Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü, Yunanistan’daki West Attica Üniversitesi ve İspanya’daki ESADA (Endülüs Tasarım ve Sanat Okulu) iş birliğiyle gerçekleştirilen uluslararası yaz okulu serisi üçüncü yılında İspanya’nın Granada kentine bağlı Alpujarra bölgesinde yapıldı. Program, Erasmus+ BIP (Karma Yoğun Programlar) kapsamında “Göçebenin Sığınağı” (The Nomad’s Sanctuary) temasıyla düzenlendi.

Şapel dijital göçebeler için yeniden tasarlandı
Daha önce İzmir (2023) ve Midilli’de (2024) yapılan yaz okulunun bu yılki odak noktası, geçmişte hidroelektrik santral işçileri için inşa edilen ve bugün terk edilen La Cebadilla köyü oldu. Öğrenciler, köyün eski şapeli için buluşma, çalışma ve ortak yaşam alanı işlevi kazandıran yeniden kullanım projeleri geliştirdi.
Program süresince çevrim içi seminerler ve saha çalışmalarıyla su, peyzaj ve kültürel mirasın çağdaş yaşamla nasıl buluşabileceği tartışıldı. Öğrenciler ayrıca Elhamra Sarayı gibi UNESCO Dünya Mirası alanlarında inceleme yaptı. Final projeleri ise yerel yönetim ve halkın katıldığı bir sunumla paylaşıldı.

Katılımcılar ve değerlendirme
Programda Yaşar Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karabağ, Sergio Taddonio ve Özüm Karadağ; ESADA’dan José Antonio González Casares, Carmen Gómez Vélez, María José Durán Vaquero; West Attica Üniversitesi’nden ise Angelos Psilopoulos ve Maria Moira eğitmen olarak yer aldı.
Türkiye’den katılan öğrenciler arasında Deniz Çıray, Göktuğ Yiğitol, Ceren Çamlıca, Aycan Dede, Ayten Güner, Sevim Çankaya, İrem Türker, Türkay Korkusuz, Gökçe İrem Bozkurt ve Gamze Eneş bulunuyor.
Proje koordinatörleri Ebru Karabağ ve Sergio Taddonio, çalışmayı şöyle değerlendirdi:
“Bu yılki atölyenin amacı, Alpujarra bölgesinin dağlık coğrafyasında su, peyzaj ve kültür arasındaki güçlü bağı vurgulamaktı. Öğrenciler, terk edilmiş La Cebadilla köyünün şapeli için yeniden kullanım senaryoları geliştirerek mirasın tarihi sürekliliğini günümüz yaşam biçimleriyle buluşturdu.”





