Son Mühür / MHP Kemalpaşa İlçe Başkanlığı, şehit aileleri için her yıl geleneksel olarak düzenlediği kahvaltı programını bu yıl da yoğun katılımla gerçekleştirdi. Programa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmeleri nedeniyle katılamayan MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, telekonferans yöntemiyle bağlandı. Programa, Güvenlik Politikaları Uzmanı Coşkun Başbuğ’un yanı sıra MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Kemalpaşa Şehit Aileleri ve Gaziler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Tuncay Kılıç, MHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mustafa Gözütok, Kemalpaşa Kaymakamı Musa Sarı, Başsavcı Bahadır Bilen ve ilçe protokolü katıldı.

‘Tavize ve teslimiyete boyun eğmeyiz’

Osmanağaoğlu, programda yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye sürecinin derdi buğday değil, tarlanın ta kendisidir. Ulaşmak istediğimiz hedef gündelik ve dönemsel ara bir hedef değil, ulvi bir hedeftir. Bu hedefe yürürken tavize ve teslimiyete boyun eğmemiz söz konusu olmadığı gibi kökten bir inkarcılık da asla söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

‘Onlar bizim ilhamımız, istikbalimizdir’

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde program nedeniyle fiziken bulunamayan Osmanağaoğlu, telekonferans aracılığıyla gerçekleştirdiği konuşmada şunları dile getirdi: “Her şehidimizin her gazimizin samimi bir inançla, adanmış bir hayatla ve nihayetinde anıtlaşmış mücadeleleriyle kalbimizde de müstesna bir yere sahip olduğu bir gerçektir. Bilinmelidir ki; Onlar bizim ilhamımız, Onlar bizim iftiharımızdır, Onlar bizim itibarımızdır, Onlar bizim istikbalimizdir. Kaldı ki şehitlerimiz bizim istiklal irademizin tescili, hürriyet meşalemizin sönmeyen ateşidir. Bütün samimiyetim ve ciddiyetimle söylemek isterim ki: Bugüne kadar ne şehitlerimizin muazzez ruhunu sızlatacak ne de onların emaneti ailelerimizi kaygılandıracak hiçbir oluşumun içinde olmadık. Hiçbir çalışmanın parçası olmaya heves etmedik. En ufak tereddütün hasıl olacağı bir süreçte yer almadık.”

‘Ülkülerine halel getirirsek kanımız kurusun’

‘Ülkülerine halel getirirsek kanımız kurusun’

Osmanağaoğlu, “Biz; yolumuz hep alçakların içinden geçecek olsa da bağımsız kalmak için yiğitçe vuruşmayı tercih eden Devlet Bahçeli’nin yol arkadaşlarıyız. Biz can verecekse de “ayakta ve vatanı için can vermek” dahil her türlü fedakarlığa her zaman hazır olan, mazisinde 5500 şehidi olan, on binlerce gazisi olan Milliyetçi Hareket Partisiyiz. Biz yaklaşan tehlikeleri idrak eden, çevrelenmeye çalışılan Türkiye’nin sadece siyasi sınırlarından ibaret olmadığını bilen, çevresinde olan biteni başka ülkelerin başkentlerinden değil Ankara’dan okuyan ve Türk milletine göre yorumlayan, mensubiyet şuuru ve aidiyet hissiyle onur bir üyesi olmaktan gurur duyduğum Türk milletinin neferleriyiz. Açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki; Terörsüz Türkiye mefkuremiz ile ilgili bugün vehim içinde olanlara karşı, bizimle akıllarınca istihza etme basitliğine düşenlere karşı, konforlu alanlarında yaşadıkları kuruntunun rahatlığıyla ağızlarından salya akıtanlara karşı, ağızlarından iftira eksik olmayanlara karşı verilecek tek bir cevabımız var: Çetin ve zorlu yollarda, çıkar hesabı yapmadan, zevki sefaya dalmadan, nefislerinin esaretine kapılmadan bir hilal uğruna şehit düşen, yaşatmak için yaşamlarından vazgeçen vatan evlatlarının ülkülerine halel getirirsek kanımız kurusun!”

‘Derdi buğday değil; tarlanın ta kendisi”

“Terörsüz Türkiye sürecinin derdi buğday değil, tarlanın ta kendisidir. Ulaşmak istediğimiz hedef gündelik ve dönemsel ara bir hedef değil, ulvi bir hedeftir. Bu hedefe yürürken tavize ve teslimiyete boyun eğmemiz söz konusu olmadığı gibi kökten bir inkarcılık da asla söz konusu değildir. Anlaşmazlıkların körükleyip siyasi rant devşirmek, sırf siyasi rant devşirmek için anlaşmazlıkları düşmanlığa çevirmek, içerdeki veya dışardaki şebekelerin çarkına su taşımak bizim kitabımızda yoktur. Kimseyle bir al-ver sürecinde değiliz. Hiç kimseyle pazarlık içinde değiliz. Teröriste ve terörizme bakış açımız nettir. Mücadele azmimiz tamdır. Dün ne dediysek bugün de aynısını söylüyoruz: Ya silahlar gömülecek, ya da silahı tutanlar gömülecektir. Ancak; Terörün kökünün kazındığı bir Türkiye için gösterdiğimiz sebatımızı, Terörün bitmesi için gösterdiğimiz sabrımızı, Sulandırmaya yönelik girişimlere karşı gösterdiğimiz soğuk kanlılığı da kimse yanlışa yormasın, kimse sınamaya kalkmasın. Davetimiz Türkiye sevdasında buluşmayadır. Arzumuz ortak ve parlak bir geleceğe birlikte yürümeyedir. Tarihi insanlık tarihiyle eş değer Türk milletini küçük hesaplara kurban etmeye çalışanlara tahammülümüz yoktur. Cevabını veremeyeceğimiz bir soru, başa çıkamayacağımız bir sorun da yoktur. Lakin yeri geldiğinde Liderimizin söylemediğini söyledi diyerek, söylediklerini de çarpıtıp akıllarınca siyaset yapanlarla kaybedecek vaktimiz de yoktur. Ve dahi; dün tarlada izi olmayanların hasat yaklaştıkça mahsulden kapma yakarışlarına da karnımız toktur.”

‘Yılmayacağız, yıkılmayacağız, mutlaka başaracağız’

“Kararlılığımızın feyzi aziz ceddimizdir. Kudretimizin kaynağı milli şura haiz, birlik ruhunu samimiyetiyle ve ahlakıyla inşa etmiş büyük Türk milletidir. Gayemiz dün olduğu gibi bugün de karanlığın böğründe parlayan meşaleyi diri tutmaktır. Ülkümüz dün olduğu gibi bugün de geleceği kucaklayan bir Türkiye inşa etmektir. İdealimiz, sadece kendi insanına değil tüm beşeriyete huzur getirecek, bu huzuru baltalamaya çalışanlara hüsran vadeden Türk ve Türkiye Yüzyılını birlikte yaşamak ve yaşatmaktır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettikleri gibi: “Şehitlerimizin yüzünü kara çıkarmayacağız. Onların ruhlarını muazzep etmeyeceğiz. Satanlardan, korkanlardan ve kaçanlardan olmayacağız. Maskeli demokratlarla, mayası ve meşrebi karışık sahte zihniyetlerle, parayı verenin düdüğünü çalan sabıkalı çıkarcılarla, Türkiye’ye ve Türk milletine karşı ölümcül operasyonların içinde olan alçaklarla sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, mutlaka başaracağız.”

Muhabir: Yağmur Daştan