Son Mühür / Yiğit Uzun - Türkiye’de yüzlerce polis memuru, tüm eğitim aşamalarını geçip mezun olduktan, sicil alıp yıllarca görev yaptıktan sonra “öğrenci sağlık şartlarına uygun değil” denilerek meslekten çıkarıldı. Mağdurlar, yönetmelikteki çelişkinin hukuka aykırı olduğunu ve devletin önce memur yapıp sonra öğrenci sayarak kapının önüne koyduğunu söylüyor.

KPSS’den ön sağlığa, spordan sözlü mülakata kadar tüm aşamaları geçerek Polis Meslek Eğitim Merkezleri (POMEM) ve Polis Meslek Yüksekokulları'na giren gençler… Aylarca eğitim aldılar, Eğitim Sonu Sınavı’nı geçtiler, beylik tabancasına ve polis kimliğine kavuşup görev yerlerine gönderildiler.

Ancak yıllar sonra gelen bir yazı, hayatlarını altüst etti: “POMEM öğrencisi olamaz.”

Bu ifade, görevde yıllarca polislik yapan personelin geleceğini tek cümleyle silmiş oldu.

“Devlet önce polis yaptı, sonra öğrenciymişiz gibi ihraç etti”

Mağdurlar yaşadıkları süreci şöyle anlatıyor:

“Eğitim aldık, silahımızı aldık, kimliğimizi aldık. Göreve başladık, sicil aldık, vatandaşa hizmet ettik. Devlet bizi memur yaptı.

Yıllar sonra gelen bir yazıyla öğrenciymişiz gibi işlem yapıldı ve ‘öğrenci sağlık şartlarına uygun değilsin’ denilerek ihraç edildik. Bu bir hukuksuzluktur, akıl tutulmasıdır.”

Görevde geçerli olan sağlık raporu, öğrenci değerlendirmesiyle iptal edildi

Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’ne göre:

  • Polis okulu öğrencisi için yalnızca A dilimi uygundur.

  • Görevdeki polis memuru için A, B ve C dilimleri Emniyet Hizmetleri Sınıfı için uygundur.

Mağdurlar bu çelişkiye tepkili:

“Biz görevdeyken aldığımız sağlık raporlarıyla hiçbir sorun yoktu. B dilimi göreve engel değil.

Ama öğrenciymişiz gibi değerlendirildiğimiz için ‘öğrenci sağlık şartlarına uygun değilsin’ diye ihraç edildik. Devletin kendi koyduğu iki kriter birbirini çürütüyor.”

Resmî yazıda bile çelişki: ‘Öğrencisi iken… sicil sayılı polis memuru’

Mağdurların elindeki ilişik kesme belgelerindeki ifadeler, idarenin kararsızlığını açık şekilde ortaya koyuyor.

Gönderdiğin resmî yazıda yer alan ifade şöyle:

“Öğrencisi iken… sicil sayılı Polis Memuru … ilişiğinin kesilmesi…”

Mağdurlar bu belgeyi şöyle yorumluyor:

“Aynı yazıda hem öğrenci olduğumuzu hem polis memuru olduğumuzu yazıyorlar.
Bu bile statümüzün idare tarafından nasıl karıştırıldığının kanıtı.”

Bu ifade, yönetmelik uygulamasındaki tutarsızlığın somut delili niteliğinde olduğu öne sürülüyor.

Sağlık süreçleri mezuniyet geçtikten, hatta yıllarca görevden sonra tamamlandı

Mağdurlara göre en büyük sorunlardan biri, sağlık kurul süreçlerinin zamanında tamamlanmaması:

“TSK ve Jandarma’da sağlık raporları eğitimin başında alınır. Bizde ise eğitim sırasında sevk üzerine sevk verildi. Süreç aylar sürdü. Mezun olduk, göreve başladık. Sağlık raporu ise 1–2 yıl sonra sonuçlandı. Bu idarenin kusurudur. Devletin geciktirdiği rapor yüzünden bizim hayatımız karardı.”

“Şehit olsaydık ne olacaktı? Öğrenci mi, memur mu?”

Mağdurlar devletin çelişkisini şu soruyla özetliyor:

“Biz görevdeyken bir olay yaşansaydı ve şehit olsaydık, devlet bizi nasıl tanımlayacaktı?
Öğrenci mi? Memur mu?

Böyle bir sorunun bile cevabı yoksa bu sistemde büyük bir hata var demektir.”

2022’de çıkarılan Geçici Madde çözüm olamadı: ‘Kanun çıktı ama biz yetişemedik’

7422 sayılı kanunla getirilen Geçici 31. Madde, sağlık sebebiyle ilişiği kesilen bazı polislerin GİH kadrosuna atanmasını sağladı.

Ancak mağdurlar bu düzenlemenin yetersiz olduğunu söylüyor:

“Madde yalnızca 6 ay yürürlükte kaldı.

Sadece belirli bir grubun durumunu çözdü.

Sicil alamayanlar, mezuniyete dakikalar kala elenenler, davası devam edenler kapsam dışı kaldı.

Yani kanun çıktı ama biz içine yetişemedik.”

“Devlet önce memur yaptı, sonra kendi işlemini geçersiz saydı”

Mağdurlardan E.V. yaşadıkları süreci şöyle anlatıyor:

“Biz tüm eğitimleri geçtik, silah ve kimlik aldık, görev yaptık.

Devlet bizi polis memuru yaptıktan sonra ‘sen öğrenciydin, öğrenci sağlık şartlarına uygun değildin’ diyerek meslekten attı.

Devlet kendi yaptığı atamayı yok saydı. Bu, kazanılmış haklara aykırıdır.”

mağdurlar çözümün açık olduğunu söylüyor:

“Biz sadece memur sağlık şartlarına göre değerlendirilelim istiyoruz.
Bu kadar basit.”

Mağdurların ortak talebi: ‘Öğrenci değil, memur olarak değerlendirilelim’

PDF’de yer alan talep kısmı mağdurların sesini net biçimde ortaya koyuyor:

  • Öğrenci sağlık şartları değil, memur sağlık şartları uygulansın.

  • Geçici 31. Madde tüm mağdurları kapsayacak şekilde yeniden çıkarılsın.

Mağdurlar, “Devlet bize memurluğu verdi, şimdi geri alamaz. Bu bir hak gaspıdır.” diyor.

Emniyet sağlık yönetmeliğindeki çelişki çözülmezse yeni mağdurlar oluşmaya devam edecek

Mağdurların ifadesiyle:

“Yönetmelik değişmediği sürece her alım döneminde yeni mağdurlar olacak.
Aynı acıyı başkaları da yaşayacak.

Bu sorun sadece bir imza ile çözülebilir.”

Muhabir: Yiğit Uzun