Son Mühür- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iç ve dış siyasi gündeme ilişkin yaptıığı açıklamada, dünyanın ve içinde bulunduğumuz coğrafyanın "dehşet girdabına hızla sürüklendiği" uyarısında bulundu. Bahçeli, özellikle İsrail'in İran'a yönelik saldırıları ve bu durumun küresel barış üzerindeki yıkıcı etkileri konusunda sert ifadeler kullandı.
Küresel denge tehdit altında: "Piyasa bozucu ve manipülatif işlemler"
Bahçeli, açıklamasının başlangıcında, aşırılaşan risk ve tehditlerin insanlığın ortak geleceğini kararttığını, "vahamet tonu yüksek gelişmelerin esef ve endişe veren kritik bir aşamaya doğru ilerlediğini" belirtti. Yıllardır pamuk ipliğine bağlı olan bölgesel huzur ve istikrarın tamamen "talan ve tahrip eşiğinde" olduğunu vurgulayan Bahçeli, barışçıl diyalog ve diplomatik mekanizmaların inandırıcılığının zayıfladığını dile getirdi. "Maalesef üçüncüsünün telaffuz edildiği yeni bir dünya savaşının kademe kademe ağları örülmekte, ihbar ve izharı yapılmaktadır" sözleriyle küresel tehlikeye dikkat çekti.
İsrail'in İran saldırısı ve "Siyonist-Emperyalist Azgınlık" vurgusu
MHP Lideri, 13 Haziran 2025 tarihinde İsrail'in İran'a karşı başlattığı "gayrimeşru saldırı dalgasının" her türlü vahşet ihtimalini akıllara düşüren bir kaos ve karmaşa dinamiği taşıdığını ifade etti. "Siyonist-Emperyalist azgınlık" olarak nitelendirdiği bu durumun, "kurallara dayalı" küresel sistemi yıkım tüneline sokma amacı taşıdığını savundu. Bahçeli, ABD'nin bu çatışmaya dahil olarak İran'daki nükleer tesisleri bombaladığını iddia ederek, bu durumu "skandal ve sorumsuz bir saldırı" olarak nitelendirdi.
ABD ve uluslararası kuruluşlara eleştiri: "Herkes kirli rolünü oynamakta"
Bahçeli, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin toplanmasını ve BM Genel Sekreteri'nin endişe açıklamasını "bayağı bir kandırmaca" olarak değerlendirdi. "Herkes kirli rolünü oynamaktadır" diyen Bahçeli, "Savaşlar kuşağının düğümü çözülmüş, kurdelesi kesilmiş, sahnesi kurulmuştur" ifadeleriyle uluslararası sistemdeki işlevsizliği eleştirdi. Gazze'deki katliamlar karşısında suskun kalanların insan hakları ve özgürlükler konusunda "iflas bayrağını çektiğini" belirtti.
Türkiye'nin konumu ve milli duruş çağrısı
Açıklamasında Türkiye'nin konumuna da değinen Bahçeli, "Durum çok ciddidir ve hedef ülkeler kataloğunu doğru okumak, doğru yorumlamak, buna muvafık pozisyon almak mecburiyeti bağımsızlık ve beka meselesidir" vurgusu yaptı. Kuzeydeki Rusya-Ukrayna savaşının devam ederken, güneyde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının nükleer program ihtilafıyla açıklanamayacağını, bunun "Batı'nın kirli işlerini ikmal" amacı taşıdığını söyledi.
Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer muhalefet partilerine "hamasetten uzak, yalan ve saptırmadan bağımsız, iftira ve asılsız isnatlardan ayrı siyaset takip etmeleri" çağrısında bulunarak, bunun milli güvenlik ve iç cephe açısından kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bazı sözde gazetecilerin ve uzmanların da Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu unutmaması gerektiğini belirterek, "Hiç kimse dokunulmaz değildir" mesajını verdi.
Devlet Bahçeli, ABD'nin İran'a saldırması, İsrail'in hamleleri, İran'ın misilleme tehdidi ve Hürmüz Boğazı'nın kapatılma kararının "sıcak ve vahim gelişmelerin fitilini tutuşturacağını" ifade etti. Akıl ve diplomasinin galip gelmesi çağrısında bulunan Bahçeli, nükleer savaşın insanlığın toplu kıyımına yol açacağını vurgulayarak İsrail'in mutlaka durdurulması gerektiğini belirtti.
Açıklamasını, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı, birliği ve egemenliğinin her türlü mülahazanın üstünde olduğunu vurgulayarak sonlandıran Bahçeli, MHP ve Cumhur İttifakı'nın vatan ve millet sevdasıyla milli ve manevi değerleri korumaya yeminli olduğunu ifade etti. Türk milletinin daima hedefte olduğunu ve bütün hesapların Türkiye üzerinden yapıldığını belirterek, "Hilal ile haç mücadelesi devam etmektedir. Tarihi Şark Meselesi gündemdedir" dedi. Provokasyonlara karşı dikkatli olunması ve kara propagandalara karşı tedbirli hareket edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.





