddelerin etkileri, bebekte gelişim anormallikleri veya genetik mutasyonlara neden olabilir. Bu nedenle kozmetik ürünlerin içeriğine dikkat etmek ve doğal ürünleri tercih etmek önemlidir.
Uzmanlar Ruj kullanımının erken mezopoza sebep olabileceğini söylüyor
Makyaj ve kozmetik ürünlerindeki kimyasallara deri yoluyla maruz kalmanın yanı sıra, saç spreyleri ve sahte parfümler gibi ürünler solunum yoluyla da vücuda girerek toksik maddelere maruziyeti artırabilir. Endokrin sistemini olumsuz etkileyen kimyasallar genellikle şampuanlar, saç şekillendiricileri, jöleler, briyantinler, saç spreyleri, tıraş ürünleri, güneş koruyucuları, losyonlar, parfümler ve cilt bakım ürünlerinin içinde bulunur. Özellikle ruj gibi ürünlerin ağız yoluyla kullanılması da toksik maddelere maruziyeti artırabilir. Bu zararlı maddelere maruz kalmanın derecesi, ürünün cilde ne kadar sürüldüğü, ne kadar süre cilde temas ettiği ve ne sıklıkla kullanıldığına bağlı olarak değişir. Bu nedenle doğal ve güvenilir kozmetik ürünleri tercih etmek önemlidir.
Avrupa Birliği bile yasaklamış
Kozmetik ürünlerin içeriğinde bulunan maddelerden bazıları sağlığımızı ciddi şekilde tehdit edebilir. Bunların başında parabenler gelir. Parabenler, cilt tarafından hızla emilir ve meme ile karaciğer kanseri riskini artırabilir. Ayrıca hormon dengesini bozabilir ve östrojen hormonunu taklit ederek hormon bağlantılı kanser riskini artırabilir. Polietilen glikoller ise makyaj malzemelerini inceltmek ve yumuşatmak için kullanılır ve üreme fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bir diğer zararlı madde olan ftalatlar, stres yaratabilir ve gelişim bozukluklarına neden olabilir. Avrupa Birliği'nde kozmetik ürünlerde ftalat kullanımı yasaklanmış olmasına rağmen, Türkiye'de hala kullanılmaktadır. Triklosan adlı madde, tiroid rahatsızlıklarına neden olabilirken, Bisfenol A ise obeziteye, rahim duvarı büyümesine ve prostat kanserine yol açabilir. Bu nedenle kozmetik ürünlerin içeriğini kontrol etmek ve zararlı maddelerden uzak durmak önemlidir.
Sağlımızda olmadan da kozmetik ürünlerini kullanabilir miyiz??
Öncelikle yapmanız gereken en önemli şey, alacağınız ürünlerin etiketini mutlaka okumak olmalıdır. Ürün içeriğini satıcıdan talep edebilirsiniz. Eğer ürünün etiketi yoksa o zaman yanına bile yaklaşmanızı öneririm. Ürünün içeriğinde yukarıda sayılan maddelerden varsa ve olması gereken fiyatın altında satılıyorsa, bu tarz ürünlerden de uzak durulmalıdır. Aslında kozmetik ürün satın almadan önce izlenmesi gereken en doğru yol; Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı Yasaklı Kozmetik Ürünler Listesi’nin ve Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nun yayımladığı Kozmetik Ürünlerde Güvenlik Değerlendirmesi’ne ait kılavuzun incelenmesidir. Ürünlerinizi bu bilgiler doğrultusunda almanız, en güvenli yoldur.
