Son Mühür- Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Üniversitemizin Rektörü Prof. Dr. Handan İnci Elçi’yi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesine, öğrencilerine ve sevenlerine başsağlığı dileriz” ifadeleri yer aldı.

Prof. Dr. Handan İnci Elçi, 8 Ocak 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla MSGSÜ’ye rektör olarak atanmış ve üniversitenin ilk kadın rektörü olmuştu.

Akademik hayatının başlangıcı

Elçi, 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Akademik yaşamına aynı üniversitede devam eden Elçi, Prof. Dr. Zeynep Kerman danışmanlığında 1988’de “Edebî Mecmualarda Edebiyat Akımları Üzerine Araştırma” başlıklı teziyle yüksek lisansını, 1993’te ise “Tanzimat Devri Türk Romanında Baba” konulu çalışmasıyla doktorasını tamamladı.

Akademik hayatının başlangıcı

1993 yılından itibaren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Elçi, Türk romanı üzerine akademik çalışmalar yürüttü. Ahmed Midhat Efendi, Beşir Fuad, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay ve Tomris Uyar gibi önemli yazarlar üzerine kapsamlı araştırmalar yaptı.

Rektörlük görevine uzanan süreç

15 Mayıs 2018’de MSGSÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanlığı görevine getirilen Elçi, 18 Ocak 2019’da Cumhurbaşkanı kararıyla rektör olarak atandı. Görev süresi boyunca üniversitenin kültür, sanat ve bilim alanındaki üretkenliğini artırmak amacıyla birçok proje ve çalışmaya öncülük etti.

Tanpınar araştırmalarına katkısı

Prof. Dr. Handan İnci Elçi, edebiyat dünyasında özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine yaptığı araştırmalarla tanınıyordu. Ocak 2017’de Tanpınar Araştırmaları Merkezi’nin kuruluş çalışmalarına başlayan Elçi, Aralık 2017’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Araştırmaları ve Uygulama Merkezi’nin açılmasını sağlayarak merkezin kurucu başkanı oldu.

Bilimsel yaklaşımı ve edebiyata katkıları

Elçi, edebiyat eleştirisini yalnızca edebiyat disipliniyle sınırlamayan, sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi alanlarla beslenen disiplinlerarası bir anlayış benimsedi. Akademik çalışmalarında Tanzimat’tan günümüze Türk romanını çok yönlü bir bakışla ele aldı ve özgün yorumlarıyla edebiyat araştırmalarına önemli katkılar sundu.

Kaynak: HABER MERKEZİ