Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos'ta yaşanan 6.1 büyüklüğündeki depremin üzerinden bir ay geçti. Bölge, en büyüğü 5.0 olmak üzere 9 bine yakın artçı sarsıntıyla sarsılmaya devam ederken, vatandaşların "Daha büyük bir deprem olur mu?" endişesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın açıklamalarıyla biraz olsun dindi. Ülkenin tanınmış jeofizik mühendislerinden olan Prof. Dr. Ercan, Sındırgı'ya gelerek hem depremin izlerini inceledi hem de bölge halkını bilgilendirdi. Yaşanan sarsıntıları "bir nimet" olarak nitelendiren Ercan, Sındırgı'nın yaşayabileceği en büyük depremi yaşadığını ve daha büyük bir sarsıntı beklemediğini belirtti. Bu açıklama, bölge halkı için büyük önem taşıyor.
"Bölgede daha büyük bir deprem beklentim yok"
Bir ay içinde 29 kişinin yaralanmasına ve 1 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan 6.1 büyüklüğündeki ana depremin ardından artçı sarsıntıların sayısı 9 bine yaklaşırken, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın yaptığı değerlendirmeler kamuoyunda geniş yankı buldu. Ercan, "Bir bölgede sıcak su kaynakları varsa, bu durum ya yanardağ ya da deprem aktivitesine işaret eder. Sındırgı, sıcak su potansiyeliyle turizmde yeni bir açılıma kavuşabilir," dedi. Artçı sarsıntıların büyüklüğünün beklentilere uygun olduğunu vurgulayan Ercan, en büyük artçı depremin 5.0 veya 5.1 olması gerektiğini ve bu seviyenin de zaten görüldüğünü ifade etti. "55 yıllık bilimsel deneyimime göre, Sındırgı'da beklenen en büyük deprem 6.1'di ve bu gerçekleşti. Bu yüzden, bilimsel açıdan daha büyük bir deprem beklentisi içinde değilim. Deprem aslında bir nimettir. Depremler olmasaydı sıcak sular, kaplıcalar ve içme suları olmazdı," diyerek depremin jeolojik faydalarına dikkat çekti.
Kentsel dönüşüm ve yapılaşma uyarısı
Prof. Dr. Ercan, deprem sonrası yapılaşma konusunda da önemli uyarılarda bulundu. Sındırgı'da hangi mahallelerde kaç kata izin verilmesi gerektiği kararının yerel yönetimler tarafından verilmesi gerektiğini belirten Ercan, Sındırgı'ya giden yolda gördüğü TOKİ konutlarının sağlam zeminler üzerine inşa edildiğini ve bu yapıların güvenilir olduğunu vurguladı. Ercan'ın bu değerlendirmeleri, deprem bölgesindeki yapılaşmanın ve kentsel dönüşümün ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşanan deprem felaketinin ardından yapılacak doğru adımların, bölgenin gelecekteki güvenliği için kritik olduğu vurgulandı.





