SON MÜHÜR - ATAKAN BAŞPEHLİVAN/ Sanat dünyasının tanınmış isimlerinden olan menajer Ayşe Barım hakkında başlatılan tekelleşme soruşturması, 2013’teki Gezi Parkı direnişine kadar uzandı. Barım, Gezi Parkı eylemlerine katılması için sanatçıları yönlendirmekle suçlanıyor.
Ayrıca, Osman Kavala gibi sanıklarla yoğun iletişimde olduğu ve Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından biri olduğu iddialarıyla gözaltına alındı.
Barım, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçlamasıyla tutuklandı.
Barım’a destek gösteren ünlü isimler

Barım’ın tutuklanma kararına ünlü isimlerden tepki geldi.

Özellikle Ayşe Barım’ın kurucusu olduğu ID İletişim ajansına bağlı olan oyuncular, sosyal medya üzerinden Barım’a destek mesajları paylaştılar.

Hande Erçel, Merve Dizdar, Ceyda Düvenci, Birce Akalay ve Pınar Deniz,

Barım’ın tutuklanmasına karşı duruşlarını açıkladılar.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ve CHP'li Başarır'dan destek

Sadece sanat dünyasından değil, siyaset dünyasından da destek mesajları geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise, Ayşe Barım’a yönelik tutuklama kararının AK Parti hükümetinin uygulamalarını eleştirerek,
“12 yıl önceki Gezi Parkı eylemlerine destek verdiği gerekçesiyle ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla tutuklanan Ayşe Barım’a yönelik bu karar,
AK Parti Türkiye'sinin ne hale geldiğinin göstergesidir! Gezi'yi kriminalize etme çabası beyhudedir! Artık hiçbir vatandaşımızın özgürlüğü güvence altında değildir. Dün Gezi'de boyun eğmedik, bugün de boyun eğmeyeceğiz!" diye açıklamada bulundu.
Ne olmuştu?

Gezi Parkı Olayları ya da Gezi Parkı Direnişi, 28 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul'daki Taksim Gezi Parkı'nda yapılması planlanan kentsel dönüşüm projelerine karşı başlatılan protestolarla başlamış,
ardından ifade özgürlüğü, medya sansürü ve otoriteryanizme karşı toplumsal bir harekete dönüşmüştü. Direniş, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetiminin baskıcı yönlerine karşı da bir tepki niteliği taşımaktadır.





