İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu, karıştığı bir kazada Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden oldu. Aci ailesinin avukatları, "En son gördüğümüz kadarıyla havaalanına suçlu anne ve çocuğu bırakan kişilerin ne yazık ki babanın iş yerinde çalışan kişiler olduğunu öğrendik. Babayla ilgili şikayeti de yapacağız." şeklinde konuştu. Eyüpsultan'da 1 Mart'ta yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarptı. Kazada 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralandı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırdı ve ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin başlattığı soruşturma kapsamında aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında "suçluyu kayırma" suçundan, şüpheli T.C. hakkında ise "bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı. Ayrıca, şüpheli anne ile oğlu hakkında kırmızı bülten çıkarılması talep edildi ve buna ilişkin hazırlanan formlar düzenlenerek Adalet Bakanlığı'na gönderildi.

Hayatini Kaybeden Oguz Murat Aci Nin 16922931 4632 M

KAZAYA YAPTIKLARI YARIŞ SEBEP OLDU

Oğuz Murat Aci'nın ailesinin avukatları, İstanbul Adalet Sarayı meydanında konuyla ilgili basın açıklaması yaptı. Adliyede yürütülen soruşturmayı takip ettiklerini belirten avukat Hacı Orhan, "Maalesef Sarıyer-Göktürk yolunda lüks araçlarla yapılan yarış nedeniyle talihsiz bir olay meydana geldi. Bu trafik kazasının ardından olay yerine gelen annenin ihmali, müvekkillerimizin acısını artırdı. Müvekkillerimizin tek isteği suçluların adalete teslim edilip yargılanmasıdır, gereken cezayı almalarıdır." şeklinde konuştu.

Açıklamalarına devam eden avukat Hacı Orhan, "Babası, diğer çocukların babalarını arıyor zaten bunların hepsi akrabalar. Diğer baba kendi oğlunun telefonunu aradığında telefonu bir görevli açıyor, 'ben güvenlik görevlisiyim, bu telefon buraya, bana bırakıldı' deyip beyanda bulunuyor. Ne yazık ki orada bulunan ve olaya karışan kişiler tarafından ve o çarpan çocuğun annesi tarafından telefonlar götürüldü. Hakikaten şu an annenin yapmış olduğu eylem ne yazık ki acıları arttırmıştır ve ihmal yolu ile adam öldürmeye, kasten adam öldürmeye kadar gidecek olan bir süreci başlatmıştır. En son gördüğümüz kadarıyla havaalanına suçlu anne ve çocuğu bırakan kişilerin ne yazık ki babanın iş yerinde çalışan kişiler olduğunu öğrendik. Babayla ilgili şikayeti de yapacağız.'' dedi. 

Açıklamaların daha da zarar verici olduğunu belirten Orhan, "Bir trafik kazası normal bir yargılamadır. Suçlu kişi ne yazık ki bugün de devletimize güvenmediğini, adaletimize güvenmediğini beyan ederek ayrıca tarafları üzmüştür. Müvekkillerimizin tek bir talebi var. Hiçbir dedikoduya mahal vermeyecek şekilde müvekkillerimiz suçluların öncelikle adalete teslim edilmesini ve verilecek en yüksek şekilde ceza almalarını talep etmektedirler. Gözü yaşlı bir anne, gözü yaşlı bir baba, ne yazık ki 1 buçuk yaşında bir çocuk ve 27 yaşında dul bir annenin feryadıdır bunlar. Bizim açımızdan, bizimle diyalog kurmak istiyorlarsa öncelikle adalete teslim olmaları gerekir. Adaletten kaçmış, bu ülkeden kaçmış olan birisiyle şu an yapılacak hiçbir görüşme yoktur. Acımızı eğer paylaşıyor olsalardı bugün yanımızda, cenazemizde, taziyemizde bizimle birlikte olurlardı diye ifade ettiler. Ne yazık ki bugüne kadar ailesinden hiçbiri, ölen kişinin ailesine bir ziyarette bulunmamış. O yüzden şu an bir görüşme yok diyebiliriz." ifadelerini kullandı.

Ercan Pala: 'Dervişoğlu, Özel gibi zoru başardı' Ercan Pala: 'Dervişoğlu, Özel gibi zoru başardı'

Kaynak: Haber Merkezi