Çocukluğunun büyük bir kısmını bahçeli bir evde geçirmenin etkisiyle metropol yaşamında doğaya özlemi artan Metli, bu yaklaşımıyla öğrencileri dijital dünyanın etkisinden uzaklaştırmayı hedefliyor.

Öğretmenlik mesleğini doğayla ilişkilendiriyor

Çocukluğunda babasının çiçek yetiştirmesi ve yaşadığı evin bahçesindeki zengin bitki çeşitliliği ile doğayla güçlü bir bağ kuran Gülay Metli, lise yıllarında arkadaşlarının kendisini Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu romanındaki öğretmene benzetmesiyle mesleğe olan tutkusunu fark etti. Trakya Üniversitesi'nden mezun olan ve yüksek lisansını tamamlayan Metli, mesleğini tabiatla ilişkilendirecek içerikler hazırlamaya başladı.

Metli, 2000'den sonraki neslin beton binaların arasında ve dijital dünyanın içine doğduğunu belirterek, bu nesli doğayla tanıştırıp kaynaştırarak dijital dünyanın bağımlı halinden kurtarmaya çalıştığını ifade etti. Öğrencilere orman sevgisi ve doğaya karşı duygusal bağ kazandırmaya odaklandığını dile getiren Metli, duygusal bağ kurulamayan bir şeyi çocuğun koruyamayacağı görüşünü paylaştı.

Metli, çocuklarla sürekli ormana gittiklerini ve bu sayede farkındalıklarının hızla arttığını gözlemlediğini söyledi. İlk haftalarda yere bakmadan yürüyen öğrencilerin, ikinci hafta çiğdem çiçeklerine basmamaya çalıştığını belirterek, "Doğaya, ormana, yaşama olan farkındalıkları artıyor. Şu an dijitalin etkisini ne kadar kırarsak bizim için o kadar büyük bir nimet" dedi.

Ekosistem dengesini yaparak yaşayarak öğreniyorlar

Öğretmen Metli, fen bilgisi derslerini ormanda drama etkinlikleri yaparak öğrencilere anlatıyor. Örneğin, ekosistem bilgisini verirken çocuklara arı, ayı ve balık tacı taktırdığını anlatan Metli, "Haydi bakalım şimdi balıklar, sivrisinekleri kovalıyor... şimdi ayı karnını doyuracak, balıkları kovalayacak" gibi yönlendirmelerle öğrencilerin hem kaçma-yakalama pratiği yaptığını hem de doğadaki dengeyi ve ekosistemi yaparak, yaşayarak öğrendiklerini aktardı.

Metli, öğrencilerin ormanı mekan olarak kullanmasının önemli bir kazanım olduğunu, matematik, fizik ve kimya gibi derslerin de doğal ortamda işlenmesinin zenginlik katabileceğini söyledi. Ormanda ders işlerken keşif kartları ve büyüteçler kullandıklarını dile getiren Metli, çocukların bu araçlarla mantar, alg ve liken gibi farklı türleri keşfederek öğrenme süreçlerinin hızlandığını ifade etti.

Öğrenciler de ormanda ders yapmayı çok sevdiklerini belirtti. Öğrenci Hasan Buğra Peksöz, ormanda ders yapmayı sevdiğini ve doğayı korumak için çöp atmamaya ve mantarlara zarar vermemeye dikkat ettiğini söyledi. Bir başka öğrenci Öykü Sarı ise ormanda en sevdiği etkinliğin ekosistem oyunu olduğunu dile getirdi.

Kaynak: Haber Merkezi